Lübnan ordusu, ülkede halihazırda satış yapmayan akaryakıt istasyonlarına baskınlar düzenleyerek on binlerce litre akaryakıta el koydu.
Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre Lübnan ordusu, Merkez Bankasının akaryakıta yönelik sübvansiyonu kaldırma kararından sonra yeni fiyatlar belirlenmediği için pompaları kapalı tutan akaryakıt istasyonlarına baskın düzenledi.
Güvenlik güçleri, Beka ve Sur kentlerindeki kapalı tutulan akaryakıt istasyonlarında on binlerce litre benzin ve mazota el koydu.
Ordudan yapılan yazılı açıklamada, el konulan akaryakıtların Enerji Bakanlığının resmi fiyatlandırmasına göre jeneratörler ve tarım projeleri için kullanılacağı bildirildi.
Ordunun ülke çapında tüm kentlerde kapalı istasyonlara yönelik operasyonlarının sürdüğü aktarıldı.
Lübnan ordusu, bugün yaptığı açıklamada, Merkez Bankasının akaryakıta yönelik sübvansiyonu kaldırma kararından sonra yeni fiyatlar belirlenmediği için pompaları kapalı tutan akaryakıt istasyonlarına baskın düzenlenerek ele geçirilen yakıt stoklarına el konulacağını ve bu yakıtların halka ulaştırılacağını duyurmuştu.
Yüzlerce hastanın hayatı tehlikede
Lübnan’da Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi yönetimi, elektrik kesintileri ve jeneratörleri çalıştırmak için yakıt yetersizliği nedeniyle yüzlerce hastanın hayatının tehlikede olduğu uyarısında bulundu.
Hastane yönetiminin Facebook hesabından yapılan yazılı açıklamada, “Elektrik ve yakıt eksikliği nedeniyle gelecek Pazartesi gününden itibaren hizmet dışı kalma riski yüzünden ‘bir felaketle’ karşı karşıyayız.” ifadelerine yer verildi.
Durma riski sebebiyle solunum cihazlarına bağlı yaşayan 15’i çocuk 55 hastanın ani ölümü konusunda uyarıda bulunulan açıklamada, ayrıca böbrek yetmezliği çeken 180 hastanın zehirlenebileceği ve diyalize giremedikleri için birkaç gün sonra ölebilecekleri bildirildi.
Açıklamada, “Hem yetişkin hem de çocuk yüzlerce kanser hastası, uygun tedaviyi alamadıkları için birkaç hafta veya ay içinde hayatını kaybedecek.” ifadesine yer verildi.
Hastane yönetimi, hizmet dışı kalmadan, 48 saatten daha kısa süre içinde hükümete, Birleşmiş Milletlere (BM) ve kuruluşlarına, Dünya Sağlık Örgütüne ve BM Çocuklara Yardım Fonuna (UNICEF) destek olmaları ve yeterli yakıtın sağlanması için acil yardım çağrısında bulundu.
Lübnan’da iki günden beri sabah erken saatlerden itibaren ülkenin birçok bölgesindeki akaryakıt istasyonlarının önünde saatlerce bekleyen sürücüler, yakıt alamadan dönerken jeneratörleri için yakıt bulamayan hastane ve fırınlar başta olmak üzere çeşitli kurum ve işletmelerin sahipleri de çözüm için seslerini yetkililere duyurmaya çalışıyor.
Merkez Bankası kararı ve akaryakıt krizi
Son 30 yılın en büyük ekonomik krizinin yaşandığı Lübnan’da devlet, günlük olarak tüketilen 12 milyon litre civarındaki akaryakıtı Merkez Bankası üzerinden sübvanse ediyordu.
Merkez Bankasından yapılan yazılı açıklamada, 12 Ağustos itibarıyla uygulanmak üzere akaryakıta sağlanacak döviz kredilerinin resmi kur yerine piyasadaki serbest kur (karaborsa) üzerinden hesaplanacağı ve böylelikle akaryakıt sübvansiyonunun kaldırılacağı belirtilmişti.
Açıklamada ayrıca piyasaya sürülecek akaryakıtın fiyatının Enerji Bakanlığınca belirleneceği kaydedilmişti.
Enerji Bakanlığının sübvansiyonun kalkmasına rağmen eski fiyatı sürdürmesi nedeniyle ülkedeki akaryakıt istasyonlarının hemen hemen tümü pompaları kapalı tuttu.
Ülkede döviz likidite sorunu nedeniyle elektrik santrallerine akaryakıt temin etmekte zorluk yaşanırken ülke genelinde haftalardır günlük elektrik kesintileri 20 saati buluyor.
Lübnan Elektrik Kurumunun hizmet veremediği saatlerde halka elektrik sağlayan mahalle jeneratörlerinin sahipleri de Merkez Bankasının düşük kurdan sağladığı akaryakıt piyasada bulunamadığı için mazotu karaborsadan fahiş fiyatlardan aldıklarını belirterek faturaları da ona göre yüksek tutuyor.
Lübnan’da iki günden beri sabahın erken saatlerinden itibaren ülkenin birçok bölgesindeki akaryakıt istasyonları önünde saatlerce bekleyen sürücüler benzin alamadan dönerken, elektrik jeneratörleri için mazot bulamayan hastane ve fırınlar başta olmak üzere çeşitli kurum ve işletmelerin sahipleri çözüm için seslerini yetkililere duyurmaya çalışıyor.
