Metin Feyzioğlu ‘kuvvetler ayrılığını’nı hatırladı

Metin Feyzioğlu
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, “Bana göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısı değiştirilmelidir çünkü kuvvetler ayrılığını tereddütsüz hayata geçirmek zorundayız. ‘Hâkimler Kurulu’ ve ‘Savcılar Kurulu’ diye ayrı kurullar yaratılmalı. ‘Hâkimler Kurulu’nun başına Yargıtay Başkanı, ‘Savcılar Kurulu’nun başına ise Yargıtay Başsavcısı geçmelidir” dedi.

TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Gümüşhane’de basın mensuplarıyla bir araya geldi. Gümüşhane Baro Başkanı avukat Metin Arslan, Bayburt Baro Başkanı avukat Serkan Pekmezci, Erzurum Baro Başkanı avukat Talat Göğebakan, Ardahan Baro Başkanı avukat Murat Yolcu, TBB delegeleri ve baro avukatlarının da katıldığı programda TBB başkanlığı yaptığı 8 yıldaki hizmetlerini anlatan Metin Feyzioğlu, “Ben oturarak başkanlık yapmadım. Evvelden TBB başkanları, Ankara’nın doğusuna nadiren ve usulen geçerken ben 8 yılımı Anadolu yollarında geçirdim çünkü sahada değilseniz sorunları bilemezsiniz. Sinir uçlarından uzak makamınızın rahat koltuklarında işler yolunda sanırsınız ve sloganla işi götürürsünüz. Ben sloganla iş götürmüyorum. Biz laf değil iş üretiyoruz. Geçen yıl yüzde 10 enflasyonun üzerinde bir oranla yüzde 20’nin üzerinde aldığımız bir artış vardı. Bu sene de şükürler olsun meslektaşlarımızı asgari ücret tarifesinde resmi enflasyona karşı koruduğumuzu müjdelemek istiyoruz. Önümüzdeki birkaç gün içinde de CMK tarifesinde de yani barolarımızın vatandaşlara sağladığı ücretsiz avukat tarifesinde de yüzde 30’luk artış göreceksiniz. Bu yüzde 30’luk artış yeterli olmayacak fakat umuyorum ki çok yakın zamanda adli yardı ve CMK görevlendirmelerinde KDV’nin de ciddi anlamda düşürüldüğünü hep birlikte göreceğiz. Bu konudaki Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hazır, sonuna kadar takip ettim ve birkaç hafta içinde belli olacak” diye konuştu.

“Sosyal medya üzerinden birbirimize ateş ediyoruz”

“Kuvvetler ayrılığını tereddütsüz hayata geçirmek zorundayız” diyen Feyzioğlu, şöyle konuştu:

“Bana göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısı değiştirilmeli. Türkiye Barolar Birliği’nin de zaten yıllardır söylediği budur çünkü kuvvetler ayrılığını tereddütsüz hayata geçirmek zorundayız. ‘Hâkimler Kurulu’ ve ‘Savcılar Kurulu’ diye ayrı kurullar yaratılmalı. ‘Hâkimler Kurulu’nun başına Yargıtay Başkanı geçmeli. ‘Savcılar Kurulu’nun başına ise Yargıtay Başsavcısı geçmelidir. Meclis’imizin çok yüksek bir çoğunlukla seçeceği isimlerle Yargıtay ve Danıştay genel kurullarımızın seçeceği isimlerle liyakat esaslı doldurulabilir. Her toplumu ilgilendiren soruşturma ve dava bizi tribünlere çıkarıyor ve birbirimize bağırıyoruz. Toplumu ilgilendiren her davada sosyal medya üzerinden birbirimize ateş ediyoruz. Avukatlar, hâkimler, savcılar gerçeğe ulaşmak için yapmak zorunda olduklarını o süreç içerisinde ıslıklar, alkışlar, yuh sesleri arasında adeta bir derbi maçı oynanır gibi yürütmek zorunda bırakılıyor. Oysa Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısını tereddüt uyandırmayacak şekilde değiştirirseniz, yargı görevi yapanların en iyi şekilde yetişmesini sağlarsınız.”

“Meslek içi eğitimimizi üniversite kalitesine yükselteceğiz”



‘Avukatlık Akademisi’ kuracaklarını belirten TBB Başkanı Feyzioğlu, şunları söyledi: “Bu konuyu genel kurul gündemine aldırdım. Meslek içi eğitimimizi, bir üniversite kalitesine yükselteceğiz, üstümüze düşeni yapmak zorundayız. Bütün bunları yapıp, sistemi işletecek aktörler olan hukukçuların kalitesini artıracağız sonra da sisteme dışarıdan hiçbir müdahale yapılmaz hale getirdiğimizde, Türkiye’nin adalet yolu tertemiz olacak. Tüm bunlar eğitim esaslı olduğu için insana yatırım esaslı olduğu için yaklaşık 8 sene gibi bir süre alacak. Bunu da başaracağız çünkü yola çıktık. Biz birbirimizi hayatın içinde tanıdık. Büyük imtihanlardan geçtik. O imtihanlardan da yüzümüzün akıyla çıktık. Ben buradaki sayın başkanlara bırakın seçimi, canımı emanet ederim ve bir saniye de düşünmem. Biz böyle bir mücadelenin içinden çıktık. O sebeple dönüp de başkanlarıma, ‘Siz kimi destekliyorsunuz’ diye sormayı onlara da kendime de en büyük saygısızlık görürüm. Canları kimi istiyorsa onu desteklerler. Biz bir yol arkadaşıyız. Siyasi duruş noktasına gelince, benim Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasa’nın 2’nci maddesinde tanımlanan kuruluş ilkelerini savunduğumu herkes bilir. Bunda 1 milim sapma yoktur. Öte yandan Türkiye Barolar Birliği makamının, siyasi particiliğe karıştırılması kadar yanlış bir şey olamaz. Meslek örgütü eğer bir baroysa veya Türkiye Barolar Birliği ise siyasi cümle kurmak yerine hukuk devleti ilkesini hayata geçirecek cümleleri kurmak zorundayız.”

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir