Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Türkiye şu anda bir korku tüneline girmiş vaziyette, insanların özgürlük alanlarını daraltmaya kimsenin hakkı yok. Sayın Cumhurbaşkanı da yargının sopa haline dönüştüğü dönemde sopa yedi ama şimdi aynı sopayla başkalarını dövüyor. Korku yayarak bu ülkenin bir yılını çalabilirsin ama ömrümüzü çalamazsınız. Bırakın özgür birey, özgür toplum olsun” dedi.
Milli Yol Partisi lideri Çayır, bugün partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çayır, özetle şöyle konuştu:
“Hala gece yarısı zamlar, mazota zam buğdaya zam her şeye zam”
Türkiye, gerçekten zor günlerden geçiyor, bu darlığı oluşturan 20 yıllık iktidar ve öncesi. Cumhuriyetin ilk yıllarını hariç tutun Osmanlı’nın son yıllarında bile ülkenin yönetimini devam ettirmek için muhakkak dış borçlanmaya ihtiyaç duyulmuş. Türkiye bu sarmaldan kurtulmadıkça halimiz değişmeyecek. Dünya şu an süratle pandeminin oluşturduğu kaostan, Ukrayna Rusya savaşının oluşturduğu dumandan kurtulmak üzere. ABD’de yıllık 8.3 olan enflasyon 8’in 7’nin altına doğru iniyor, Avrupa’da da durum aşağı yukarı aynı. Biz ise hala yukarı doğru tırmanıyoruz, hala gece yarısı zamlar, mazota zam buğdaya zam her şeye zam. Daha hala zirveyi göremedik sebep de üretime dayalı bir ekonominiz yok borcu borçla kapatıyorsunuz.
“Ana paradan daha çok faiz ödeyen ülke durumuna geldik”
Gencimiz geleceğini dışarıda arıyor, üretim, çalışma, umut alanı yok. Umut alanını yok ettiniz ben yarınıma ait renkli rüyalar görmek istiyorum hiçbirisi yok. Korkuyla dolduruyorlar bizi korkuyla tehdit ediyorlar, böyle ülke olur mu? Biz yetkiyi alırsak üretime dayalı ekonomiye geçeceğiz. Üretim demek istihdam, hayatın kolaylaşması, endişesiz bir gelecek demektir. Durmadan borç böyle dünya var mı? Ana paradan daha çok faiz ödeyen ülke durumuna geldik.
“Çok şey bilince hiçbir şey bilmeyen bir anlayışla karşı karşıyayız”
İktidara sesleniyorum; daha vakit var, mesele sizin başarılı ya da başarısız olmanız değil ülkenin iyiye yönelmesidir. Çıkın iktisat kongresi düzenleyin farklı görüşlere yol açın. Korkmayın çıkın ve oradan faydalanın ülkenin geleceği için yol açın. Her şeyi bilen efendiler hiçbir şey bilmemektedir. Çıktığınız yol yol değil. Adam bir bakıyorsun veteriner bir bakıyorsun çiftçi bir bakıyorsun nalbant maşallah bilmediği yok. Çok şey bilince hiçbir şey bilmeyen bir anlayışla karşı karşıyayız.
“Yeter, bu ülkeyi bundan kurtarın; ülkenin altı kayıyor, ülke kayıyor”
Türkiye şu anda bir korku tüneline girmiş vaziyette, insanların özgürlük alanlarını daraltmaya kimsenin hakkı yok. Sayın Cumhurbaşkanı da yargının sopa haline dönüştüğü dönemde sopa yedi ama şimdi aynı sopayla başkalarını dövüyor. Yeter, bu ülkeyi bundan kurtarın, ülkenin altı kayıyor ülke kayıyor. Niye gazetecilere ceza veriyorsun, sebebi ne? Bu kadar yaygın değildi, bir insan suça karışmamışsa bırakın özgürce düşüncesini söylesin, düşünceden korkulur mu? İstese de istemede de bu beyin üretiyor. Akılla, beyinle, düşünceyle savaşılmaz. Eğer bu ülkeni birliğine, dirliğine saldırmıyorsa bırakın düşüncelerini söylesin. Korku yayarak bu ülkenin bir yılını çalabilirsin ama ömrümüzü çalamazsınız. Bırakın özgür birey, özgür toplum olsun.
“Sadece azıcık zamanımızı alırsınız, bizi durduramazsınız”
Biz hazırız 1- 1.5 ay içine kongremizi yapmak istiyoruz. Biz aslında mayısın sonunda kongremizi yapacaktık ama önümüze öyle engeller konuldu ki. Bizi engelleyerek, önümüze duvarlar kurarak bu partinin 70 değil 81 ilde kurulamayacağını mı sanıyorsunuz? 60 ilde kurulduk, bu ay sonunda da 35 ilde kongre bitiyor, en kısa zamanda da 45-55 ilde kongresini bitirmiş bir parti haline geleceğiz. Adam il başkanımızdan olmadık evraklar istiyor, derdi engellemek. Sadece azıcık zamanımızı alırsınız, bizi durduramazsınız.”