Türkiye G20’den düştü, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Kanal İstanbul‘un dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisi arasına girmek için şart olduğunu iddia etti.
Türkiye, Dünyanın en büyük 20 ekonomisinden düştüğü 2021 yılında, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul projesiyle ilgili, “Durup dururken 15 milyar dolarlık bir projeyi niye yapalım? Eğer sizin büyük bir ülke olma hedefiniz varsa, dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisi arasına girmek istiyorsanız bu kadar büyük mega projeleri yapmak zorundasınız” açıklamasını yaptı.
AK Parti hükümetleri olarak hiç yerlerinde saymadıklarını, açılışını yaptıkları her projeyle gurur duyduklarını söyleyen Karaismailoğlu, “Parti binalarına ‘sınır namustur’ afişleri asanlar, laftan başka bir şey üretmemeye yemin etmiş gibiler.” ifadelerini kullandı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye’nin ulaşım ve haberleşme yatırımları için son 19 yılda 1 trilyon 115 milyar liraya yakın yatırım yapıldığını bildirdi.
“Büyük bir ülke olma hedefiniz varsa büyük, mega projeleri yapmak zorundasınız”
“Bize soruyorlar ‘Kanal İstanbul’u neden yapıyorsunuz?’ Durup dururken 15 milyar dolarlık bir projeyi niye yapalım? Eğer sizin büyük bir ülke olma hedefiniz varsa, dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisi arasına girmek istiyorsanız bu kadar büyük mega projeleri yapmak zorundasınız. Türkiye de büyük dünyanın en güçlü ülkelerinden bir tanesi olma hedefiyle Kanal İstanbul’u projelendirdi ve uygulamaya geçirdi. Burada en önemli iş Çin’den Avrupa’ya yıllık 710 milyar dolarlık bir ticaret hacmi var. Türkiye Avrasya’nın tam ortasında bu 710 milyar dolarlık ticaret hacminden ne kadar pay alır ve buradaki payını artırmak için planlar yapmak zorunda. Ayrıca dünya ticaretinin 112 milyar tondan 2020 yılında 2030 yılında 25 milyar ton olacak. Bunların yüzde 90’u deniz yoluyla taşınıyor. Bir şekilde yükler denizdeki limanlara ulaşıp limanlarla hareket ediyor. Bu ticari hareketler nedeniyle Karadeniz artık ticari göle dönmeye başladı. Karadeniz’e kıyısı olan bütün ülkeler büyük liman yatırımlarına girdi. Biz de ülkemizde buna hazırlanıyoruz. Kanal İstanbul da hem Türkiye’ye hem dünyaya vizyon katacak, dünyadaki küresel ticari hareketleri yönetecek ve İstanbul’daki kaza risklerini azaltacak önemli alternatif su yollarından bir tanesidir. Aslında Kanal İstanbul olduğu gibi çevreci bir projedir. Zaten mevcut güzergahın yüzde 70’i doğal bir kanal vasfındadır, yüzde 30’luk kesiminde bir toprak hareketi yapılarak inşallah Kanal İstanbul’u ülkemize kazandıracağız. Son 19 yıldır yaptığımız büyük işleri taçlandıran bir proje olacak Kanal İstanbul.”
“10 büyükelçinin uluslararası sözleşmeleri, hukuk kurallarını ve hadlerini aşan açıklamaları gördük”
“Ülkemizdeki bağımsız ve tarafsız yargı organları üzerinden, hükümetimize ve ülkemize ayar vermek isteyen 10 büyükelçinin uluslararası sözleşmeleri, hukuk kurallarını ve hadlerini aşan açıklamaları gördük. Bu hadsizliklere karşı dik duran ve asla geri adım atmayan Cumhurbaşkanı’mızın olması ülkemiz için büyük bir değerdir. Biz, büyükelçilerin bu şekildeki cüretlerinin zamanlamasını çok iyi biliyoruz. Bu talihsiz açıklamanın Gazi Meclis’imizdeki Suriye ve Irak tezkere oylamalarının hemen öncesinde yapılmasının tesadüf olmadığını çok iyi biliyoruz. Tezkere oylaması öncesinde ülkemizi köşeye sıkıştırmak isteyenler, ‘istenmeyen adam’ ilan edilme riskini görünce, geri adım atmak zorunda kaldılar. Yüz yıllardır sürdürdükleri küresel oyunlardan vazgeçmekte zorlanıyorlar. Hala karşılarındakinin eski Türkiye olmadığını tam anlayamadılar. Milli bağımsızlığını her şeyin önünde koyan, dik duran, hak yemediği gibi hakkını da yedirmeyen yeni Türkiye’yi hala hazmedemediler ama alışacaklar da anlayacaklar da hazmedecekler de. Onları bir kenara bırakalım, peki ya bu ülkeyi yönetmeye talip olduklarını iddia eden muhalefet partilerine ne demeli? Büyükelçilerin densizlikleri karşısında sessiz kalan, neredeyse ellerini ovuşturacak seviyeye gelen, onlardan yana tavır sergileyen ana muhalefetin TBMM’deki tezkere oylamalarındaki tutumu, içler acısıdır. Onlar adına utanç vesikasıdır.”
“Dün Gezi Parkı’nda, bugün büyükelçi krizinde ve tezkere oylamasında yapılanları tarihe not düşüyoruz”
“Diğer bütün sınır boylarındaki şehirlerimizle birlikte Kilis, Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak ve Hakkarili kardeşlerimiz Suriye ve Irak sınırlarından gelen saldırıları çok yoğun şekilde yaşadı. Parti binalarına ‘sınır namustur’ afişleri asanlar, laftan başka bir şey üretmemeye yemin etmiş gibiler. İş, sınırlarımızı, buralardaki hemşehrilerimizi, şehirlerimizi, korumaya ve saldırıları kaynağında yok etmeye gelince TBMM’deki tezkere oylamasına ‘ret’ oyu veriyorlar. Tezkereye ‘ret’ oyu veren ana muhalefet partisi, bu ülkenin ve milletin karşısında duran siyasi hareketleri ‘dost’ ve ‘arkadaş’ ilan ettiler. Güzel Anadolu’mda bir söz vardır, ‘Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim’. Dün Gezi Parkı’nda, bugün büyükelçi krizinde ve devamındaki tezkere oylamasında yapılanları biz çok yakından biliyor ve tarihe not düşüyoruz.”
“Yıl sonunu da yüzde 10 ile kapatmayı hedefliyoruz”
AK Parti hükümetleri olarak hiç yerlerinde saymadıklarını, açılışını yaptıkları her projeyle gurur duyduklarını ama asla bununla da yetinmediklerini ifade eden Karaismailoğlu, dünyanın küresel ısınma ve ilkim değişikliğinin neden olduğu felaketlerle, krizlerle başa çıkmaya çalıştığı bu dönemde doğaya, çevreye, insana ve sürdürülebilir bir yaşama hizmet edecek adımları atmaya devam ettiklerini aktardı.
Ülkenin imarı, kalkınması, vatandaşların rahatı ve mutluluğu için canla başla çalışmaya devam ettiklerini dile getiren Karaismailoğlu, “Yaklaşık iki yıldır tüm dünyayla birlikte yaşadığımız pandemi sürecinin ardından 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7 ile birlikte ikinci çeyrekteki yüzde 21,7’lik büyümeyi gerçekleştiren Türkiye, dünyanın sayılı ülkeleri arasında yerini aldı. Yıl sonunu da yüzde 10 ile kapatmayı hedefliyoruz.” dedi.
