Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli’nin hedefinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gezileri vardı. “CHP Genel Başkanı bürokratlara değil İBB Başkanı’na kafa yormalıdır” diyerek Kılıçdaroğlu’na seslenen Bahçeli, “Gözümüzden kaçtığı sanılmasın sipariş bir plan senaryo devrededir. Görev sahası İstanbul’la sınırlı bu belediye başkanının il il, ilçe ilçe gezmekteki amacı nedir? Varmak istediği yer neresidir, neyin hazırlığı içindedir” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’deki grup toplantısında partililere seslendi.
Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları:
“BOZGUNCULARIN TUZAKLARI İŞE YARAMAYACAK”
MHP’nin siyasetinde insan merkezdir, millet medeniyettir, sorun ve şikayetlerin çözümü de mecburidir. İnsanın yaşadığı her saha içinde ya bir sorun ya da bir talep vardır. Bu da son derece doğaldır. Önemli olan insan haysiyetini incitmeden çözüm bulabilmektir. Bozguncuların tuzakları işe yaramayacaktır.
Geçen hafta TBMM’de önemli bir teklif kanunlaştırılmıştır. Vergi usul kanunu ile 65 maddelik kanun teklifi CHP, İP’in ve diğerlerinin karşı duruşlarına rağmen kabul edilmiştir.
Sayıları 850 bine ulaşan vergi mükellefi kardeşlerimizin talebi karşılanmıştır. Ayrıca çiftçilerimize yapılan destek ödemelerinden alınan vergiler kaldırılmıştır. Bugüne kadar alınan vergiler de çiftçilerimize iade edilecektir.
“ADİL BİR VERGİ SİSTEMİNİN VARLIĞI KAÇINILMAZ”
Bir başka düzenleme de sosyal medya alanında yapılmıştır. Elektronik vergi dairelerinden, elektronik deftere kadar ülkemizin yeni teknolojilere uyumu konusunda adımlar atılmıştır.
Türkiye’de adaletli, bütünlük ve sadelik içeren kapsamlı bir vergi reformuna ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Vergi yükü oranı azalsa bile kayıt dışılıktaki artış hedeflenen vergi gelirlerine ulaşmayı zorlaştırmaktadır.
Adil bir vergi sisteminin varlığı kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Kamunun elde ettiği gelirleri karşılaması esastır.
“BİZ KRİZLERİN ORTAĞI DEĞİLİZ”
Ortada bir kriz yoktur. Gerekiyorsa Cumhur İttifakı’nın ortağı olarak hesap vermemiz gerekiyorsa, veririz. Biz krizlerin ortağı değiliz, insanımızın dert ortağıyız.
Selamsız sabahsız siyaset düşkünlerinin hangi mihrakların ortağı olduğunu da gayet iyi biliriz.
Onun ve Serok Ahmet’in akıl sağlığı kontrolünden geçmeleri siyaset ve toplum huzuru hakkında tavsiyemdir.
KILIÇDAROĞLU’NUN EN İYİ BİLDİĞİ ŞEY BULANIK SUDA BALIK AVLAMAKTIR
Kılıçdaroğlu’nun en iyi bildiği şey bulanık suda balık avlama merakıdır. Sokak aralarında kağıt toplayan kardeşlerimize sosyal güvenliğiniz olacak diyor, toplama işini rahatlıkla yapacaklarını iddia ediyor.
Asıl mesele kağıt toplayıcı kardeşlerimizi rahatlatmak değil, daha güvenli, insani şartlarda çalışabilmelerinin önünü açmaktır.
Kılıçdaroğlu cahilce konuşacağına kağıt toplayıcı kardeşlerimizin kaynağına inmeyi denemelidir. Biz bu meselenin derinliğini 2010 yılında görmüştük.
“KAVAL SOROSÇU, DEMİRTAŞ TERÖRİSTTİR”
CHP Yönetimi’nin sorunu karmaşıklaşarak kronikleşmiş kasvetli bir sorundur. Kılıçdaroğlu millet adına adalet istemiş. Kılıçdaroğlu utanmadan sormuş; Osman Kavala neden hapiste? Selahattin Demirtaş neden hapiste?
Osman Kavala sorosçudur, Selahattin Demirtaş teröristtir. Teröristin yeri de demir parmaklıkların arkasıdır.
Kılıçdaroğlu terörist Demirtaş’ın CHP’nin başına düşmüş gölgesidir. Sana bu aklı kimler veriyor, kimler seni kukla gibi oynatıyor?
CHP’ye oy veren kardeşlerim bu rezilliği nasıl hazmedecekler? İP’e oy veren kardeşlerim; HDP ile teröristlerle ittifakı nasıl içlerine sindirecekler?
Kılıçdaroğlu şunu açıklığa kavuşturması gerekir: PKK’yı terör örgütü olarak görüyor mu görmüyor mu, terörle mücadeleyi destekliyor mu desteklemiyor mu?
“GÜLENE ÜMİT BAĞLAMASINLAR”
Süre doldu, Kılıçdaroğlu ne oldu? Bu vesayetçi bir söylemdir. Tıpkı Humeyni gibi, Türkiye’ye gelmeyi bekleyen FETÖ elebaşı Gülen’e ümit bağlamasınlar. Terörist başı Gülen’in Türkiye’ye geldiği gün öldüğü gündür.
SİNSİ BİR SENARYO DEVREDEDİR
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bürokratlara değil İBB Başkanı’na kafa yormalıdır.. Boş zamanlarında belediye binasına ve İstanbul’a uğrayan bu şahsın gezmediği gitmediği yer neredeyse kalmamıştır.
Gözümüzden kaçtığı sanılmasın sipariş bir plan senaryo devrededir. Görev sahası İstanbulla sınırlı bu belediye başkanının il il, ilçe ilçe gezmekteki amacı nedir? Varmak istediği yer neresidir? Yunanistan ziyaretine niye ihtiyaç duymuştur. Neyin hazırlığı içindedir, kimlerin dolduruşuna gelmiştir?
Başbakanlık hevesi içinde eve dönme hayalleri kuran İP’in başkanı Fatih benzetmesiyle taltif ettiği şahsı nereye hangi girdaba çekmeyi planlamıştır. CHP ve İP’in içinde oyun içinde oyundur. Birbirine güvenmeyen bir ittifaka bu millet hiç güvenir mi?