İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi “Hizmette 3. Yıl” Sunumu’nda konuştu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da geçen 3 yılını değerlendirdi. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1995 yılında İBB Başkanı olduğu dönemde söylediği “Merkezi hükümet İBB’ye adeta politik terör uygulamıştır” sözlerine atıf yaparak “Bugüne nasıl da cuk oturuyor değil mi? Sanki ben demişim gibi. Sayın Erdoğan, yaşattığının çok daha azını yaşadı ama 27 yıl önce bu cümleleri kurdu. Bugün ben ne desem az gelir az” dedi.
Türk demokrasi tarihinin dönüm noktalarından 23 Haziran 2019 seçimlerinin 3.yıl dönümünde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Kongre Merkezi’nde İstanbul’daki 3 yılın hesabını verdi.
“İstanbul’a hizmette 3 yıl” toplantısına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski genel başkanlar Altan Öymen, Murat Karayalçın, Hikmet Çetin, eski İBB Başkanlarından Nurettin Sözen, CHP’li yöneticiler ve milletvekilleri, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu‘nun da aralarında bulunduğu isimler katıldı.
“TÜRKİYE HUKUK VE DEMOKRASİ KRİZİ YAŞIYOR”
İmamoğlu ne yazık ki, Türkiye’nin çok ağır bir ekonomik kriz yaşadığını vurgulayarak “Bu toplantıya gelmeden satın aldığımız herhangi bir ürünü, bu toplantı çıkışında aynı fiyattan alamayabiliriz” dedi.
Türkiye’nin aynı zamanda çok ağır bir hukuk ve demokrasi krizi yaşadığına da dikkat çeken İmamoğlu “Her saat başı, adalet duygumuzu yerle bir eden adaletsiz bir mahkeme kararıyla, demokrasinin kurum ve kurallarını hiçe sayan bir idari uygulamayla karşı karşıya kalıyoruz. Ülke ekonomisinin nasıl yönetildiği herkesi, her kurum ve kuruluşu olduğu gibi yerel yönetimleri de doğrudan etkiliyor” diye konuştu.
“BELEDİYELERİN GELİR-GİDER DENGELERİ BOZULDU”
İmamoğlu, akaryakıta, enerjiye yapılan büyük zamlar ve dövizdeki hızlı yükseliş nedeniyle belediyelerin gelir- gider dengelerinin bozulduğunu belirterek “Maliyet hesaplayamıyoruz, firmalar ihalelere girmiyorlar, Diğer yandan artan yoksulluk ve işsizliğin yol açtığı sosyal yaraları sarabilmek için belediye bütçesinden ayrılan paylar artıyor. Yardım bütçesi 6 katına ulaşmak üzere. Belediyelerin yatırım imkânları azalıyor. Elbette, iktidarın hukuk ve demokrasiyi yok sayan tavrından belediyeler de nasibini alıyor. Hepiniz izliyorsunuz” dedi.
ERDOĞAN’IN SÖZLERİ İLE SESLENDİ: HÜKÜMET POLİTİK TERÖR UYGULUYOR
İmamoğlu ‘bakın size bir şey söyleyeyim mi?” diyerek şunları söyledi:
*Açıkça görüldüğü gibi, merkezi hükümet bize karşı adeta ‘politik terör’ uygulamıştır ve başarısız olmamızı sağlamak için ‘ellerimizi kollarımızı bağlamak’ yoluna gitmiştir.
*İstanbul’un çok büyük ve ağır sorunlarını çözmenin uğraşı içinde bulunan belediye yönetimine destek olmak, hiç kuşkusuz merkezi hükümetin görevidir.
*Bu yüzden diyoruz ki; politik mülahazalarla İstanbul’un geleceğini karartacak politikalardan bir an önce vazgeçilmelidir.
İmamoğlu bu cümlelerinin ardından “Hani ‘merkezi hükümet İBB’ye adeta politik terör uygulamıştır’ diye başlayan cümle var ya, o cümleler bugüne nasıl da cuk oturuyor değil mi? Nasıl da bugünü anlatıyor… Sanki ben demişim gibi…İşte o cümlelerin sahibi ben değilim…Sizce sahibi kim? O cümleleri, 1995 yılının mayıs ayında kuran kişi bugünün cumhurbaşkanı sayın Erdoğan. Sayın Erdoğan, yaşattığının misli misli daha azını yaşadı ama 27 yıl önce bu cümleleri kurdu. Bugün ben ne desem az gelir az” dedi.
“HUKUK VE EDEP DIŞI UYGULAMALAR”
“İBB’ye yönelik hukuk ve edep dışı uygulamaların haddi hesabı yok” diyen İmamoğlu şöyle devam etti:
*Yaptıklarını saymaya başlasam, burada başka şey konuşmaya vaktimiz kalmaz. Onun yerine ben, bütün bu hukuk dışı, ayrımcı ve baskıcı uygulamaları yapanlara bir soru sormak istiyorum: Bütün bu zorbalıklarınız ve ayak oyunlarınız işe yarıyor mu?
*Ne yaparsanız yapın, bizim daha iyi hizmet sunmamızı, yeni yatırımlar yapmamızı, kangren haline getirdiğiniz İstanbul’un sorunlarına çözüm üretmemizi engelleyebiliyor musunuz?
*Asla. Kim hangi engeli çıkarmaya kalkarsa kalksın. İstanbul Büyükşehir Belediyesi her zamankinden çok daha fazla ve çok daha kaliteli hizmet üretiyor. Her zamankinden çok daha fazla ve çok daha doğru yatırım yapıyor.
*Çünkü biz kamu yatırımlarını bir avuç insanın zenginleşme aracı olarak görmüyoruz. Üç yıldır tüm harcamaları şeffaf, katılımcı ve yalnızca kamu yararını gözeterek yapıyoruz.
*Hizmet kalitemizi ve çeşitliliğini sürekli geliştiriyor ve bu kriz koşullarında bile yatırımlarımızı istikrarlı şekilde artırıyoruz.
*Yatırımlarımızla İstanbul’da adalet duygusunu, dayanışmayı ve kardeşliği güçlendiriyoruz.
“16.7 MİLYONLUK DESTEK”
İmamoğlu İBB’de 3 yılda yapılanları şöyle özetledi:
*23 Haziran 2019’da yüzde 11,1 olan belediyemizdeki kadın yönetici oranımızı yüzde 22’ye yükselttik.
*Yüzde 15 olan kadın çalışan oranımızı, yüzde 18’e yükseltmeyi başardık. 2021’de yüzde 277 artışla 125 bin dar gelirli birey ya da aileye nakit destek sağladık. 263 bin aileye Gıda-Hijyen Koli Desteği ulaştırdık.
*İstanbulkart ile 206 bin aileye ihtiyaç durumuna göre 100 – 250 – 400 TL arasında değişen miktarlarda aylık destek verdik.
*124 bin çocuğumuza her ay 8 litre Halk Süt ulaştırdık. İstanbul Vakfı aracılığıyla 231 bin aileye kurban eti dağıttık.
*3 binden fazla aileye Yeni Doğan Destek Paketi ulaştırdık. Askıda Fatura kampanyamızla yüz binden fazla ihtiyaç sahibi ailenin 356 bin 300 su veya doğal gaz faturasının ödenmesine yardım ettik.
*70 bin aileye Aile Destek Paketi, 47 bin aileye Anne – Bebek Paketi, 26 bin gence Öğrenci Destek Paketi ile toplamda 16.7 Milyon TL’lik destek verdik. İstanbul Halk Ekmek aracılığı ile 45 binden fazla aileye ekmek desteği verdik.
*Öz kaynaklarımızla finanse ettiğimiz Hadımköy Ahmet İsvan Halk Ekmek Fabrikalarımızı yakında açacağız.
32 YUVA HİZMETE ALINDI, BURS VERİLDİ
*Bugüne kadar 32 Yuvamız İstanbul çocuk etkinlik merkezini bitirdik ve hizmete açtık. 30 yeni Yuvamız İstanbul Çocuk Etkinlik Merkezi’nin de temelini attık.
*Şehrimizin tarihinde bir ilk olan Yuvamız İstanbul aracılığıyla, medeniyet yarışında ülkemizi yukarılara taşıyacak, yetenekli ve özgür bireyler yetiştiriyoruz.
*2021-2022 eğitim öğretim döneminde 52 bin üniversite öğrencimize eğitim desteği sağladık. Hani ‘CHP iptal ettirdi, burs veremiyoruz’ dediler ya.
*Çatır çatır nasıl verildiğini gösterdik, kimse de hesap sormadı. Her alanda sordular bu alanda sormadılar. Siz başkalarını vermeyi tercih ediyorsanız başka.
*Ve belediye tarihinde ilk kez üniversiteliler için 622 yatak kapasiteli 3 kız öğrenci yurdunu açtık. Gaziosmanpaşa erkek öğrenci yurdunu da açılışa hazır hale getirdik.
*Pandemi döneminde eğitim ve öğretimin online sisteme taşınmasıyla ihtiyaç sahibi 40 bin öğrencimize tablet dağıttık.
*Yoksulluğun derinleştiği dezavantajlı semtlerimize özel bir ilgi gösteriyoruz. Bu semtlerde, Mahalle Evlerimiz, İstanbul Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezlerimiz, Kadın Dayanışma Evlerimiz, Kadın Destek Hattımız.
*Kadın Danışma Birimimiz aracılığı ile kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere yüzbinlerce insanımıza, maddi, psikolojik, sosyal ve hukuki destek ve eğitim verdik.
*Özel gereksinimli bireyler ve ailelerine sağladığımız kamp hizmetlerimizden on bine yakın fert ve aile yararlanıyor. Sosyal yardımları siyasi istismar alanı olmaktan çıkardık. Partizanlığı söküp attık.
“YARDIMA DAYALI BU SİSTEM UZUN SÜRE AYAKTA KALAMAZ”
İmamoğlu, bütün bu sosyal destek ve yardımları, ülke bu denli kötü yönetildiği için yapmak mecburiyetinde kaldıklarına dikkat çeken İmamoğlu şöyle konuştu:
*İnsanların yardım ve destekle hayat sürdürmesine dayalı bu tür bir sistem, uzun süre ayakta kalamaz. Herkesi üretim sürecinin içine katmak, herkesi kendi emeği, girişimi ve onuruyla geçinebilir hale getirmek zorundayız.
*İşte bu bakış açısıyla kurduğumuz İstanbul İstihdam Ofisleri’yle bugüne kadar yaklaşık 50 binden fazla İstanbullunun özel sektörde işe girmesine yardım ettik.
*Hedefimiz, beşinci yılın sonunda 200 bin kişiye istihdam yaratmaktır. Sadece İstanbul’da 200 bin kişinin çalışma hayatına kazandırılmasıyla sağlanacak toplumsal ve ekonomik faydayı, hiçbir sosyal yardım bütçesiyle sağlayamazsınız.
“GENEL SEÇİM ZAFERİYLE DAHA BÜYÜK BAŞARILARA İMZA ATACAĞIZ”
İmamoğlu “Çok yakında, Millet İttifakı’nın ve Altılı Masa’nın genel seçim zaferiyle bütün Türkiye bu anlayışla yönetilecek ve o zaman biz de İstanbul’da çok daha büyük başarılara imza atacağız” diye konuştu.
RAYLI SİSTEM YATIRIMLARINI ANLATTI
İmamoğlu, çevre ve raylı sistem yatırımlarını anlatarak şu ifadeleri kullandı:
*İşbaşı yaptığımızda plansızlık ve finansman yokluğundan iki yıl durmuş olan tüm metro hatlarının yapımına öncelik verdik.
*Bugün dünyada aynı anda 10 metro inşaatını yönetebilen yegane şehir biziz. Bizden önceki 25 yıl boyunca 5 km’nin altında kalmış olan ortalama yıllık raylı sistem inşaatını 2.5’a katladık.
*T5 Eminönü – Alibeyköy Cep Otogarı Tramvay Hattı’nın Cibali – Alibeyköy Cep Otogarı arası 9 km’sini işletmeye aldık. Finans yetersizliğinden durmuş olan Kirazlı – Halkalı Metro Hattını Eurobond ihracıyla sağladığımız 170 milyon Euro kaynakla yeniden başlattık.
*Sefaköy – Beylikdüzü – TÜYAP Metro Hattı için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasıyla ön protokol imzaladık. M9 İkitelli – Ataköy Metro Hattı’nın İkitelli – Bahariye arasını hizmete açtık. Eminönü – Alibeyköy Cep Otogarı Tramvay Hattı için AFD’yle 93 milyon Euroluk sözleşme imzaladık.
*Finans olmadığından hiç başlamamış Mahmutbey – Bahçeşehir – Esenyurt Metro Hattı’na; temin ettiğimiz 220 milyon Euro kaynakla baştan başladık.
Dudullu – Bostancı Metro Hattı’nın Depo Sahası- Kayışdağı arasını bitirdik ve devreye alma sürecini başlattık.
“10 YILLAR GEÇİYOR ZİHNİYET DEĞİŞMİYOR”
İmamoğlu tekrar “Bakın size bir şey daha diyeyim mi?” diye seslenerek Erdoğan’ın başka bir açıklamasını hatırlattı ve şunları kaydetti.
*Bazı ulaşım projelerimiz merkezi yönetimin kararsızlığı sebebiyle uygulamaya koyulamadı. Oysa bunun projesi hazır, kredisi hazır.
*Bugün başlansa 2-3 yılda hizmete hazır hale gelebilir. Ama merkezi yönetim bizim gösterdiğimiz kararlılığı gösteremiyor.
*Cumhurbaşkanına da bu konuyu açtığımızda hepsi kaçıyor… Siz anladınız kimin söylediğini… Tarih 1996’nın mayısı.
*İTÜ Maslak kampüsünde 1. Ulusal Ulaşım Sempozyumunda bu konuşmayı 26 yıl önce yine sayın cumhurbaşkanı yapıyor. Tüp geçit projesi için yaptığı bu konuşma, aylardır bekletilen Beylikdüzü metrosu işine ne kadar benziyor.
*10 yıllar geçiyor ama Türkiye’de şikayet ettiği zihniyetin misli misli fazlasını yaşamanın mahcubiyetini yaşıyorum.
*Dün, yaşadıklarından dert yananlar iktidar gücüne sahip olunca yaşadıkları zorlukların mislisini bize yaşatmakta hiç beis görmüyor. Bu sürecin neresinde adalet var neresinde kalkınma var anlayamadım. Ama her şey çok güzel olacak.
“ŞEYTANIN AKLINA GELMEYECEKLER ŞEYLER”
İmamoğlu, deprem, restorasyon, kültür-sanat, meydan düzenleme çalışmaları, trafik sorununa karşı attıkları adımlar, tarım ve hayvancılığa verdikleri destekler hakkında da bilgi verdi.
İmamoğlu “Ama maalesef Yeni Taksi Sistemi’ni hayata geçiremedik. Sebebi malumunuz. Temel fıkrası gibi. UKOME’nin yapısı, biz seçimleri kazandıktan sonra değiştirildi ve yapıya iktidarın emir kulu 5 yeni üye atandı. Şeytanın aklına gelmeyecek şeyleri yapan mekanizmayı çözemiyoruz. Artık şeytanın aklına gelmeyecek şeyleri de düşünmemiz gerekiyor” dedi.
TAYFUN KAHRAMAN’I SELAMLADI
İmamoğlu, deprem dönüşüm çalışmalarından bahsederken Gezi davasında tutuklanan İBB yöneticisi Tayfun Kahraman’a selam göndererek “Bir an önce hukuksuzluğun son bulmasını diliyorum. O kardeşlerimiz adına da İstanbul hizmet etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“İSTANBUL’DA MUTLULUĞU BÜYÜTÜYORUZ”
İmamoğlu İBB’deki icraatlarını şu sözlerle özetledi:
*Geçmiş yönetimlerden çok daha fazla ve çok daha doğru yatırımlar yaptık. Bir yandan bizden önceki 25 yıl ortalamasının 2.5 katı metro inşa ederken, bir yandan da sosyal yardım ve destek bütçemizi 5 katına çıkarabildik.
*Bütün bunları çok basit bir formülle başardık: Şeffaflık, sürdürülebilirlik, yenilikçilik, liyakat ve demokratik katılımdan oluşan İstanbul Modeli’yle. İstanbul’da mutluluğu büyütüyoruz.
“İKTİDARIN ÇÖKERTTİĞİ HER ALANI AYAĞA KALDIRDIK”
İmamoğlu şöyle devam etti:
*Bizim İstanbul’da elde ettiğimiz sonuç iktidarın çökerttiği her alanı Millet İttifakı’nın yeniden ayağa kaldırabileceğinin en açık ispatıdır. İktidar yoksulluk yaratıyor.
*Biz sosyal politikalarımızla iktidarın yarattığı yoksulluğu çözecek büyük adımlar atıyoruz. İktidar gençlerin hayallerini ve umutlarını çalıyor.
