Bakırköy zabıtasının sokak müzisyenlerine saldırısı tepki çekti

bakırköy zabıta
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bakırköy’de Fahri Korutürk Caddesi üzerinde Bakırköy Belediyesi zabıtaları, sokak müzisyenlerine saldırdı. Müzik aletlerine el koymaya çalıştı. Halk ve müzisyenler tepki gösterince vazgeçtiler.

Sendika.org’un haber Bakırköy’de zabıtalar yasak olduğu gerekçesiyle trafiğe kapalı olan Fahri Korutürk Caddesi üzerinde müzik yapan gençlere saldırarak enstrümanlarına el koymaya çalıştı. Halk “Bu çocuklara yazık günah değil mi?” diyerek tepki gösterdi. Müzisyenler “İzin için Belediyeden geldik biraz önce, geçinemiyoruz, barınamıyoruz dedik. Dedikleri şey şu ‘Yetkili kimse yok sizinle görüştürebileceğimiz, muhatap edebileceğimiz’” diyerek tepki gösterdi.

Saldırıya uğrayan müzisyenlerden Ufuk Sultanoğlu, Garip Aşkın ve Tugay Arslan, Sendika.Org’a konuştu.

“Pandemi koşullarından bu yana çokça müzisyen dostumuz yaşamına son verdi”

Ufuk Sultanoğlu, “Müzisyenlerin yaşadığı hayat ortada. Gerçekten ciddi anlamda geçinemiyoruz ve barınamıyoruz. Asgari düzeyde yaşam standartlarımızı iyileştirmeye, daha düzenli bir şekilde geçimimizi sağlayacak bir miktar da olsa maddi koşullara ihtiyaç duyuyoruz. Bu bağlamda yapabileceğimiz, kendimizce alternatif olarak gördüğümüz sokak müziği var ve bu da elimizden alınmak isteniyor kendilerince. Şöyle söylemler geliyordu; halk, ‘Biz keyifliyiz, hoşumuza gidiyor, devam etmeli bu tür şeyler artmalı’ dediğinde, zabıtadan yanıt şu şekildeydi, ‘Konser salonuna gideceksiniz o zaman, salonda olur konser, sokakta olmaz’ şeklindeydi. Yani aslında bu sokak müziğinin, sokak sanatının kendisine bir karşı çıkış söz konusu. Çok bilinçli bir söylem olmadığı çok belli. Özellikle pandemi koşullarından bu yana çokça müzisyen dostumuz yaşamına son verdi. Biz de öyle bir noktaya gelmek istemiyoruz” dedi.

“Benim de aynı zamanda yurt sorunum var”
Garip Aşkın, “İlk başta birkaç kişi gitar çalan arkadaşa müdahale etti. Birkaç kişi de daha sonra benim enstrümanımı almaya çalışarak benim müziğimi kesmeye çalıştı. Zabıtanın böyle bir izni yok. Bizim arkadaşlarımız iki senedir izin almak için uğraşıyor. Pandemide zorlu süreçlerden geçtik. Biz hem insanlara moral olsun diye hem de kendi geçimimiz için müzik yapıyorduk. Böyle bir amacımız vardı ve buna müdahale ettiler. Bir kişi de değil on kişi gelip karşımızda durdu. Kolumuzu çekerek enstrümanımızı almaya çalıştılar. ‘Defolun, yapamazsınız’ dediler. Bunlar üzücü açıkçası” dedi. Aşkın konuşmasına şöyle devam etti:

Ben sınava girdim. Diyarbakır’da konservatuvar bölümünü kazandım. Hem arkadaşlarım için hem de kendime biraz birikim yapabilmek istiyordum. Benim de aynı zamanda yurt sorunum var. Yurt çıkmadı bana. Şu an kalacak yerim de yok.

“Bizi darp ettiler. Çekiştirdiler. Sözlü olarak hakaret ettiler. Oturmamıza izin vermediler”

Tugay Arslan, “Biz belediyeyle anlaşalım, zabıtayla anlaşalım, bir şekilde güzelce müziğimizi yapalım istiyorduk. Hem kazanalım hem de sokak müziğine yüklediğimiz anlam var zaten. Gerginlik yaşamak istemiyorduk. Daha önce de zabıtayla sıkıntılar yaşadık. Bugün de öncesinde belediyeye giderek ‘Biz müzik yapacağız. Zabıtanın müdahalesini istemiyoruz. Bizim müzik yapmaya ihtiyacımız var’ diye özellikle belirttik. Bunu özellikle belirtiyoruz, ekonomik olarak sokak müziği yapmaya ihtiyacımızın olduğunu. Belediyeden ‘Yetkili yok’ cevabı aldık. Biz de o zaman çıkıyoruz dedik. Sokakta müzik yapmaya başlamamızdan yaklaşık 10 dakika sonra zabıtalar gelmeye başladılar. İlk olarak iki zabıta gelerek ‘Müziği bitiriyorsunuz’ dedi. Biz de ‘İhtiyacımız var. Bitirmiyoruz. Biz daha yeni belediyeden geldik. Muhatap alabileceğimiz kimseyi bulamadık. Biz müziğimize devam edeceğiz’ dedik. Hemen sonrasında diğer zabıtalar gelerek etrafımızı sardılar ve müdahale ettiler. Enstrümanlarımızı almaya çalıştılar” dedi. Arslan konuşmasına şöyle devam etti:

Ancak halkın tepkisiyle ve bizim tepkimizle karşılaşınca enstrümanlarımızı aldık. Bu süreçte de bizi darp ettiler. Çekiştirdiler. Sözlü olarak hakaret ettiler. Biz enstrümanlarımızı topladık. Orada oturuyorduk. ‘Defolup gideceksiniz buradan. Oturamazsınız burada’ diyerek enstrümanlarımızı toplamış olmamıza rağmen oturmamıza izin vermediler.

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir