Geçtiğimiz yıl pistteki çatlaklar için düzenlenen gizli kapaklı ihaleyle 58 milyon liraya 200 gün süren onarımdan geçen Trabzon Havalimanı acil bakım için yine kapatıldı. Prof. Dr. Osman Bektaş, “Yıllardan beri Karadeniz’in dalgaları havalimanının altını sürekli oya oya bu hale getirdi. Sırtımda cüppe yerine, başımda takke olsa belki sözüm tutulur, bu noktaya gelinmezdi” dedi.
Yılda 30 bin uçağın inip kalktığı Türkiye’nin en yoğun havalimanlarından Trabzon Havalimanı bugün uçuşlara kapatıldı. Tüm uçuşlar iptal edildi. Seferler Ordu-Giresun Havalimanı’na yönlendirildi.
Kapatma gerekçesi aydınlatma ve bazı eksiklikler olarak açıklandı ama uzmanlar buna şüpheyle yaklaşıyor zira böyle bir nedenle uluslararası bir havalimanının bütün uçuşlarının iptal edilmesi ve tamamen kapatılması pek rastlanan bir şey değil.
Uzmanlara göre kapatmanın gerekçesi pistte oluşan çökme ve çatlaklar. Uzun yıllardır devam eden çatlak ve çökmeler birkaç yıldır daha ağır bir tabloda seyretmeye başladı.
TANIDIK MÜTEAHHİTE 58 MİLYON LİRALIK GİZLİ İHALE
Çatlaklar ve çökmelerin çoğalması üzerine geçtiğimiz yıl gizli bir ihale yapıldı. 58 milyon liralık onarım ihalesi AKP iktidarının en çok kamu ihalesi alan gözde müteahhitlerinden MAKYOL’a özel davetle verildi. Havalimanındaki onarım tam 200 gün sürdü.
ONARIM BİTTİ AMA ÇATLAMALAR DEVAM ETTİ
Herkes özellikle Trabzonlular rahatladı derken sorunun çözülmediği ortaya çıktı. Çünkü pistte peş peşe çatlaklar oluşmaya devam etti. 20 Ağustos’ta oluşan çatlaklar nedeniyle bütün uçuşlar durduruldu, pist kapatıldı. Geçici önlemler alındıktan sonra pist tekrar açıldı. Aynı sorun geçtiğimiz günlerde de tekrarlanınca Ulaştırma Bakanlığı pisti bir gün boyunca tamamen kapatma kararı almak zorunda kaldı.
PROF. DR. BEKTAŞ: KARADENİZ’İN DALGALARI ALTINI SÜREKLİ OYUYOR
Konuyu 45 yıl Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi olarak görev yapmış Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş tüm detaylarıyla yakından takip ediyor. Prof. Dr. Bektaş, “Sırtımda cüppe yerine, başımda takke olsa belki sözüm tutulur, bu noktaya gelinmezdi” diyor.
Prof. Dr. Osman Bektaş’ın tespit ve değerlendirmeleri özetle şöyle:
Pistin bulunduğu bölge aslında güçlü bazaltik yapıya sahip ancak düzgün bir tabaka halinde değil. Sırt-çukur, sırt-çukur şeklinde.. Çukur alanlar kille karışık kırmızı yumuşak bir toprakla dolu ve bu zamanla çöküyor.
Bununla birlikte Karadeniz yılda 3 milimetre yükselmekte ve hırçın dalgalar özellikle kış aylarında havalimanın alt kısımlarını sürekli oyuyor. Üstte asılı kalan malzemeler de gravite etkisiyle aşağıya doğru kayıyor, böylelikle piste doğru bir aşınma, bir erozyon söz konusu oluyor. Yıllardan beri dalgalar havalimanının altını sürekli oya oya bu hale getirdi.
Jeolojik yapıdaki sorun çevreden çıplak gözle bile görülebiliyor. Zeminin davranışı zaten pistin hemen yanındaki yamaçta açıkta net bir şekilde görülüyor. Zemin akıyor. Dolayısıyla pistin altında bunun olmaması mümkün değil.
Havalimanının hemen yanındaki otelde kıyı erozyonunu önlemek için mahmuzlar konuldu ama burada hiçbir önlem alınmadı. İstinat duvarları çekilmiş ama yetersiz.
Havalimanın olduğu bölge jeolojik açıdan oldukça hareketli. Kırmızı killerden oluşan bir zemin. Oturmalara, zemin kaymalarına müsait.