*Çocuklarının yöneticisi olduğu vakıflara yardım etmek ayıptır, bu milletin ahlakına sığmaz. Biz yurtlarımızla, eğitim desteklerimizle, istihdam ofislerimizle gençlerin önünü açıyoruz. İktidar kadınları eve hapsedip görünmez kılıyor.
*Biz kreşlerimizle, anne kartımızla, istihdam desteklerimizle kadınların hayata katılmasına yardım ediyoruz. Bizim İstanbul’da elde ettiğimiz sonuç, iktidarın muhalefeti karaladığı her iftirayı boşa çıkarıyor.
*İktidar ‘bunlar gelirse yönetemez ve sosyal yardımları keserler’ dedi. Biz sosyal yardımları yaygınlaştırıp ve artırıyoruz hem de siyasi istismarı ortadan kaldırıyoruz.
*İktidar ‘bunlar belediyecilikten ve ülkeyi yönetmekten anlamaz’ dedi. Biz İstanbul’da dünya rekoru kırıyoruz aynı anda 10 hatta birden metro inşa ediyoruz.
*Biz her alana engellendik. Projelerimize onay vermedi ve finansmana erişmemizi engellediler. Biz proje geliştiriyor, bütçesini buluyor ve tek tek hayata geçiriyoruz. Kim ne derse desin… Kim hangi engeli önümüze çıkartırsa çıkartsın…
*Biz bu şehre yatırım yapmaktan ve insanlarımızın yaşam kalitesini yükseltmekten asla vazgeçmeyeceğiz.
*Çünkü buna mecburuz. Çünkü biz Aytekin Kotil, Ahmet İsvan ve Nurettin Sözen gibi halkçı başkanlar geleneğinin bayrağını taşıyoruz.
“23 HAZİRAN DEMOKRASİ MUHTIRASIDIR”
İmamoğlu konuşmasını şöyle tamamladı:
*Çünkü bizim üzerimizde 23 Haziran seçiminin ve Millet İttifakı’nın sorumluluğu var. Çünkü 16 milyon vatandaş, 31 Mart’ta sandıktan çıkan iradeyi hiçe sayanlara demokrasi nedir, millet iradesi nedir, gösterdi.
*Hem de bir kere değil, bin kere değil, 805 bin kere gösterdi. Bizce, 23 Haziran Demokrasi Zaferi, 16 milyonun bu ülkenin yöneticilerine verdiği bir demokrasi muhtırasıdır.
*‘Milletin vicdanı ve iradesi karşısında haddinizi bilin’ dedi vatandaş. Kimse artık Türkiye Cumhuriyet demokrasisine bu zulmü yapamayacak.
*Bu ülkenin sahibinin kim olduğunu gösterdi. Özgür ve eşit yurttaşlar olarak bu ülkenin sahibi olduğumuzu, bize cumhuriyet öğretti.
*Bu gerçeği kabullenmek istemeyenler, kendilerini herkesin üstünde görenler için yolun sonuna geldik.
*Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına doğru giderken, önümüzü, cumhuriyetin temel değerleri üzerinde yükselen bir büyük uzlaşmanın ışığı aydınlatıyor.
*Tüm CHP’lilerin iradesinin Millet İttifakı ve Altılı Masa’daki temsilcisi ve sözcüsü olan Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’de değişim isteyen farklı kesimlerin birleştirilmesine liderlik ediyor.
*Millet İttifakı ve Altılı Masa; bu ülkede adalet, eşitlik, huzur, refah ve değişim isteyen herkesin umududur.
*Millet İttifakı’nın iktidarında İstanbul’un sorunlarını çok daha hızlı ve çok daha kolay çözeceğiz.
*İstanbul’da hayatın kalitesini çok daha ileri düzeylere taşıyacağız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak 3 yılda çok büyük başarılara imza attık ama daha yapacağımız o kadar çok şey var ki…
*Daha iyilerini yapabilirdik, tüm engellemeye rağmen başardık. Onun için şöyle diyorum: Siz, bizi bir de Millet İttifakı iktidarında görün. Uyumlu bir hükümet ve yerel yönetim ilişkisiyle, İstanbul’da neler yapılabiliyormuş, bir de o zaman görün. Çok değil. Seneye bu zamanlar….