Türk futbolunun devleri aynı masada

4büyükler
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray Başkanı Burak Elmas ve Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, canlı yayında bir araya geliyor.

HaberTürk’te yayımlanan “HaberTürk Özel” programında gerçekleştirilen canlı yayında; Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’un başkanları tarihi bir buluşma gerçekleştiriyor. Galatasaray Başkanı Burak Elmas, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ve Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, canlı yayında yöneltilen soruları yanıtlıyor.

ÇEBİ: “PROBLEMLERİ HALLETMEZSEK YENİ BİR KAOS SEZONUNA BAŞLAYACAĞIZ”

Programın başında söz alan Ahmet Nur Çebi, “Sporun kardeşlik ve birleştirici özelliğinden hepimizin faydalanması gerektiğini tüm başkanlarımız biliyor. Dışarıya yansıyan negatif bir hava var ama bunun böyle olmadığını, birlik beraberlik içinde olduğumuzu göstermemiz gerekiyor. Biz sahadaki rekabetin dışında arkadaşız, dostuz, ağabeyiz, kardeşiz” dedi.

Daha sonra söz alan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ise, “Ben başkanlığa seçildiğimden beri şunu söylüyorum; sorunlarımız ve çıkarlarımız aynı. Ortak hareket etmemiz gerekiyor. Bu açıdan çok mutluyum bu programda olduğum için. Bu, tarihte bir ilk” ifadelerini kullandı.

Galatasaray başkanı Burak Elmas ise “4 başkan olarak bir sayıya dayandıracaksak yüzde 78 Pasoligin temsilcileri burada. Aynı sorunları yaşadığımız bir gerçek. Bazı problemleri halletmezsek kaos sezonuna başlayacağız. Çözümün kaçınılmaz olduğu konusunda hemfikiriz. Sahada rekabet edelim, ama saha dışında bunları çözebilelim. Başkanlarımız çok açık fikirlilikle bu masaya oturdu. Ben bu görüşmeyi çok önemsiyorum. Türkiye için futbol çok önemli. Türk futbolunun değerini artırarak görüşmeyi umuyorum” diye konuştu.



Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, “Eğer ülke futbolunun %70’ini temsil eden kulüpler bizlersek, o sorunların %70’inin sorumlusu olan kulüplerin başkanları olarak oturuyoruz burada” açıklamasını yaptı.

ÇEBİ: “TFF’NİN KAPISIN GEREKİRSE 40 KEZ ÇALABİLİRİZ”

“Yayıncı kuruluş rakamı indirdi gerekçe olarak da pandemi önümüze konuldu” diyen Ahmet Nur Çebi, “A kulübü için gerekli olmayan bir şey B, C için gerekliyse A kulübünün de ‘benim için önemi yok ama B ve C için önemi varsa destekliyoruz’ dedik. Değil mi Ali bey? Genelde Ali beyin tavrında bunu gördük. Sağ olsun Burak bey de geldiğinden beri böyle. Bu birlik, beraberliğin mesajı önemli. Bakanlıkla sorun olabilir, hükümetten talepler olabilir ama daha önemli olan TFF var. Biz oraya bağlıyız. Bizim federasyonla ilgili olan taleplerimiz, bazen ısrarlı olmamız, üstüne üstüne gitmemiz o kuruma saygısızlık içerisinde olduğumuz şeklinde algılanmamalı. Ama bunu yapmamızın bir negatif hava yaratmasını doğru bulmuyoruz. O kapıyı 40 defa çalabiliriz. Bunun bir kavgaymış gibi algılatmasını doğru bulmuyorum. Sanki biz TFF’ye gidip bir şey söylediğimizde kavga ediyormuşuz gibi hava yaratılıyor. Bizim konuştuklarımız medyaya yansısa sorun yok. Konuşmadıklarımız da olmadığı şekilde yansıyor. Bu da bizi üzüyor. Bazı istihbaratları tam yapmıyorlar ve ertesi gün yazılanlar üst kurulu da incitebiliyor. Kulüplerin en büyük derdi para ve yapılan fedakarlıklar hududu aşınca bizi üzüyor ve yoruyor. Yayıncı kuruluş rakamı indirdi gerekçe olarak da pandemi önümüze konuldu.

İlk iki sene sorunsuz yürümüştü. Son iki sene pandemi gerekçe gösterilerek ortaya bir tablo çıkartıldı. Bu tablo bizi yoruyor. Bu dönemde daha çok desteğe ihtiyacımız varken, yayıncı kuruluşu destekleyen taraftar olmak bizi iki kere darbeliyor. Federasyonun bu konuda uğraştığını kabul ediyorum ama sonuç alınamaması bizi üzüyor. Sonuç alınamadığı zamanda yazıp çizmemiz, itirazda bulunmamız doğal bir süreç. Bu konuda taviz vermek istemediğimizi de ifade ettik. Çünkü bu mağduriyet. Aslında desteklenmemiz gereken bir dönemdeydik. Yayıncı kuruluş desteklemiyorsa, keşke federasyonun ve ya spor bakanlığınının elinde bir kaynak olsaydı da bize destek olsalardı. Pandemi başlayınca seyircisiz oynuyoruz, hükümet, devlet bize para versin kulüpleri ayakta tutalım sonra satılacak biletlerden mahsup edersiniz dedik. Fikir olarak beğenildi ama icraat yok tabii” diye konuştu.

ALİ KOÇ: “FEDERASYON ÇÖZÜM ÜRETMİYOR”

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, TFF’nin kulüplerin karşı karşıya kaldığı sorunlara çözüm üretmediğini dile getirdi ve şunları söyledi:

“Herhangi bir ülkenin futbol federasyonunun temel görevleri nedir? Futbolun markasını geliştirmek, adil rekabet ortamı sağlamak, kulüplerin ihtiyaçlarına yardımcı olmak, uluslararası arenada kalıcı bir futbol haline getirmek ve mali açıdan sürdürülebilir bir noktaya getirmek. Varsa yapısal sorunları onları zaman içerisinde adreslemek. Biz kulüpler olarak şunu düşünüyoruz. Federasyonumuz sorunların özüne inmiyor. Dolayısıyla çözüm de üretmiyor. Daha da acı veren unsur, aldıkları kararlarda yaptıklarında genellikle görüş ayrılıkları olduğunda kendi vicdanlarını ve birtakım çevrelerin nezdinde kararları meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Federasyonun bize kulak vermesi gerekir. Geçen sene bir sürü kulüp mali genel kurula katılmadı. Çağırın bir sorun nedir derdiniz. Burada da açıklama yapıyorsunuz, gelin oturalım diyeceğine böl ve yönet yoluna gittiler. Belli başlı kulüpleri arayarak onlara baskı. Bir nebze tehdit. 19 kulübün imzasının olmasına rağmen, bu kararın benim tarafımdan aldırılmış bir konu olduğunu, futbolun tamamen dışına çıkarak devlete başkaldırmaya kadar gelen haberlere bence aracı olmaları, bununla beraber iki üç tane her zaman bildiğimiz gazetecilerle algı yaratmak, ya bizi bir çağırın.

Dört tane sorunumuz var. En önemlisi yayıncı kuruluş sorunu. Arkasından yabancı kuralı. Adil rekabeti sağlamadığınız ortamda herkes kendi çözümüne gidiyor. Kaotik ortamı yaratan da bu. Adil rekabetin sağlanılmamasındaki en önemli unsur da kurulların işleyiş, seçiliş şeklini, bağımsız olmamalarını, Trabzonspor’un ciddi çalışmaları oldu, harcama limitinin hesaplanma şekli. Son 4 senede Avrupa’daki ilk 5 ligin yayıncı gelirleri yüzde 7 buçuk artmış. Türkiye’de ise yüzde 27 inmiş. Biz niye her sezon indirimle muhatap olmak zorundayız. Pandemiden önce başladı bu. 2016 yılında ihale yapılıyor 500 milyon Dolar. 5 sezon. Fakat seneler içinde bizim de kabul etmemiz zor olan kur sabitlemeleri derken direkt indirim almak üzere bu rakam küçülüyor. Bu rakam 2017’de 465 milyon dolara iniyor. Hiç 500 ödememişler. 2018’de 416 milyon dolara, 2019’da 388 milyon dolara, geçen sezon 337 milyon dolara iniyor. Bu sezon da 337 milyon Dolar olduğunu varsayalım, 5 senede toplam indirim 564 milyon Dolar. Bir sezonun üstünde beş senede indirim sağlanıyor. Bize yaptıkları teklif, federasyondan söylenen rakam 2 milyar. Bu rakamı baz alırsak 5 senede indirim 679 milyon Dolar oluyor. Hangi gerekçeyle bu oluyor? Nasıl oluyor? İhale şartları var.

Normalde ihale şartlarına uymazsanız ne olur? Teminat paraya çevrilir. Ama burada teminat yok. Acz içinde olduklarını düşünüyorum yayıncı kuruluş karşısında. Niye? Pandemi gelmeden başladı. Başımıza geleceği bildiğimiz için bunu bir seferlik yapın. Seneye eski şartlardan başlayalım. Öyle olmadı. Her sene indirim oldu. Dikkat ederseniz bildiriye cevap verirken ‘kulüplerin bilgisi dahilinde’ ifadesi kullanılıyor. Bilgi alışverişi yapılması karara ortak olduğumuzu ifade etmez. Bunları yabancı kuruluş yaşadı. Biz de pandemiyi yaşadık. Euro deli gibi artıyor. Son 5 sezonda Dolar yüzde 129, euro yüzde 50 artmış TL’ye karşı. Kur sorunuyla karşı karşıyayız. Yayıncı kuruluş pastayı küçültüyor, bilet satamıyoruz. Düşme kalktığı için pasta 21 takıma bölündü. Bir de bunun üstüne vergiler yüzde 40’a çıktı. Siz yayıncı kuruluşun haklarını savunurken, medya yoluyla paylaştınız mı? Bizim haklarımızı savunacak ziyaretler yaptınız mı? Yapsaydınız anlatırdınız. Yayıncı kuruluşu bu kadar sahiplenirken bizim haklarımız niye savunulmuyor? Her sene aynı şeyi yapıyoruz. Bıçak kemiğe dayanana kadar ödemeler durduruluyor. Geçen seneden kalan ödemeler var, önümüzdeki sezonun ödemesi yüzde 25 ödenmesi gerekiyordu rakamda anlaşılmadığı için ödenmiyor. Geçen sezon paraları alamadık, ligler başladı sus payı gibi ödeme aldık ve liglerin 5. 10. haftasında hala o sezonun yayıncı bedelinin müzakereleri devam ediyordu. Biz bunu ciddiyetten uzak bir tavır olarak görüyoruz. Federasyon masaya vursaydı iş buralara gelmezdi.”

BURAK ELMAS: “ARTIK SEYİRCİ DEĞİL KAPTAN OLACAĞIZ”

“Biz Türk futbolunun sahibiyiz diyen Galatasaray başkanı Burak Elmas, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz Türk futbolunun sahibiyiz kulüpler olarak. Federasyonu bizler adına oyunu yönetmesi için seçiyoruz. Ama gelinen noktada federasyon kulüplere rağmen yönetiyor. Biz burada seyirci olmayacağız, kaptan olacağız. Türk futbolunu geliştirmek için yatırım yapan, risk alan bazen de tepki gören kulüpler bizleriz. Konulara değinildi. Bir garip anlaşılamaz yayıncı kuruluş ilişkisi var. Biz zorla ihaleye sokmadık, şartnameyi biz belirlemedik. Yayıncı kuruluş bu şartnameyi inceleyip hesabını kitabını yapıp bu ihaleye girdiyse bunun bedelini ödemek zorunda anlaştığı üzere. Yayıncı kuruluşun sahibinden daha zengin değiliz. Niye biz onları idare edelim. Böyle bir yükümlülüğümüz yok. Biz aslında 5 senelik bir ihale yapmadık. Her sene ihale yapıyoruz. Oyuncuların kontratlarını 3-4 sene yapıyoruz, ama yayıncı kuruluş ihalemiz her sene gerçekleşiyor. O zaman her sene ihale yapalım. İkinci konu kurullar. Bu kurullar konusunda Süper Lig’de memnun olan bir kulüp yok. Bu ne demek? Sistem çalışmıyor.

Bizler bozuk sistemin başına insanları değiştirerek sistemi düzeltmeye çalışıyoruz. Ama sistemiz düzeltmezseniz istediğiniz kadar başındakini değiştirin. Tahkim Kurulu, futbolun yargı organı. Mevcut yapıda birbiriyle ortak iş yapan iki başkan var. Biri disiplin kurulu, diğeri tahkim kurulu başkanı. Beraber kitap yazmışlar. Şunu da biliyoruz ki, disiplin kurulundan verilen cezalara siz tahkime götürün oradan indirecekler. Böyle bir yargı sistemi olur mu? Eski hakemler her hafta hakemlik camiasının içinin ne kadar çürümüş olduğunu anlatıyorlar. Ben açılmış bir dava görmedim. Hakemler kendileri anlatıyorlar. Böyle giderse biz yine sistemi düzeltmeden konuları şahıslara zimmetleyip birbirimizle kavga edip orada oturanlar oturacak, biz de toplumu germeye devam edeceğiz. Bizim tahkim kuruluna dair önerilerimiz var. Adaletli bir yapıya dönecek. Bunu biz teklif edeceğiz. Merkez Hakem Kurulu da çalışmıyor. Oyunu hakeme rağmen güzelleştiremezsiniz. O sistem çalışmadığı zaman oyun güzelleşmiyor. Orada da bağımsız bir sistem olması gerekiyor. Kendi atadıkları kendi yargı kararlarını denetliyor. Böyle bir sistem olmaz. Çok enteresan bir şey anlatacağım. Tereddütlüydüm ama anlatacağım. Bizim bir oyuncumuzun transferi konusunda başka bir kulüple davamız var. İtiraz ettik ve mahkemede görülüyor. UEFA bunu devam eden problemli alacaklar statüsünde görüp bize transfer izni ve oyuncumuza izin verdi. Federasyon bize Avrupa kupasında oynatmamız gereken oyuncu için izin vermedi. Gerekçe yok. Neden vermedi biliyor musunuz? Bu akşam ne diyeceğiz onu bekliyorlar. Galatasaray nasıl bir tutum sergileyecek anlayamadılar hala. Konuyu halletmekle yükümlü olan federasyon. Federasyon konuyu delege ediyor. Ben bakanlığa gidip Türk futbolunun sorununu halletmek zorundaysam federasyona ne ihtiyaç var?”

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir