Dünyanın farklı ülkelerinden 240.000 kenti ve bu şehirlerde yaşayan yaklaşık 5 milyar insanı temsil eden Dünya Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı (UCLG) Kültür Zirvesi’ne bu yıl İzmir ev sahipliği yaptı. Zirvenin açılış oturumu, “Kovid-19 Sonrası Kültür, Bakım, Çevre ve Sağlık” konulu panelle başladı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, zirve öncesinde, 9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu’nun 99’ncu yıldönümü etkinliklerine katıldı.
“9 EYLÜL, İZMİR’İN DAĞLARINDA ÇİÇEKLERİN AÇMAYA BAŞLADIĞI GÜNÜN YILDÖNÜMÜ”
Böylesi önemli bir günde İzmir’de olmaktan ayrı bir heyecan duyduğunu vurgulayan İmamoğlu, duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Bugün aynı zamanda, gerçekten İzmir’in dağlarında çiçeklerin yeniden açmaya başladığı bir günün yıl dönümü. Tohumları 19 Mayıs 1919’da Samsun’da atılan çiçeklerdi onlar. Aslında İzmir’in kurtuluşu, aynı zamanda bu toprakların özgürlüğüne ve bağımsızlığına karşı emperyalist heveslere karşı insanlarının bağımsızlık mücadelesiydi. Dolayısıyla Anadolu’da ortaya konan bu bağımsızlık mücadelesi, aynı zamanda bu güzel Cumhuriyet’in demokrasinin, özgürlüğünün bu topraklarda var oluşunun yıldönümüdür 9 Eylül. İzmir’in özgürlüğe kavuşması, sadece Türkiye Cumhuriyeti için değil, yakın coğrafyadaki birçok ülkenin, halkların da umutlarının yeşerdiği gündür 9 Eylül. İzmir’in kurtuluşuyla, bu toprakların ve yakın coğrafyanın ihtiyaç duyduğu felsefeyle buluştuğu bir andır; ‘Yurtta barış dünyada barış anlayışıdır.’ 9 Eylül, bizim için bunları ifade eder. Özellikle bir savaştan sonra Yunanistan Başbakanı Venizelos’un, Mustafa Kemal Atatürk’ü, 1934 yılında Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermesi de o ‘Yurtta barış dünyada barış’ felsefesinin belki de en kıymetli örneği, en güzel özetidir. 9 Eylül İzmir’in kurtuluşu kutlu olsun.”
“ŞEHİRLERİMİZİ ÇAĞIN GEREKLERİNE UYGUN BİR VİZYONLA PLANLAMA VAKTİ GELDİ”
Günümüzde dünya nüfusunun yarısından fazlasının kentlerde yaşadığını hatırlatan İmamoğlu, bu durumun beraberinde büyük bir değişimi getirdiğine dikkat çekti. “Bunu yeni kentsel gündemin sunduğu yerelden başlayan çözüm stratejilerinde görüyoruz” diyen İmamoğlu, “İklim müzakerelerinin yereldeki iklim eylemini daha geniş şekilde içermesi, yerelden başlayan büyük bir değişimin geldiğini gösteriyor. Bu değişim, şehirlerimizi çağın gereklerine uygun bir vizyonla planlama vaktinin geldiğini anlatıyor. Yeni küresel kent vizyonu; veri, bilim ve ortak akıl ışığında yenilikçi ve yaratıcı bir kentleşme anlayışını işaret ediyor. Artık kentlerin rekabet alanı sanayileşme değil, yaratıcı sektörler. Biz iki yıl önce söz verdiğimiz adil, yeşil ve yaratıcı bir İstanbul hedefine bu anlayışla ilerliyoruz. Bu yolda İstanbul’un tarihsel birikiminden ve kültürel çeşitliliğinden ilham alıyoruz” ifadelerini kullandı.
İSTANBULLULUK BİLİNCİ
Yakın zamanda hizmete açtıkları Müze Gazhane gibi tasarımlarla kent mirasına sahip çıkarak, yeni kültürel alanlar ürettikleri bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Yine hazırlıklarını yaptığımız ‘Tasarım Müzesi’ ile kültür iklimine, katılımcı bir süreçle oluşturulan bir merkez daha kazandıracağız. İstanbul’un eşsiz kültür ekosistemine yakışan bir tavır sergilemeye gayret ediyoruz. Çünkü İstanbul’u sevmemiz, İstanbulluluk bilincini yaratabilmemiz ancak güçlü bir yerel kültür politikası ile mümkün” dedi. “Karşı karşıya olduğumuz sorunların çözümü için de kültürün birleştirici ve iyileştirici gücüne ihtiyacımız var” diyen İmamoğlu, bu kapsamda yaptıkları çalışmalara da pandemi sürecinde müzik emekçilerine yönelik geliştirdikleri “İstanbul bir sahne” projesini örnek olarak gösterdi.
“KÜLTÜR BİRLEŞTİRİCİ GÜÇ”
Aylar süren kapanmanın ayrıştırıcılığına karşı kültürün birleştirici gücünü hep beraber yaşadıklarına vurgu yapan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Yine pandemi döneminde kent yoksulluğu derinleşirken, sosyal ve kültürel etkinliklerin erişilebilir olması, böyle dönemlerde çok daha önemli hale geliyor. Kültür ve sanat, böyle zor zamanlarda daha sıkı sarılmamız ve faydalanmamız gereken son derece güçlü bir araç. Kültürün yaratıcı gücünden en çok gençlerin ve çocukların yararlanıyor olması beni ayrıca heyecanlandırıyor. Kültür ve sanat ile dünyasını zenginleştirebilen bir nesil yetiştirmenin yollarını konuşmalıyız. Yerel demokrasinin gerçekleştirilmesinde, ekonomik kalkınmada kültürün rolünü fark ederek, gelecek vizyonumuzu bu potansiyel üzerine kurmalıyız.”
“İSTANBUL’A YENİDEN, KÜLTÜR PENCERESİNDEN BAKIYORUZ”
Kendi yönetim döneminde kurdukları İstanbul Planlama Ajansı (İPA) bünyesinde yürüttükleri “Vizyon 2050” çalışmalarına da konuşmasında yer veren İmamoğlu, “İstanbul’a yeniden, kültür penceresinden bakıyoruz. Kenti deneyimleme biçimimizi yeniden tasarlıyoruz. İstanbul’u yaratıcılık için bir kuluçka merkezi olarak yapılandırıyoruz. İklim adaletini, kapsayıcı kentler oluşturmayı hedef alan bir değişim için yaratıcı kültürel araçların yeni bir başlangıç noktası olacağına inanıyorum. Yaratıcı seslerin daha gür duyulacağı koşullar sağlamayı yerel yönetimlerin en önemli vazifelerinden biri olarak görüyorum. İstanbul’un bu yolda kararlı adımlarla ilerleyeceği taahhüdünü yinelerken, etkinliğin kentlerimizde kültür politikalarının gelişimi yönünde umut verici bir sürece vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.
SOYER EV SAHİPLİĞİ YAPTI
Davetlilerin kendi kentlerine ait deneyimlerini, planlarını ve çözüm önerilerini sunacakları zirvenin açılış oturumu, “Kovid-19 Sonrası Kültür, Bakım, Çevre ve Sağlık” konulu panelle başladı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de katıldığı panelin oturum başkanlığını, UCLG Genel Sekreteri Emilia Saiz yaptı. Oturumda yer alan ve konuşma yapan diğer isimler; Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı UCLG Eşbaşkanı Uğur İbrahim Altay, , Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Cumhuriyeti Mukim Temsilcisi Louisa Vinton ve İtalya Kültür Bakanlığı Uluslararası İlişkiler Direktörü Rosanna Binacchi oldu.
ZİRVENİN ÖNEMİ
Daha önce Bilbao, Jeju ve Buenos Aires’te düzenlenen zirvenin dördüncüsü, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, 9-11 Eylül tarihleri arasında, Konak’taki Kültürpark Fuar Alanı’nda gerçekleştiriliyor. Amacı; kültürlerin sürdürülebilirliğini sağlamak, iş birliğine dayalı öğrenmeyi geliştirmek, dünya çapında kentler ve yerel yönetimler arasında iyi uygulamaların paylaşımını teşvik etmek olarak belirlenen zirveye, 22 ülkeden çeşitli akademisyenler, yerel yöneticiler ve bilim insanları katılım sağladı.