325 bin TL sermayeli şirkete 325 milyonluk ihale

sürat-kargo
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

CHP İdari Mali İşler Başkan Yardımcısı Erol Bektaş, TMSF’nin Sürat Kargo ve Sürat Lojistik satış ihalesi hakkında “325 bin lira ödenmiş sermayesi olan bir şirkete kurulduktan üç hafta sonra 325 milyon bedelli bir ihale veriliyor. Daha şirket faaliyete geçmemişken ödenmiş sermayesinin bin katı değerinde ihale alıyor” dedi.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Sürat Kargo ve Sürat Lojistik’i 325 milyon liraya satışa çıkarması üzerine CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, asıl değerin 1.7 milyar olduğunu ve kamunun 1.3 milyar lira zarara uğratıldığını belirtmişti.

CHP’li Erol Bektaş, Sürat Kargo ihalesinin nasıl gerçekleştiğini ve şartnamede dikkat çeken noktaları RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.

Bektaş, TMSF’nin işlevini ve kamuoyu için teşkil ettiği önemi “Genel Başkanımız ve Bülent Kuşoğlu’nun Pazartesi yapmış olduğu iki basın açıklaması ile ilan ettiği yolsuzluk ve kamu zararının engellenmesine yönelik iyi niyetli bir uyarısıyla konu kamuoyuna taşındı. TMSF devletin çeşitli suç unsurları dolayısıyla müsadere ettiği mallar nedeniyle ihtiyaç duyduğu bir kurum, bu malları kayyum kıstasıyla yönetir. Güven abidesi olması gerekir. Şu an itibariyle bünyesindeki 784 şirketin aktif büyüklüğü 70 milyar TL’dir. Kurum bünyesindeki sekiz tane şirket ISO 500 listesine girecek kadar da büyüktür. Kamunun uğratılmakta olduğu 1.3 milyar gibi devasa bir zarardan bahsediyoruz” diye açıkladı.

“TMSF, DENETİM YAPTIRARAK ŞİRKETİN TEKNİK OLARAK İFLAS ETTİĞİNİ SÖYLÜYOR”

TMSF bünyesinde bir şirketin satılabilmesi için sürdürülemez olması gerektiğini belirten Bektaş, Sürat Kargo’nun bu koşulu sağlayış sürecini anlattı:



“İhaleyi alan şirket ihaleden üç hafta önce 7 Temmuz’da kuruluyor. TMSF’nin bir önceki başkanı Muhittin Gülal 8 Temmuz’da görevden alınıyor. Yerine Rüştü Karakaş atanıyor. İhale de 28 Temmuz’da gerçekleştiriliyor. Bu ihaleyi normalde TMSF’nin gerçekleştirebilmesi için şirketin sürdürülemez olması gerekiyor. Bunu sağlamak için TMSF’nin bir değerleme kuruluşuna değerleme yaptırdığı söyleniyor ve bir denetim firmasına da denetim yaptırarak şirketin teknik olarak iflas ettiğini söylüyor. Fiili iflastan bahsetmiyorum.

‘Türkiye’de Ticaret Kanunu’nun 376. maddesi dolayısıyla teknik iflası istenmiş bir tane firma var mı?’

“Türkiye’de mevcut limited ve anonim yani sermayesini kaybedebilme özelliği olan şirket sayısı 1 milyon 112 bindir. Bunlar faal mi bilmiyoruz ama benim bildiğim 411 bin şirket faal durumda. 2008’deki kur krizi ile birlikte devlet bir karar aldı. Dedi ki ‘Hesaplamalar içerisinde kur zararları dikkate alınmasın. Şirketlerimiz teknik olarak iflas etmiş olmasın. Bunu yapmamış olsaydı o 411 bin şirketin belki de 350 bini iflas edecekti. Türkiye’de Ticaret Kanunu’nun 376. maddesi dolayısıyla teknik iflası istenmiş bir tane firma var mı?”

“KÂR EDEN BİR ŞIRKETİN ÖLDÜĞÜNÜ SÖYLEYEBİLİR MİSİNİZ”

Bektaş, Sürat Kargo ve Sürat Lojistik’e nasıl değer biçildiğini “Değerleme 2019 yılının rakamlarıyla dikkate alınıyor. Denetim firmasına yaptırılan ‘Teknik olarak iflas etmiştir’ denilen mesneti şirketin 2015-2018 aralığındaki verilerine dayandırıyorlar. Halbuki pandemi dolayısıyla yeni bir normal başladı. İki yıllık periyotta kargo şirketlerinin değerlerinin katlandığını görüyoruz. Sektörden bir diğer oyuncunun yıllık cirosu yüzde 65 artmış durumda. Görevden alınan başkanın kendi ifadeleriyle 2020 yılında 58 milyon 2021 yılında da 130 milyon kar yaptığından bahsediyor. Kar eden bir şirketin öldüğünü söyleyebilir misiniz” diye aktardı.

“DAHA ŞİRKET FAALİYETE GEÇMEMİŞKEN ÖDENMİŞ SERMAYESİNİN BİN KATI DEĞERINDE İHALE ALIYOR”

Bektaş, satın alan firmanın geçmişi konusunda “Firma 7 Temmuz’da unvan değişikliği ile kuruluyor. Unvan değişikliğinden önceki hali Port Temizcilik, Şubat 2021’de kuruluyor. Bir yıllık bile ömrü olmayan bir şirketten bahsediyoruz. O zaman sermayesi 100 bin liraymış. Şimdi sermayesi 1 milyon liraya yükseltilerek 6 Temmuz’da şirketin kargoculuk yapma faaliyeti yetkisi yok, ticari sicildeki alanlarda o değişiklik de yapılıyor. Kamuoyuna 1 milyon olarak yansıyan sermayenin yalnızca 325 bin lirası ödenmiş. 325 bin lira ödenmiş sermayesi olan bir şirkete kurulduktan üç hafta sonra 325 milyon bedelli bir ihale veriliyor. Daha şirket faaliyete geçmemişken ödenmiş sermayesinin bin katı değerinde ihale alıyor” dedi.

“PEKİ İHALE BEDELİNİ NASIL ÖDEYECEK, KAMU BANKALARINDAN KREDİ Mİ ALACAK?”

İhale şartnamesinde posta hizmeti yetki belgesi konusundaki ifadeye dikkat çeken Bektaş, bu şartın yol açabileceği durumları “İhale şartnamesinde birinci şart posta hizmetleri yetki belgesi olması yoksa sonra sağlama taahhüdü vermek. İhaleyi aldı. Yetki belgesini alamazsa ihaleyi iptal mi edeceksiniz? Şartnamede hiçbir mali yeterlilik kriteri görmüyorum. Siz 325 milyon lira olsun hadi bu ihaleyi 325 bin lira sermayeli firmaya nasıl verirsiniz? Hiç sektör tecrübesi olmaz mı? Hiçbirisi aranmıyor. Peki ihale bedelini nasıl ödeyecek? Kamu bankalarından kredi mi alacak? Kim tedarik edecek bu parayı? TEKEL’in satışında olduğu gibi arada bazı taklalar attırılarak başka yerlere mi satılacak?” diye konuştu.

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir