Karar gazetesi yazarı Uğur Emek, Kanal İstanbul Projesi ve yeşil kalkınma arasında büyük bir oksimoron (çelişki-zıtlık) olduğunu yazdı. Emek, Türkiye’nin hali hazırda çevrecilik kapsamında pek çok uluslararası sözleşmeye dahil olduğunu ve son olarak Paris İklim Anlaşmasını Meclis’te kabul ettiğini hatırlattı. Emek, Kanal İstanbul ve yeşil kalkınmanın bir arada sürdürülmesinin mümkün olmadığını ifade ederek “Birinden vazgeçmek zorundasınız” dedi.
Emek, Bilim Akademisi’nin Kanal İstanbul hakkında hazırladığı raporda, kanalın çevreye pek çok zararının tespit edildiğini aktardı.
Emek, “69 ülkeden aktif büyüklükleri toplamı 60 trilyon dolara ulaşan 235 banka Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi tarafından hayata geçirilen Sorumlu Bankacılık İlkeleri’ne taraf durumundadır. Bu İlkeler bankaların kredi tahsisatında Paris İklim Sözleşmesine uygun davranmalarını gerektirmektedir.” ifadelerini kullanarak yazısında şunları kaydetti:
“Hadi diyelim, muhalefet Kanal İstanbul konusunda hükümeti eleştirmedi ve dışarıya da şikâyet etmedi.
Hadi diyelim, hükümet uluslararası sözleşmelerde verdiği taahhütleri yerine getirmedi. (Yani oksimoronu bozdu ve Kanal için çevrecilikten vazgeçti)
Peki, uluslararası kuruluşlar ve bankalar bu sözleşmeleri ve taahhütlerini görmezden gelerek Kanal İstanbul’a kredi verir mi? Tabii ki hayır.”