Türkiye’nin bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanınmasını sağlayan Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasının üzerinden 98 yıl geçti.
Lozan Anlaşması’nın imzalanmasından sonra Mustafa Kemal Atatürk yaptığı konuşmada ulusa şöyle seslenmişti;
Saygıdeğer Efendiler, Lozan Barış Antlaşması’ndaki hükümleri öteki barış teklifleriyle daha fazla karşılaştırmanın yersiz olduğu düşüncesindeyim. Bu antlaşma, Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sévres Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir!
1. Dünya Savaşı sonucunda 24 Temmuz 1923’te İsviçre’nin Lozan şehrinde imzalanan antlaşmaya, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya temsilcileri katıldı.
TBMM Hükümetini, İsmet İnönü başkanlığında Dr. Rıza Nur Bey ve Hasan Saka’dan oluşan heyet temsil etti.
20 Kasım 1922’de başlayan görüşmeler boğazlar sorunu, kapitülasyonlar, Musul-Kerkük ve Osmanlı Devleti’nin borçları gibi nedenlerden dolayı kesilmesinin ardından 23 Nisan 1923’te yeniden başladı.
Görüşmeler sonunda varılan anlaşmaya göre, Suriye sınırı 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Antlaşmasıyla belirlendiği şekilde kabul edildi.
Irak sınırının ileride İngiltere ve TBMM arasında yapılacak bir görüşme ile belirlenmesine karar verildi.
Yunanistan sınırı, Mudanya Antlaşması’nda olduğu şekliyle kabul edilirken Yunanistan, savaş tazminatı olarak Karaağaç’ı Türkiye’ye bıraktı.
Antlaşmayla Sovyet sınırı, Gümrü, Moskova ve Kars Antlaşması ile belirlendiği gibi kaldı, Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurulmasından vazgeçildi.
Kapitülasyonlar Lozan Antlaşması ile kesin olarak kaldırılırken, Bozcaada ve Gökçeada Türkiye’ye bırakıldı. İtalyanlara bırakılan On İki Ada, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya’nın çekilmesiyle Yunanistan’a bırakıldı.
– Tüm azınlıklar Türk vatandaşı kabul edildi
Antlaşma uyarınca Türk Devleti’nin sınırları içindeki yabancı okulların Türk kanunlarına uyması, okulların öğreniminin Türk Devleti tarafından düzenlenmesi kayıt altına alındı.
Fener Rum Patrikhanesi’nin yabancı kiliselerle ilişki kurmaması şartıyla Türkiye’de kalması kabul edilirken, azınlıklara verilen ayrıcalıklar kaldırıldı, tüm azınlıklar Türk vatandaşı kabul edildi.
Anlaşmayla İstanbul’daki Rumlar hariç diğer yerlerdeki Rumların Yunanistan’a, Batı Trakya hariç diğer illerdeki Türklerin ise Türkiye’ye gönderilmesi suretiyle iki ülke arasında nüfus mübadelesine karar verildi.
20 Temmuz 1936’da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile de Lozan’da üzerinde en çok durulan başlıklardan Boğazlar konusu çözüme kavuşturuldu.
– Antlaşma, 143 madde, önsöz ve 4 bölümden oluşuyor
143 madde, bir önsöz ve 4 bölümden oluşan Lozan Barış Antlaşmasının ön sözünde, devletlerin istiklal ve hakimiyetine saygı gösterilmesi prensibine yer verildi.
Lozan Barış Antlaşması, I. TBMM tarafından imzalanırken, II. TBMM tarafından onaylandı. Antlaşmayla, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı ve Misakımilli, itilaf devletleri tarafından resmen tanındı ve kabul edildi, Sevr Antlaşması da geçersiz hale geldi.
Ülke sınırları Irak sınırı hariç belli oldu ve Türkiye açısından I. Dünya Savaşı sona erdi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk’ta, Lozan Barış Antlaşması’na ilişkin yaptığı tanımlamada, “Türk milleti aleyhine asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması’yla tamamlandığı zannedilmiş bir suikastın yıkılışını ifade eden bir belgedir.” ifadelerine yer verdi.
– Antlaşmanın onaylı sureti Dışişleri Bakanlığı sitesinde erişime açık
Taraflarca tek nüsha olarak imzalanan Lozan Antlaşması’nın ıslak imzalı nüshası “depozitör ülke” sıfatıyla Fransa tarafından muhafaza ediliyor. Diğer imzacı ülkelerdeki nüshalar ise antlaşmanın onaylı suretlerinden oluşuyor.
Onaylı suretlerden biri de Dışişleri Bakanlığı Arşivi’nde bulunuyor. Dışişleri Bakanlığı Arşiv Binası’nda aslı muhafaza edilen Antlaşma, Bakanlığın internet sitesinde vatandaşların ve araştırmacıların erişimine açık tutuluyor.