Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu’nun aktardığına göre; SADAT, Suriye iç savaşının yoğun olduğu dönemde iyi derecede İngilizce ve Arapça bilen, 45 yaşından genç eski TSK mensupları için iş ilanı açmış.
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, cihatçılara silah taşıdığı iddialarıyla gündeme gelen SADAT’ın Suriye iç savaşı döneminde verdiği ilanlara dikkat çekerek, “Casuslukla suçlanabilir mi?” sorusuna yanıt aradı.
Suriye iç savaşı sırasında Türkiye’nin gündemine giren, suç örgütü lideri Sedat Peker’in hakkında ifşaatta bulunduğu SADAT, bu kez de ‘kaybolan iş ilanlarıyla’ gündeme geldi. Sedat Peker yayınladığı videolardan birinde “MİT tırları yakalandığında silahların Türkmenlere ihtiyaç için gittiğini düşünüyordum. Fakat bu silahların yollanması meselesini TSK’nın ve MİT’in değil, SADAT’ın içindeki bir ekibin organize etti” dedi ve kendi üzerinden gönderilen bu malzemelerin ‘Türkmenlere değil, El-Nusra’ya gönderildiğini’ iddia etti.
Sedat Peker’in ifşaatıyla yeniden gündeme gelen SADAT hakkında her şeySedat Peker’in ifşaatıyla yeniden gündeme gelen SADAT hakkında her şey
SURİYE SAVAŞI DÖNEMİNDE İLAN: İYİ DERECEDE ARAPÇA BİLEN
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu ise SADAT’ın sitesinden kaldırılan ‘iş ilanlarını’ ortaya çıkardı ve önemli bir noktaya dikkat çekti: ‘Casuslukla suçlanır mı?’
Terkoğlu’nun silinen iş ilanlarını şöyle aktardı:
“İlki şu başlığı taşıyor: ‘Nizami, Gayri Nizami ve Özel Harekât Eğitmeni Personel Alımı Duyurusu.’
SADAT, bu ilanı tam da Ortadoğu’da suların ısındığı, cihatçı oluşumların öne çıktığı dönemde vermiş. Tarihi 28 Eylül 2012. Personelin aranan özellikleri arasında ‘iyi derecede İngilizce ve Arapça bilme’ dikkat çekiyor.
SADAT, eğitimin ‘yabancı devlet silahlı kuvvetlerine ve güvenlik güçlerine’ verileceği bilgisini vermiş. İlanın muhatabı ise ’45 yaşından genç eski TSK mensupları.’
Birkaç ay sonra, 21 Mayıs 2013 tarihli ikinci iş ilanı daha da ilginç…
‘Hummer Jip ve Rus Yapımı Tank Bakım Onarımında Çalışacak Teknisyen Alınacaktır’ başlığını taşıyor.
İlanın ayrıntılarında şu ifade var: ‘SADAT AŞ’nin dost ve müttefik ülkelerde yürüteceği Hummer Jip ve Rus yapımı Tank (T-54, T-55, T-62, T-72) bakım – onarım ve yenileme hizmetlerinde çalışacak uzman teknik personel alınacaktır.”
Aranan özellikler bölümünde yine ’40 yaşından gün almamış, çok iyi derecede İngilizce veya iyi derecede Arapça bilen’ ifadeleri dikkat çekiyor.”
‘CASUSLUKLA SUÇLANIR MI?’
Terkoğlu, “Nihayetinde ‘özel bir kuruluş olan’ SADAT, TSK personelini alıyor. Türk ordusunda bu personele verilmiş çok özel savaş ve silah bilgilerini, teknik ve taktik birikimi, yurtdışına satıyor” diye ekledi ve hukukçularla yaptığı görüşmeyi şöyle aktardı:
“Konuştuğum kimi askeri hukukçular bu bilgilerin yurtdışına çıkarılmasının suç sayılabileceğini söyledi. Anlattıklarına göre bu faaliyetin, hem Askeri Ceza Kanunu’nda hem de Türk Ceza Kanunu’nda karşılığı var.
Bir hukukçu şu yorumu yaptı: ‘SADAT’ın yurtdışına ihraç ettiği ürün; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin taktik ve teknik bilgisidir. Bu bilgileri hangi sebeple olursa olsun yurtdışında yabancılara ulaştırmak casusluk suçunu oluşturabilecek niteliktedir. Ayrıca Türkiye bir NATO ülkesidir. Bu bilgiler içerisinde NATO teknik ve taktikleri de vardır. Bu bilgilerin NATO üyesi olmayan 3. ülkelere ulaştırılması da NATO anlaşmasına açıkça aykırıdır.’
‘SES ÇIKARILMAMASI MESELEYİ DAHA DA KARMAŞIK HALE GETİRİYOR’
“SADAT’ın sabotaj, baskın, pusu, tahrip, suikast, kurtarma ve kaçırma, tedhiş içerikli eğitimlerinin bir başka yönü de bu” diyen Terkoğlu, şöyle devam etti:
“SADAT, verdiği ilanlarda açıkça görüldüğü gibi, Türk askeri birikimini yabancı silahlı güçlere pazarlıyor. Bunun denetiminin kim tarafından yapıldığını, içeriğin yabancı askeri güçlere sunulmasının yaratacağı sakıncaları ise halen bilmiyoruz. Libya’da görev yapacak komutanı yazan gazetecinin “devlet sırrı” suçlamasıyla cezalandırıldığı Türkiye’de, SADAT’ın TSK’nin özel bilgilerini yurtdışına taşımasına ses çıkarılmaması, meseleyi daha da karmaşık hale getiriyor.
Bir sorun daha var: Ortadoğu’da bugün dost olanın yarın düşman olduğu dengeler. Ya bu bilgiler bir gün Türkiye’ye ya da herhangi bir Türk vatandaşına karşı kullanılırsa? SADAT’ın verdiği suikast, sabotaj ya da terör eğitimleriyle bir Türk yurttaşı hedef alınırsa? İşte bunun yaratacağı güvenlik ve hukuk sorununun nasıl çözüleceğini de kimse bilmiyor.”
SADAT REFERANSIYLA GİREN ASKERLER VE VERİ TABANI
Terkoğlu, Adnan Tanrıverdi’nin yaptığı bir açıklamada kendi mensuplarından TSK’ye dönenlerin olduğunu söylediğini hatırlatarak, şöyle dedi:
“TSK’ye SADAT referansıyla giren askerler, TSK’ye alınacak personelin mülakatında yer alırken aynı anda SADAT, TSK’den çıkardığı personelin bilgisini, başka silahlı güçlere pazarlıyor. Üstelik kendi sitesinde belirttiği gibi, SADAT, iş başvurusu yapan askerlerin askeri ve teknik bilgilerini, buna dair evrakları, kendi veri tabanında saklıyor.”