Emniyet Sen Genel Başkanı Faruk Sezer: “Atama sistemi ailelere dokunuyor”

polis
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Emniyet Sen Genel Başkanı Faruk Sezer, gerçektivi‘de yayınlanan “11 Dakika 1 Konuk” programına katılarak, hükümetin gündeme getirdiği “Polis Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” konusunda açıklamalarda bulundu.

Emniyet mensuplarının, yeni “Polis Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” nedeniyle, halihazırda yaşadığı birçok problemi ötelediğini ve bu yönetmeliği en acil gündem olarak değerlendirdiğini belirten Sezer, “Polisler neden aslında onlarca sorunu varken bu daha önemsiz gibi görünen soruna değer veriyor? Çünkü bu sorun sadece kendilerini ilgilendirmiyor. Polis çok çalışıyor ama kendisi çok çalışıyor. Az istirahat ediyor ama kendisi az istirahat ediyor ancak atama sistemi farklı, ailelerine dokunmaya başladı polisin. Ailelerine, birlikteliklerine, komşuluk ilişkilerine zarar vermeye başladı. Aile parçalanmasına da kendi huzurlarının gitmesine de neden olacak.” dedi.

“Polis Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği”nin Suriyeli polis atamaya yönelik bir değişiklik olduğu iddialarını da değerlendiren Sezer, “Ben öyle olduğunu zannetmiyorum ve zannetmemek de istiyorum. Biz 5 yıl önce Türkiye’ye geleni, geçen yıl Türk vatandaşı yapıp da bu yıl Türk polisi yaparsak bunu kabul etmemizin imkanı yoktur. Böyle bir şey de olacağını zannetmiyorum. Halkımız, zaten ‘ekmeğinin bölüşülüp onlara verildiğini’ savunuyor” dedi.

Siyasi gündemle ilgili Ali Tarakcı‘nın sorularını yanıtlayan Emniyet Sen Genel Başkanı Faruk Sezer’in programdaki yanıtları:

“AİLE PARÇALANMASINA DA KENDİ HUZURLARININ BİTMESİNE DE NEDEN OLACAK”



Emniyet teşkilatında onlarca sorun var. Bu onlarca sorun içerisinde, belki de sonlarda olabilecek bir sorun atamalar. Neden peki o zaman polisler, onlarca sorunu varken, 10 günden bu yana ısrarla bu yönetmeliğe karşı çıkmaya başladı. Yolda gördüğü gazetecilerle, siyasetçilerle konuşup ‘Yapmayın, etmeyin. Bunu durdurun’ dedi? Neden aslında onlarca sorunu varken bu daha önemsiz gibi görünen soruna değer veriyor? Çünkü bu sorun sadece kendilerini ilgilendirmiyor. -Polis- çok çalışıyor ama kendisi çok çalışıyor. Az istirahat ediyor ama kendisi az istirahat ediyor ancak bölge -atama- sistemi ailelerine dokunmaya başladı polisin. Ailelerine, birlikteliklerine, komşuluk ilişkilerine zarar vermeye başladı. Aile parçalanmasına da kendi huzurlarının bitmesine de neden olacak. Neden? Çünkü en az 6 tayin görecekler. Bu tayinlerin 4,5 ve 6. tayinleri, genellikle yeni mesleğe girmiş bir adamın, birkaç yıl çalıştıktan sonra evlendiğini, çoluk çocuk sahibi olduğunu düşündüğümüzde, bu 4,5 ve 6. tayinler, çocuklarının ortaokul, lise ya da üniversite sınavlarına denk geldiği dönemler olacak. Yani çocuğunuzun, ortaokul ve liseyi 3 farklı ilde eğitim alacağı bir sistem göreceksiniz. 3 Farklı ilde eğitim görecek, arkadaşları değişecek.

“ANKETE YANLIŞLIKLA ‘EVET’ DİYEN BENİ ARIYOR. DEMEK Kİ BU KADAR ÖNEM VERİYORLAR”

Bu sistem meslekte en az 6 tayin öngörüyor. Şu anda bile meslekte 8-10 tayin görmüş kişiler var ama şu andaki sistemle, 3 tayinle, mesleğini bitirebilirsin. Doğuya gidip, üçüncü -tayine- ile döndükten sonra o ilde emekli olana kadar çalışabiliyorsun. Etliye sütlüye karşımazsan orada emekli olabiliyorsun. Bu sistemde ne olursan ol, her şeye evet diyen ‘sallabaş’ memur olsan dahi en az 6 tayin görüyorsun. Bu nedenle, bu arkadaşlarımız, bundan daha önemli sorunları olmasına rağmen bu sorunu öne aldılar. sosyal medyada örgütlendiler, sosyal medyada ‘Haydi, bir şey yapalım’ dediler. Etiket çalışmaları yaptılar. Benim öncülüğümde çok güzel çalışmalar ve anketler yaptık. Benim takipçilerimin tamamına yakını polis ve gazetecilerden oluşuyor, çok nadir polis ailesi var. Bu sebepten dolayı bu anket de yüzde 100 homojen bir anket. Evet, kısa sürede belki 2200 kişi katıldı ama bu bence çok değerli bir anket. Bu anketimizi yenileyeceğiz. O, yanlışlıkla verilen yüzde 5.5 arkadaşımız da bana mesaj atıp duruyor; ‘Keşke o yüzde 5.5’un içinde olmasaydım, ben bu yanlışı nasıl yaptım?’ diye. Demek ki bu kadar önem veriyorlar. Bu ankete bu kadar önem addediyorlar. Bu çok önemli, acaba buradan bir çıkış yolu bulabilir miyiz? Acaba geri alınabilir mi bu yönetmelik diye.

“EMNİYET TEŞKİLATININ YÖNETİM KADEMESİ İLE MEMUR KADEMESİ ARASINDA ÇOK BÜYÜK UÇURUM VAR”

Sayın Süleyman Soylu, bunu, Emniyet Müdürlüğü’nün yönetim kademesiyle danışarak yapmış büyük ihtimalle. Zaten bizim en büyük sorunumuz bu; emniyet teşkilatının yönetim kademesi ile emniyet teşkilatının memur kademesi arasında çok büyük bir kopukluk var. Çok büyük uçurum var. Birisi doğu ise birisi batı. Çok büyük uçurum var. İşte bizim sıkıntımız burada. Biz diyoruz ki ‘acaba buradan bizim sorunlarımızı görebilirler mi?’ sosyal medya üzerinden, basın yayın üzerinden… Bana bu konunun peşini bırakmamam, hatta başka sorunları biraz göz ardı ederek bu konuyu öne çıkarmam için çok büyük bir istek var. Biz bu talepleri değerlendirip hemen hemen her gün etkinlik yapıyoruz. Peki bir şey duyuyor muyuz siyaset erkinden, İçişleri Bakanlığı’ndan veya Cumhurbaşkanlığımızdan? şimdilik bir şey görmüyoruz fakat belki duymuşsunuzdur bir cümle kuruldu: “2024’te zaten yürürlüğe girecek. O zamana kadar daha çok var” denildi.

Polis sorunlarını bir bina olarak kabul etseydik en temel sorun çalışma -koşulları- sorunudur. Çok çalışıyorum, yoruluyorum, o yüzden kalp krizinden ölüyorum. Çok çalışıyorum, az istirahat ediyorum, o yüzden aileme vakit ayıramıyorum. Çok çalışıyorum, ek görevlere gidiyorum, ek görev ücretini alamıyorum…

“POLİSLERİN MESLEK HASTALIKLARI: KOLON KANSERİ, KALP KRİZİ, VARİKOSEL”

2002’de sendikayı ilk kurduğumuzda, ilk basın açıklamamıza giren maddelerden birisi polisin meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gereken 3 şeyi saydık biz: Birincisi kanser. Kolon kanseri oranı çok yüksek emniyet teşkilatında. Bakın bunu kimse söylemez size. Türkiye’de kanser sayılarını öğrenip bunun içinde polis oranını görseniz inanın çok şaşırırsınız. Özellikle kolon kanseri. Polisler kolon kanserine çok yakalanıyor bunun sebebi polislerin sağlıksız yaşaması, sağlıksız ve kuru beslenmesi. İkincisi kalp krizi. Kalp krizi ölümleri. Daha geçen hafta 22 yaşında, daha 1 yıllık bir polis, kalp krizinden görevi başında öldü, şehit oldu. Allah rahmet eylesin. Bunun sebebi çalışma koşullarıdır. Üçüncüsü de, belki şaşıracaksınız ancak varikosel hastalığıdır. Varikosel geçici kısırlık hastalığıdır. Üreme bölgesindeki damarların genişlemesi sonucu ortaya çıkan… Çok ayakta kalmayla alakalıdır. Türkiye’de de polisten çok ayakta kaldım diyen yoktur zannediyorum.

“5 YIL ÖNCE TÜRKİYE’YE GELENİ, GEÇEN YIL TÜRK VATANDAŞI YAPIP DA BU YIL TÜRK POLİSİ YAPARSAK BUNU KABUL ETMEMİZİN IMKANI YOKTUR”

-“Polis Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği”nin Suriyeli polis atamaya yönelik bir değişiklik olduğunu- ben zannetmiyorum ve zannetmemek de istiyorum aynı zamanda. Bunu ırkçı bir yaklaşım olarak değil, realist, olması gereken bu olduğu için düşünüyorum. Almanya’da 4. ve 5. nesil -Türkler- doğmaya başladı şu sırada. Biz 3. ve 4. nesilden sonra insanların yerel siyasetlere, devlet memurluğuna girmeye başladığını gördük. Benim bir arkadaşım var kendisi Almanya’da doğmuş, babası da 7 yaşındayken Almanya’ya gitmiş. Çocuğu var 35 yaşında ve bu çocuk, 3. nesil çocuk Almanya’da polis oluyor. Çocuk orada doğmuş, Türkçeyi bilmiyor zaten. ‘Merhaba’dan başka bir şey bilmiyor, kendini Türkiye’ye geldiğinde anlatamıyor ama Türk vatandaşı, Almanya’da polis olmuş. Biz 5 yıl önce Türkiye’ye geleni, geçen yıl Türk vatandaşı yapıp da bu yıl Türk polisi yaparsak bunu kabul etmemizin imkanı yoktur. Böyle bir şey de olacağını zannetmiyorum. Halkımız, zaten “ekmeğinin bölüşülüp onlara verildiğini” savunuyor biliyorsunuz.

‘EVET SİZİ DUYDUK. SİZE DANIŞILMADAN YAPILMIŞ OLDUĞUNU GÖRDÜK’ DEMELERİNİ BEKLİYORUZ

Etkinliklerimiz sosyal medyada devam edecek Biz bunu sonuna kadar devam ettireceğiz. Polis günü yaklaşıyor. Belki bu 10 nisan gününe kadar aralıksız devam ettireceğiz. “Evet biz geri adım attık” demelerini beklemiyoruz. Zaten 2024’te devreye giriyor. “Biz bunu düzelteceğiz” demelerini, ‘Evet sizi duyduk. Size danışmadan yapılmış olduğunu gördük’ diye ön kabulü istiyoruz önce. Ön kabulden sonra düzeltme işini el birliği ile yaparız. Bize fikrimizi sorarlarsa da sonuna kadar fikrimizi sunmaktan memnun oluruz.

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir