Eski AKP İstanbul Milletvekili Emin Şirin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olmaması halinde iktidarın eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü yeniden aday olarak gösterebileceğini söyleyerek ” Zira Tayyip Erdoğan’ın düşüneceği en önemli konuların başında hem yurt içinde hem yurt dışında ağırlığı olan hem de devr-i sabık yaratmayacağı sözünü verecek, bu sözüne de Erdoğan’ın güveneceği bir profile ihtiyaç var. Abdullah Gül buna uygun görünüyor.” diye konuştu.
Eski AKP İstanbul Milletvekili Emin Şirin, Korkusuz yazarı Ahmet Takan’a gündeme dair konuştu. Şirin, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olmaması halinde iktidarın Abdullah Gül’ü aday olarak gösterebileceğini söyledi.
Takan’ın bugünkü yazısı şöyle:
Türkiye’nin klasik havası!..
Ortam alabildiğine sisli… Şeffaflık hak getire… Kimin eli kimin cebinde onu zaten kestirebilmenin imkanı yok…
Böyle durumlarda her zamanki yöntemimize baş vurduk. Sis perdesini biraz da olsa aralayabilmek, sizlere ne olup bittiğini ve de neler olabileceğini anlatabilmek için sağduyulu, siyaseti iyi okuyan, deneyimli uzman ismimize müracaat ettik. AKP eski İstanbul Milletvekili Emin Şirin’den gündemin ana başlıklarını değerlendirmesini istedik. Şirin’e ilk sorum, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nda yaşanan Cumhurbaşkanı adayı belirleme tartışmaları oldu. Emin Şirin, şunları söyledi;
“Seçime daha vakit varken bir sıkıntıdan ziyade bir zorlama görüyorum. Cumhur İttifakı’nda sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı kesin ancak herhangi bir sebepten dolayı sayın Erdoğan aday olmazsa veya olamazsa Abdullah Gül gibi devr-i sabık yaratmayacak profilde bir aday düşünebilirler.
Millet İttifakı’nda ise adayın kim olacağını merak edenler ve bu konuyu fırında harlayanlar daha ziyade Cumhur İttifakı mensupları. Meral Akşener hanım doğru ve güzel bir cümle sarf etti;’ Erken seçimi ilan edin adayımızın kim olacağını görürsünüz’. Kemal bey hevesli ama temkinli. Öne çıkan belediye başkanlarının ise aday olma şanslarını görmüyorum.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu, biliyorsunuz, benim için parlamento seçimlerinden sonra ikinci planda. Sultanizim sistemini değiştireceğini söyleyen ve iddia eden muhalefetin bu hedefe varabilmesi için parlamentoda asgari 360 sandalyeyi elde edebilmesi lazım. Hedefleri bu olmalı ve çalışmalarını buna göre organize etmeliler. Tabi bu arada en önemli konu, HDP’nin ne olacağı ve ne yapacağı. Sonuç itibarıyla, HDP, 27 Eylül’de ilan edeceği manifestodan sonra iki ittifakla da anlaşabilir ve seçimin kaderini tayin edebilir. Bu denklemin nasıl çözüleceği seçiminde Türkiye’nin de kaderini tayin edecek. Gördüğüm kadarıyla, AKP, seçime çok muhafazakar bir din siyaseti ve Kürtlere sempatik gelecek söylemlerle hazırlanacak. Açıkçası, Cumhur İttifakı’nın çatlaması, AKP-HDP işbirliğini görmemiz kimseyi şaşırtmasın.”
AKP’yi çok iyi tanıyan ve tahlil eden Emin Şirin’e çizdiği resim üzerine, iktidar partisinin Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı adayı gösterip gösteremeyeceğini (eğer Erdoğan olmaz ise) sordum. Yanıtı;
“Evet gösterebilirler. Zira Tayyip Erdoğan’ın düşüneceği en önemli konuların başında hem yurt içinde hem yurt dışında ağırlığı olan hem de devr-i sabık yaratmayacağı sözünü verecek, bu sözüne de Erdoğan’ın güveneceği bir profile ihtiyaç var. Abdullah Gül buna uygun görünüyor.”