Davutoğlu ve Babacan buluştu: “Artık bu görüşmelerimiz iyi niyet ve nezaket görüşmelerinin ötesinde”

ahmet davutoğlu ali babacan 1
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan bir araya geldi. Davutoğlu, ittifak ve seçim konusuna ilişkin, “Artık bu görüşmelerimiz salt iyi niyet ve nezaket görüşmelerinin ötesinde” dedi. Babacan ise, “Bizim bugün itibariyle ittifaklarla ilgili herhangi bir kararımız yok” ifadelerini kullandı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ziyaret etti. İkil, görüşmenin ardından ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.

“ÇOKLU KRİZ ORTAMINDAYIZ”

Babacan, yaptıkları görüşmeye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

*Çoklu bir kriz ortamındayız. Hastalarda yaşanan çoklu organ yetmezliği gibi ülkemiz maalesef şu anda çoklu bir kriz ortamında. Ülkemizin içinden geçtiği bu zor süreci değerlendirdik.

*Arkasından, siyasi partiler arasında süregelen diyalog ve işbirliği süreçlerinin üzerinden geçtik. Uzunca bir süredir, Gelecek Partisi’nin ve DEVA Partisi’nin de içinde olduğu 6 partiden oluşan bir komisyon, bir anayasa değişikliği ve sistem değişikliği üzerinde çalışıyor.



*Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçişle ilgili zaten 6 partinin ortak bir iradesi vardı. Bununla ilgili güzel ve böylesine kapsamlı bir çalışmanın da oldukça hızlı bir şekilde ilerlediğini, iyi bir noktaya geldiğini de hep beraber görmüş olduk.

*Bu çalışmaların üzerinden de beraberce geçtik. Karşılıklı teyitleştik. Önümüzdeki süreçte de yine partilerimiz arasındaki hem diyalog, istişare sürecinin hem de işbirliği süreçlerinin de hangi yönde, nasıl gelişebileceğiyle ilgili de çok değerli fikir alışverişinde bulunduk.

“TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ MESELESİ YÖNETİLEMEMEK”

Ardından konuşan Davutoğlu ise şu ifadeleri kullandı:

*Türkiye o kadar hızlı bir süreç yaşıyor ki, neredeyse haftalık gündemlerle takip etmek ve bununla ilgili değerlendirme yapmak bütün bir toplumsal hayatı etkiliyor. Şu anda eğer bir teşhis koymak gerekirse, Türkiye’nin en önemli meselesi yönetilememek.

*Yönetim krizi ile karşı karşıyayız. Yazın yangınların yayılması esnasında gösterilen yönetim beceriksizliği, şimdi de enerji krizinde kendini gösterdi.

*Hazırlıksızlık, vizyonsuzluk, beceriksizlik ve yine ekonomik krizin içinden geçtiğimiz bir dönemde yapılan açıklamalar ise ekonominin en temel hususlarda bile nasıl bir yanlış anlayışla, yanlış zihniyetle davranıldığını ortaya koyuyor.

“SALT İYİ NİYET VE NEZAKET GÖRÜŞMELERİNİN ÖTESİNDE”

*Artık bu görüşmelerimiz salt iyi niyet ve nezaket görüşmelerinin ötesinde; topluma güven hissi uyandıracak bir işbirliği zemini oluşturmak bizim siyasi, ahlaki bir sorumluluğumuz.

*O bakımdan son dönemde siyasi partilerle, genel başkanlarla yaptığımız görüşmeler, böyle bir zemin oluşması bakımından büyük önem taşıyor.

“İSTİŞARELER DEVAM EDECEK”

*Bu istişareler devam edecek. Şu anda toplum güven duymak istiyor. İktidara olan güvensizliğini telafi edecek tek şey, muhalefetin topluma güven verecek bir psikolojiyi oluşturma sorumluluğudur. Bu görüşmelerimiz bu bakımdan büyük bir önem taşıyor. Bundan sonra da devam edecek.

“TÜRKİYE HER AN SEÇİM ORTAMINA GİREBİLİR”

İki lider, değerlendirmelerinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Davutoğlu, ittifak konusunun hatırlatılması üzerine şu yanıtı verdi:

*Siyasi liderler bir araya geliyorlarsa, ülke gündemiyle ilgili her konuyu konuşurlar. Ama mesele bu değil. Otoriterleşen, yolsuzluklarla anılan ve her gün toplumsal güvenini yitiren iktidar karşısında muhalefetin hep beraber temel ilkeler, temel yaklaşımlar çerçevesinde görüşmelerini artırmaları lazım.

*Türkiye her an seçim ortamına girebilir. Bu, bu Haziran da olabilir, Ekim de olabilir, en geç gelecek Haziran demiş olsak bile aslında fiilen iktidar Türkiye’yi seçim ortamına soktu.

“HER KONUYA AÇIK OLMALIYIZ”

*Gerilimi tırmandırarak, kutuplaştırarak, karşı tarafta kendileri gibi düşünmeyen herkesi itham ederek bir kutuplaşma ortamında seçime gitmek ve ekonomik olarak atılan bazı adımlar da seçim ekonomisini yansıtan adımlardır.

*Herhangi bir sabah kalktığımızda, sayın Bahçeli’nin 2002’de ve 2018’de yaptığı gibi, ‘Türkiye’yi seçime götürüyoruz’ sürprizi karşısında hazırlıksız yakalanmanın doğru olmadığı kanaatindeyim.

*Muhalefet, partiler inisiyatif almalı diye düşünüyorum. Bekleyerek, onların ilan edeceği bir seçim takvimine göre tepki veren reaktif bir tutumu da doğru bulmuyorum. Her konuya açık olmalıyız.”

“HERHANGİ BİR KARARIMIZ YOK”

Babacan ise şöyle cevap verdi:

*Biz daha önce de açıkladık, siyasi partiler arasındaki işbirliğine önem veriyoruz. Biz öncelikle bu ülkenin menfaatine, ülkenin gençlerinin bu umutsuzluğuna çare olacak, çözüm olacak her türlü gayrete katkı vermek isteriz.

*Bu gayretin, katkının da iyi konuşulmuş, çerçevesi belirlenmiş, bir sistematik içerisinde, ele alınması ve daha sonraki aşamalarda da sağlam bir zemin üzerinde yürümesini bugünden garanti altına alacak bir bakış açısıyla bu işlerin yürümesini isteriz.

*Bizim bugün itibariyle ittifaklarla ilgili herhangi bir kararımız yok ama önümüzdeki süreçte kuşkusuz geniş kapsamlı değerlendirmeler yapıp, diğer siyasi partilerle de yaptığımız istişareler sonucunda bir süre sonra ittifaklarla ilgili bir karar da oluşturabiliriz.

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir