Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Bahçeli, Millet İttifakı’nın görüşme trafiğiyle ilgili “Zillet ittifakının kurduğu kumar masasında hile vardır dümencilik vardır. Zillet ittifakını oluşturan partiler gün aşırı birbirlerini ziyaret ediyorlar hava kokluyorlar. Ancak arka kapıda birbirlerine kazık atıyorlar. Bir yapmadıkları kısırlı pastalı altın günleriydi zannediyorum onu da yakında gerçekleştirecekler” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli, HDP’nin “Açılmamak üzere kapatman gereken senin kin ve nefret kusan ağzındır” sözlerine de “Bu bölücü ahmaklar nerede yaşıyorlar bilmiyorum ama benim ağzımı kapatacak bir babayiğit henüz anasından doğmadı” diye yanıt verdi.
Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:
“Milliyetçilik ilk hamle milli birlik ve bütünlüğün kazanılması davasıdır. Milliyetçilik milli birlik ve dayanışma ruhunun da güvenlik duvarıdır. Bizim milliyetçiliğimiz hayatın içindedir, milletimizin vicdanındadır. Arzumuz, amacımız ve arayışımız öteden beri budur. MHP’ye atılan iftiraların, yoğunlaşan saldırıların ilerleyiş rotası okunduğu takdirde bunların hiçbirinin tesadüf olmadığı görülecektir. Küresel güçler milli devletlerdeki yönetim iradesinin millet üstü güçlerle paylaşılmasını dayatmaktadır. Bu paylaşma mahkum milletin aleyhine gerçekleşecektir. Bu asimetrik etki milliyetçiliğin yükselmesinin de dayanağıdır. Öncelikle taşeronlar eliyle ulaşılması esas alınmıştır. CHP, HDP, İP, DEVA, Gelecek Partisi siyasetin lekeli temsilcileridir. Zillet İttifakı yıkım siparişi almıştır. Her şey gün gibi ortadadır. Bir milletin yükselişinin dayanağı milliyetçiliktir. Küresel gelişmelerin bir figüranı, pasif bir üyesi değil baş aktörü olmayı hedefleyen milliyetçilik mazlum milletleri de kurtaracak muhteşem anlayışı temsil etmektedir.
Bugün bütün insanlık çevre sorunundan, enerji sorununa, bulaşıcı hastalıklardan adalet sorununa kadar tehlikelerle ortak bir kaderi paylaşmaktadır. Dünyayı daha yaşanır bir yer haline getirebilmek, bütün insanlık için kaçınılmaz bir amaç haline gelmelidir. İnsan merkezli, gönüllü paylaşımı ve işbirliğini amaçlayan küresel kaynakları insanlığın istifadesine sunan yeni bir aydınlanma süreci Türk milletinin yükselmesiyle başlayacaktır. Gelişmelerin seyrine baktığımızda ilhamını ve sevgisini büyük Türk milletinden alan milliyetçilik kutsal bir görevle karşı karşıyadır.
Gençlerimizin taleplerini karşılamak, sitem ve şikayetlerini çözümle kesiştirmek siyasetin ana görevidir. Milliyetçi ülkücü gençlik, Türk gençliğinin kalp yağıdır. Bu gençlik bizim baş tacımızdır. Aynı zamanda analarımız, bacılarımız dua, huzur, güven, sevgi, saygı bağlarımızdır. Ana hakkı iman ve insanlık hakkıdır.
Bugün batı dünyasına hakim olan sosyal ve ekonomik mimari, bunun yanında değerler sistemi büyük çapta tatminsizliklere yol açmaktadır. İnsan gün geçtikçe sadece yiyip içen, insani ve vicdani felaketlere sessiz kalan, niçin var olduğunu, neden yaşadığını düşünmeye fırsat bulamayacak şekilde sürüp giden bir felaket döngüsünün içindedir. Bu döngü bizim semtimize uğramayacaktır.
“GÜN AŞIRI BİRBİRLERİNİ ZİYARET EDİYORLAR”
Zillet ittifakının kurduğu kumar masasında hile vardır dümencilik vardır. Zillet ittifakını oluşturan partiler gün aşırı birbirlerini ziyaret ediyorlar hava kokluyorlar. Ancak arka kapıda birbirlerine kazık atıyorlar. Bir yapmadıkları kısırlı pastalı altın günleriydi zannediyorum onu da yakında gerçekleştirecekler. Bunlar güçlendirilmiş parlamenter sistem toplantıları için üçüncü defa Meclis’te bir araya gelmişlerdir. Bunların neresi dürüsttür? Uzlaşmak için irade lazımdır.
Terörist başı Turan Kalkan CHP’yi ikaz ederek diyor ki, HDP’nin çıkışı, bazı CHP’liler tarafından ters yorumlanabilir ama öyle değil. CHP’lilerin önünü kaçtı, irade kazandırdı. Bu bakımdan HDP’ye muhtaçlar. Bir terör örgütü ele başı aziz Atatürk’ün kurduğu partiye ayar veriyor, hizaya getiriyor, aba altından sopa gösteriyor. Buna karşılık bir tek CHP yöneticisi de kalkıp ‘ey katil sen ne diyorsun’ diyemiyor. Buna cesaret edemiyor. Bize gelince yalan yanlış konuşan CHP sözcülerinin ağızlarını bıçak açmıyor, korkuyorlar. İrade ve siyasi ikballerini terör örgütlerine bağlamışlardır çünkü. Bu bir rezalet değil midir? Biz boş yerine mi bunların maskesini indiriyoruz? HDP’yi bölücü söylediğimiz okkalı sözlerin cevabını Kandil’in CHP’si veriyor. Kendileri terör örgütünün boyundurluğuna girmişler haberleri yok!
İP Başkanı bu aralar yine il ilçe gezen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı Fatih’e benzetmiş, Kılıçdaroğlu’na çalım atmış, ters köşeye yatırmak için hamle üstünlüğünü kazanmaya çalışmıştır. Bir nevi anılan belediye başkanı, CHP Genel Başkanı muamelesi görmüştür. HDP takviyeli Kılıçdaroğlu da misilleme yaparak, İP Başkanı’nın Cumhurbaşkanı hayalini suya düşürmüş, tufaya getirmiştir. İP Başkanı yeni yönetim sisteminde yer almayan bir göreve mahkûm ve mecbur edilen bir zavallıdır.
“CHP GENEL BAŞKANI’NA SORUYORUM”
CHP Genel Başkanı’na soruyorum; kıvırmadan cevap vermesini bekliyorum. Anayasadan Atatürk’ü çıkarmayı düşünüyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yerine Türkiye Cumhuriyeti insanı ifadesini getirmeyi düşünüyor musunuz? Terörist Demirtaş’ı hala savunuyor, ona elçiler yolluyor musunuz? Bu sorularım gayet nettir, ya evet diyeceksin ya hayır. Boş kağıt vermen halinde hepsine evet dediğin kabul edilecektir. Korku edebiyatını bırak, bir şey bilip de söylemiyorsan adam değilsin.
Bugünkü CHP yönetimi HDP’nin oyun uşağı haline gelmiştir. Bugünkü CHP yönetimi PKK ile ittifak tüneline girmiştir. İP ise bunların proje süsüne dönüşmüştür.
“BENİM AĞZIMI KAPATACAK BABAYİĞİT HENÜZ ANASINDAN DOĞMADI”
HDP’nin kapatılmasına yönelik ifadelerim terörizmin maşalarını rahatsız etmiş. Onları yalnızca rahatsız etmeyeceğiz, iki dünyada da ellerimizle yakalarından tutacağız. Bu bölücü ahmaklar nerede yaşıyorlar bilmiyorum ama benim ağzımı kapatacak bir babayiğit henüz anasından doğmadı. Şehitlerimizin kanlarına sessiz kalırsak, görmezden gelirsek onurumuzla birlikle şerefimizi kaybetmiş oluruz. Biz MHP’yiz, biz Cumhur İttifakı’yız herkes ederi kadar konuşursa karşımızda siyasi bölücülerden ağzını açıp da bir şey söylemeye kimsenin hakkı olamaz.
