Nagihan Alçı da “Seküler Türkleri” hedef alarak Suriyeli polemiğine giriş yaptı

nagihan alcı
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriyeli sığınmacılarla ilgili söylediği “Ülkelerine göndereceğiz” sözlerine işaret ederek, “O sözleri okuyunca Kemal Bey adına utandım. Aslında bana göre gerçek Kılıçdaroğlu bu açıklamaları yapacak insan değildir. Fakat 2023’te Başkan adayı olmayı kafasına koymuş Kılıçdaroğlu, bu şekilde çok oy alacağını düşünerek popülizm yapıyor” düşüncesini dile getirdi.

Önceki gün de Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, Bağımsız İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın ”Türkiye’de kayıtlı ve kayıtsız toplam 5.3 Milyon Suriyeli var. Türk milletine soruyorum; 5.3 Milyon Suriyeli için ne yapılmasını istiyorsunuz?” ifadeleriyle paylaştığı anketi alıntılayarak, ”Suriye’den gelenlere sordum. Diyorlar ki: İlk olarak bizden önce gelenler geldikleri yere gitseler, biz de yol yordam öğrensek, sonra biz gitsek’’ demiş ve büyük tepki almışt.

Nagihan Alçı da, “Türkiye’den ayrılmak istemeyen kimse zorla ülkeden çıkarılamaz. Seküler yaşam tarzına sahip Türkleri kovmakla göçmenleri kovmanın ahlaki açıdan hiçbir farkı yoktur. Kürtleri ya da dindarları kovmakla ülkemizde yaşayan göçmenleri kovmanın arasında da hiçbir fark yoktur” görüşünü savundu.

Alçı, “Şu gerçeği kabul edelim: Göçmenler artık misafir değil, Türkiye’nin bir parçası” başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:

“İstediğiniz kadar Kılıçdaroğlu tarzı sofistike argüman geliştirin, göçmen karşıtlığının varacağı yer bellidir.

Hangi ülkeden gelirse gelsin göçmenler bu ülke için üretiyorlar ve çalışıyorlar. İktisatçı Prof. Dr. Birol Kovancılar göçmenlerin hazırdan geçinmediklerini, ekonomik olarak Türkiye’ye büyük katkı ve dinamizm sağladıklarını bilimsel olarak rakamlarıyla izah eden çalışmalar yaptı. Kovancılar’ın göçmenlere dair yazdıklarından sevgili Nihal Bengisu Karaca da birkaç kez bahsetti. Fakat başta televizyonlar olmak üzere medyada bir kez bile Birol Hoca gibi akademisyenlerin perspektifi dinlenmedi. Ekranlarda hep aynı ırkçı popülizm tiradları tekrar edildi, ediliyor…



Göçmenlerle ilgili hükümet elbette eleştirilmeli ancak eleştirinin ana konusu göçmenlerin varlığı değil, entegrasyon eksikliği olmalı. Bu insanlara neden Türkçe öğretilmedi? Neden topluma entegrasyonları sağlanmadı? Neden hala tamamına yakını kendi gettolarında yaşıyor?

10 senedir burada yaşayan göçmenlere çoktan Türkçe okuma ve yazma öğretilmeliydi. Çoktan gettolaşma sürecinin önüne geçilmeliydi. Çoktan göçmenlerle alakalı anti-ırkçı kamu spotları hazırlanmalıydı. Her şeyin akışına bırakılması doğru değildi.

İşte hükümetin tenkit edilmesi gereken tarafı bunlar.

Yoksa kan ve barut ortamından kaçarak ülkemize sığınan insanları kabul etmesi bu hükümetin onur duyacağı bir tavır. Elbette Taliban zulmünden kaçan insanlara da kapılarımızı açacağız.

Yeter ki düzensiz yasadışı göç olmasın. Gelmek isteyenler belli bir düzen, plan ve kontrol dahilinde Göç İdaresi tarafından bir kart verilerek kabul edilsin. Yasal kayıt altında olsun.”

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir