Pervin Buldan: “Saray, Türkiye’nin kaynaklarını yutan bir kara deliktir”

Pervin Buldan
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan Halkların Demokratik Partisi grup toplantısında konuştu. “Saray, Türkiye’nin kaynaklarını yutan bir kara deliktir… Bunlar gitmeden kara delik kapanmaz. Talan düzeni bitmez. İl seçimde bu ikisini de göndereceğiz; o zaman bu ülke huzura ve refaha kavuşacak. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. ” diyen Pervin Buldan, Hrant Dink’in katledilişinin 15. yıl dönümünün yarın olduğunu hatırlattığı açıklamasında ekonomik sorunlara dikkat çekti.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Enflasyon Ocak’ta pik yapar ama Haziran 2023’e tek haneyle gireceğiz” açıklamasına atıf yapan HDP’li Pervin Buldan, “Maliye Bakanı bekleyin enflasyon 2023’te tek haneye inecek diyor. Bu bakan olacakları aslında şimdiden çok iyi görüyor, iyi bir bakan aslında. Çünkü 2023 Haziran’da yapılırsa seçim önce sizin iktidarınız, sonra da enflasyon düşecek. Önce AKP sonra enflasyon tek haneye düşecek.” ifadelerini kullandı.

Pervin Buldan’ın açıklamaları şöyle oldu:

“HRANT’I KATLEDEN BU MEKANİZMAYI ÇOK İYİ TANIYORUZ”

Yarın yani 19 Ocak sevgili Hrant Dink’in katledilişinin 15. yıl dönümü. Hrantsız 15 yıl geçti. Bize emanet ettiği barışı asla unutmadık, yarım kalan özgür bir ülke düşünü asla unutmadık, unutmayacağız. Katili de onunla resim çekenleri de unutmadık, unutmayacağız. Cinayete giden süreçte yol oynayan üst düzey kamu görevlileri ve rütbeliler korundular, kollandılar.

Hrant’ı katleden bu mekanizmayı çok iyi tanıdığımızı özellikle belirtmek isterim. Roboski’den, Suruç’tan, Ankara ve İzmir katliamlarından tanıyoruz.

Bu mekanizmanın sahipleri iyi bilmelidirler ki işlenen cinayetler, katliamlar unutulur, yanlarına kar kalır sanmasınlar, bu hakikatler gerçek adalet önünde açığa çıkartılacaktır.



Sevgili Ahparig özlediğin barış ülkesini bu topraklarda mutlaka gerçeğe dönüştüreceğimizi bir kez daha söylüyoruz. Barışa kurşun sıkılan değil, kucak açılan, düşlerin ve gülüşlerin yarım kaldığı değil gerçeğe dönüştüğü, sevginin kazandığı güzel bir ülkeyi birlikte var edeceğiz.

Halklarımızın hafızası unutmaz ve unutturmaz. Barışa kurşun sıkılan değil kucak açılan, nefretin değil sevgiyi kazandığı güzel bir ülkeyi birlikte var edeceğiz. Bir kez daha sevgi ve saygı ile anıyorum.

“İKTİDARIN BU SESLERE KULAKLARI TIKALI”

Ekonomi ve geçim derdi can yakıcı bir sorun olarak halkın en temel gündemi olmaya devam ediyor. Geçinemiyoruz seslerinin yükseldiği ve iktidara yönelik itirazın büyüdüğü önemli ve sıkıntılı günlerden geçiyoruz. İktidarın bu seslere kulakları tıkalı.

“DAHA FAZLA KAÇAMAYACAKLAR”

Bu kürsüden ekonomi gerçeklerini, yoksul ve yolsuzlukları anlatmaya elbette devam edeceğiz. Hafta sonu AKP’nin bir grup başkanvekili teşkilat toplantısında bol bol hamaset yaparken, AK Partili bir vatandaş buna itiraz etti. Esas meselenin işsizlik olduğunu söyledi. ‘Açız’ dedi.

Ürettikleri yalan siyasetinin halkta bir karşılığının olmadığını, hikayelerinin bittiğini görmek istemiyorlar. Daha fazla kaçamayacaklar.

“GEÇİN BU YALANLARI DEMENİN TAM ZAMANI”

Buradan tüm yurttaşlarımıza sesleniyorum. AKP-MHP iktidarının hamasetine karşı çarşıda, pazarda, sokaklarda, meydanlarda, marketlerde her yerde ‘Geçin bu yalanları’ demenin tam zamandır.

Her gün çıkıp ekonomiyle ilgili güllük gülistanlık tablo çizmeye devam ediyorlar. AKP Genel Başkanı faiz sebeptir enflasyon neticedir diyerek olmayan bir bağ icat etmişti. Bunu söylerken faiz yüzde 16 idi, enflasyon yüzde 21 idi. Aradan 1 ay geçti, faiz 14’e düşürüldü enflasyon yüzde 36 oldu. Bu iktidar her şeyde tekçidir ama enflasyonları çift hanedir.

“GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK FAİZCİ İKTİDAR”

Vatandaş açısından faiz hiçbir zaman düşmedi, düştü diyenler yalan söylüyorlar. Bir vatandaş ihtiyaç kredisi için en az yüzde 31 faiz ödeme zorundadır.

Kredi çekecek bir esnaf yüzde 25, taşıt almak isteyen bir yurttaş yüzde 29 faiz ödemek zorunda. Hani faiz düşmüştü?

Buraya yazıyorum. Gelmiş, geçmiş en büyük faizci iktidar AKP-MHP iktidarıdır. Bunların yalanları bile yüksek faizlidir.

“2023 İKTİDARINDA ÖNCE AKP SONRA ENFLASYON DÜŞECEK”

Maliye Bakanı bekleyin enflasyon 2023’te tek haneye inecek diyor. Bu bakan olacakları aslında şimdiden çok iyi görüyor, iyi bir bakan aslında.

Çünkü 2023 Haziran’da yapılırsa seçim önce sizin iktidarınız, sonra da enflasyon düşecek. Önce AKP sonra enflasyon tek haneye düşecek.

Bunların bir başka yalanları daha var. AKP Genel Başkanı durmadan ‘Dolardaki köpüğü aldık’ diyor. Bu da köpüklü bir yalandır. Siz asıl dolardaki kaymağı aldınız. Bırakın köpüğü, siz doların üzerindeki kaymağı aldınız, yediniz.

“SARAY TÜRKİYE’NİN KAYNAKLARINI YUTAN BİR KARADELİK”

Artan konut ve kira fiyatlarıyla bu ülke insanın kendi ülkesinde neredeyse mülteci durumunda olduğu bir süreci yaşıyoruz.

Öğrenciler barınmak için yurt bulamazken israf sarayının harcamaları hız kesmeden devam ediyor. 2022 yılı yatırım programına göre Ankara, Muğla ve Bitlis’teki sarayların bakım onarımı adı altında 470 milyon lira para harcayacaklar. Saray, Türkiye’nin kaynaklarını yutan bir kara deliktir.

ELEKTRİK FATURALARI

Emeklinin 2500 lira sefalet maaşına mahkum edilmesinin sebebi bu kara deliktir. ‘Beka’ dedikleri aslında tam da budur. Kara deliğin bekasını korumaya çalıştıklarını hepimiz görüyoruz. Yutan saray sebeptir, ülkedeki yoksulluk, açlık ve sefalet sonuçtur.

En düşük elektrik faturası 500 lira. Haneler adeta sanayi gibi fatura ödemek zorunda bırakıldı bu dönemde. Bu fatura bedelleri nerelere gidiyor? Bir kısmı İdlib’teki ÖSO çetelerinin elektrik masraflarını karşılıyor. TRT katkı payı olarak kullanıyor bunu da Türkiye halkının iyi görmesi gerektiğini söylüyorum.

Fatura bedelinin bir diğer kısmı ile israf sarayının şatafatları karşılanıyor. Saraylarının ışık bedeli karşılanıyor. Yandaşlara dağıtılan ihalelerin garanti bedeli ödeniyor. Geriye kalan küçük miktar ise yurttaşın kullandığı bedeldir. Tarihte böyle bir hırsızlık ne görüldü ne görülecek. Elektrik hatlarını soygun iktidarına dönüştüren iktidar bu iktidardır.

Kul hakkının yendiği, hukuksuzluğun, haksızlığın, dolandırıcılığın bu kadar kolay yapılabildiği ekonominin adı suç ve rant ekonomisidir.

EV EMEKÇİSİ KADINLARIN EKONOMİK SORUNLARI

İş gücünün önemli bir parçası olan kadınlar, aç kalmamak, çocuklarına sıcak bir çorba verebilmek adına güvencesiz koşullarda çalışıyorlar.

Ev emekçisi kadınların ortalama bir günlük ücreti 150-200 lira arasında değişiyor. Her geçen gün iş bulma koşulları zorlaşıyor.

“BU SORULARI ERDOĞAN’A SORUYORUZ”

Bu para ile kadınlar kira mı verecek, çocuk mu okutacak, fatura mı ödeyecek yoksa sadece hayatta kalmaya mı çalışacak?

AKP Genel Başkanı özellikle muhalefetteyken ‘Evin kirasını kim ödeyecek, elektrik, su parasını kim ödeyecek?’ demişti. Şimdi bu soruları biz de kadınlar adına Erdoğan’a soruyoruz. Evin kirasını, elektrik ve su faturalarını kim ödeyecek? Ne cevap verecek yüzleri ne de cevapları var.

“ERDOĞAN’IN ARKASINA TAKILMIŞ KÜÇÜK ORTAK VAR”

Bir de bunların küçük ortağı o da muhalefetteyken ‘Nobel ödüllü 10 iktisatçı getirsinler Erdoğan gitmeden ekonomideki sorunlar çözülmez’ demişti. Zamanında doğruları söylemiş ama sonradan kendisi de pusulayı şaşırmış.

Şimdi Erdoğan’ın arkasına takılmış bir küçük ortak var. Biz de diyoruz ki AKP ve MHP Erdoğan ve Bahçeli gitmeden ekonomi düzelmez. İlk seçimde bu ikisini de göndereceğiz. O zaman bu ülke huzura da refaha da kavuşacak.

Bunlar gitmeden kara delik kapanmaz. Talan düzeni bitmez. İl seçimde bu ikisini de göndereceğiz; o zaman bu ülke huzura ve refaha kavuşacak. Hiç kimsenin şüphesi olmasın.

ENES KARA’NIN YAŞAMINA SON VERMESİ

Kendisi çökerken halkı da çökertmek isteyen bir iktidarın varlığı korkunç. Enes Kara daha 20 yaşında tıp öğrencisi kaldığı tarikat yurdunda baskı ve dayatmalar nedeniyle yaşamdan koptu. Enes’i yaşamdan koparan düzen, sosyal devlet olmanın gereği olan öğrencilerin barınma ihtiyacını karşılayamayan düzendir, AKP’nin emsal düzenidir. TÜRGEV-TÜGVA düzenidir.

HDP bu değişimi ve dönüşümü başarmak için vardır. HDP’yi engellemek için uğraşa dursunlar bizler yolumuza en güçlü şekilde devam edeceğiz. HDP’nin durduğu nokta, demokratik siyaset zeminidir. HDP’yi silah, şiddetle bağdaştıramazsınız.

İftiralarla partimizi illegalleştirmeye çalışan yalan merkezlerine buradan tekrar sesleniyorum. HDP’nin durduğu yer diyalog ve müzakere zeminidir. Halkımıza verdiğimiz sözün gereği olarak durduğumuz zemin aynı zamanda demokratik mücadele zeminidir.

DİLARA YILDIZ’IN KATLEDİLMESİ

Dilara Yıldız, bir avukat; bir erkek tarafından katledildi. Yargıtay Başkanının ‘Sadece Türkiye’de kadın cinayetleri işleniyor gibi algı yaratıyorlar’ dedikten birkaç gün sonra Dilara Yıldız yaşamını yitirdi. Dilara’nın asıl faili, erkek failin sırtını sıvazlayan kadın düşmanı erkek yargı ve iktidar düzenidir. İstanbul Sözleşmesinden çekilen iktidar, bu cinayetin ortağıdır.

“İMRALI’DA YÜRÜTÜLECEK DİYALOG GÖRÜŞMELERİNİ SONUNA KADAR DESTEKLERİZ”

Demokratik çözüm için, toplumsal barış için diyalog ve müzakereye dayalı yöntem tek çözüm yoludur. Bu çerçevede İmralı’da yürütülecek diyalog görüşmelerini sonuna kadar destekleriz. Ancak mutlak tecriti uygulamaya devam edenlerin diğer taraftan İmralı’dan söz etmelerini asla samimi bulmadığımızı ifade etmek istiyorum.

Bir tarafta rehin tutulan Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, İdris Baluken, Gülten Kışanak ve tüm arkadaşlarımız diğer tarafta ise İmralı’da ağırlaştırılmış bir tecrit. Sürdürülen bu iki durumu da, iki durum üzerinden yürütülen tartışmayı da doğru bulmuyoruz ve kabul etmiyoruz.

Cezaevlerinde 12 Eylül düzeni dayatılmaktadır. Cezaevlerinden 7 cansız beden çıktı son dönemlerde. Acil tahliye edilmesi gereken hasta tutukluları tabuta mahkum eden hukuksuzluk zihniyeti sürüyor. Düşmanlık politikasını Elazığ Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu olan Leyla Güven arkadaşımızı tehdit etmeye kadar vardılar.

“YAŞAMA SIMSIKI BAĞLANALIM Kİ BÜYÜK DEĞİŞİMİ BAŞARALIM”

Kenan Evren bu düzenden, bu anlayıştan sonuç alamadı, siz de alamayacaksınız. Yaşamdan koparılan insanlar, katledilen insanlar, karartılan hayatlar, cezaevlerinde işkenceler… Bunlar son dönemde tanık olduklarımız. Bu tablo AKP-MHP iktidar düzeninin ülkeyi içerin sürüklediği uçurumun bir fotoğrafıdır. Hiç kimse bu iktidara bakarak umudunu ve yaşam sevincini kaybetmemeli. Bugünler geçecektir.

Mücadelemizi büyüterek bu devranı halkın lehine dönüştüreceğiz. Yaşama sımsıkı bağlanalım ki büyük değişimi başaralım. Zulüm karşısında direnelim ki zalimlerin kaybettiğini görelim ve güzel günleri birlikte karşılayalım. Yaşamı kuşatan karanlık karşısında yılgınlığa düşmeyelim, umudumuzu büyütelim. Her şey değişecek ve dönüşecek. HDP bu değişimi ve dönüşümü başarmak için var. HDP’yi engelleyebilmek, durdurabilmek için uğraşadursunlar, bizler yolumuza en güçlü şekilde halklarımızla devam edeceğiz.

HDP’nin durduğu nokta demokratik siyaset zeminidir. HDP’yi silah, şiddet ve çatışma ile bağdaştıramaz, öyle bir fotoğrafın içine yerleştiremezsiniz. İftiralarla partimizi illegalize etmeye çalışan yalan merkezlerine sesleniyorum, HDP’nin durduğu yer diyalog ve müzakere, demokratik çözüm ve barış zeminidir.

Her koşulda bu zeminde yürümeye kararlıdır. HDP demokratik siyaseti tercih edenlerin mücadele ettiği bir partidir. Toplumsal barış için, demokratik çözüm için diyalog ve müzakereye dayalı yöntem tek çözüm yoludur. Bu çerçevede İmralı’da yürütülecek diyalog görüşmelerini sonuna kadar destekleriz. Ancak, bir taraftan mutlak tecriti uygulamaya devam edenlerin diğer taraftan İmralı’dan söz etmelerini samimi bulmadığımızı ifade etmek isterim.

Bir tarafta rehin tutulan demokratik siyasetçiler, Demirtaş, Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak ve tüm arkadaşlarımız; diğer tarafta ise İmralı’da ağırlaştırılmış tecrit…

Sürdürülen bu iki durumu da, bu iki durum üzerinden yürütülen tartışmayı da doğru bulmuyoruz ve kabul etmiyoruz. Biz demokratik müzakerenin ve onurlu bir barışın zeminini yaratma konusunda kararlıyız. HDP halkın sesini, barış taleplerini Meclis’e taşımak üzere yola çıkan köklü bir partidir.

İTTİFAK TARTIŞMALARI

Bizim ittifakımız grev çadırındaki işçilerdir. Bütün ekonomi bakanlarından daha iyi ekonomi bilen işportacı Zehra teyzedir. Bizim ittifakımız kardeşleri Enes Kara için Taksime çıkan ve polis müdahalesi ile karşı karşıya gelen genç yoldaşlarımızdır.

Bizim ittifakımız havasını toprağını deresini suyunu savunan Havva Ana’dır, Havva Ana. Bizim ittifakımız her gün öldürülen kadınlar için adliye adliye gezen sokakları caddeleri dolduran, hiçbir şeyden korkmayan kadınlardır, kadınlar. Bizim ittifakımız barışı isteyen milyonlardır.

Bizim ittifakımız kayyuma karşı halkın sandıktaki iradesidir. Bizim ittifakımız toplumdaki büyük itirazı inşaya çevireceğimiz büyük dönüşüm ittifakıdır.

HDP’nin ne yapacağını merak edenlere söyleyeyim biz toplumsal, demokratik muhalefetin eşit ve birlikte yaşamın, ortak geleceğin temel taşıyız, taşıyıcı kolonuyuz.

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir