Kanal İstanbul Projesi’nin İstanbul ve Türkiye için yaratacağı sorunları anımsatan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bunun bir “rant projesi” olduğunu savundu. Beklenen İstanbul depremine dikkat çeken Babacan, iktidara, “Türkiye keyfi yönetim elinde adeta can çekişiyor” sözleriyle yüklendi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin İstanbul Büyükçekmece ilçe başkanlık binası açılışında konuştu. Babacan’ın gündeminde Kanal İstanbul Projesi vardı.
“BUNA ‘RANT İSTANBUL’ DEMEK LAZIM”
“Türkiye şu anda keyfi bir yönetim zihniyetinin elinde adeta can çekişiyor” ifadelerini kullanan Babacan, “Hukuksuzluk diz boyu, hesapsızlık diz boyu. Biz, yapılan bütün bu yanlışları söylüyoruz. Sık sık, ‘Şurada yanlışınız var, şurada hatanız var’ diyoruz. Ama bir kulaklarından giriyor, öbür kulaklarından çıkıyor. İşi inada da bindirdiler, laftan anlamıyorlar. Biliyorsunuz bir rant projesi var. Kanal İstanbul diyoruz ama aslında buna ‘Rant İstanbul’ demek lazım. Neymiş, ‘İnadına yapacağız’ diyorlar. Artık iktidardan ayrılacaklarının, gideceklerinin farkına da vardıkları için bir telaşe sarmış; ‘Bu rantı nasıl hızlı bir şekilde sağlayıp, nasıl sağa sola dağıtırız, nasıl bu rantı bir an önce alırız’ diye baya da bir acele içindeler. Görüyorsunuz, hissediyorsunuz” şeklinde konuştu.
“ACELE KAMULAŞTIRMA SÜRECİNİ NİYE BAŞLATTINIZ?”
“Kanal İstanbul için neden bu acele kamulaştırmayı yapıyorsunuz? Nedir bu aceleniz?” sorularını soran Babacan, “Seçimlere iki yıldan az kaldı ve Kanal İstanbul projesi iki yılda falan bitmez, uzun vakit alacak bir proje. Ben şimdi iktidara sesleniyorum: Bu seçimlerden önce tamamlanması imkansız olan bir projeye niye bu kadar ağırlık veriyorsunuz, niye acele ediyorsunuz? Halkın size desteğinin giderek düştüğü bir dönemde İstanbul’un kaderine büyük etkisi olabilecek bu proje ile ilgili ve üstelik görev sürenizin de yetmesi mümkün bile değilken bu acele kamulaştırma sürecini niye başlattınız?” sorularını ekledi.
“BU PROJE İSTANBUL’UN GELECEĞİNİ GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ ŞEKİLDE ETKİLEYECEK”
Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu proje İstanbul’un geleceğini geri döndürülemez bir şekilde etkileyecek. Kanal’ı bir açtı mı, geri dönüşü yok bunun… ‘İstanbul’a ne yapılacaksa önce işi bilenlerle bir konuşun. Bilim insanlarına bir sorun. Deprem yönetimi konusunda bu projenin etkisi ne olacak? Bunu araştırın’ dedik. Bir Çevre Etki Raporu çıkarttılar; talimat geliyor, ‘Bir an önce çıkarın. Ben bu projeyi yapacağım. İnadına yapacağım, bana raporu getirin’ diyor. O raporun nasıl çıkacağı belli…
“KANAL İSTANBUL İNADINDAN VAZGEÇİN”
Şu Kanal İstanbul inadından vazgeçin. Madem kaynağınız var, madem paranız var, böyle rant projelerine harcayacağınız kaynak var; bunu, dönün, bir an önce depremle ilgili hazırlıklara harcayın. Ama biz ne dersek diyelim gözler sadece rantta… Uzmanlar senelerdir İstanbul depremi diyor. Yaklaşan böyle bir tehlike var. Öyleyse kaynakları niçin depreme tedbir konusunda harcamıyorsunuz, niye buna ayırmıyorsunuz? Kaynakları niçin binaları güçlendirme projelerine harcamıyorsunuz da milyarlarca doları bu rant projesine harcamaya çalışıyorsunuz?”
