İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘150 Günde 150 Proje’ maratonu kapsamında Maltepe, Bayrampaşa ve Eyüpsultan’da hizmete alınan kız yurtlarının resmi açılışlarında konuştu. “Bizden önceki yönetime göre, İstanbul’un yurt sorunu yoktu” diyen İmamoğlu, “Kendileri için, açıkçası enteresan bir düzen kurmuşlardı. İBB’nin bütçesiyle, yani 16 milyon insanımızın vergileriyle, parasıyla birlikte yurtlar inşa edip, sonra da bunları bir kısım -kendi düşüncesi mi diyeyim ya da kendi ailelerine mi diyeyim- kendilerine yakın olan vakıflara veya derneklere teslim etmeyi bir yöntem olarak kendilerine uygun görmüşlerdi. Büyükşehir Belediyesi olarak yurt yapıyor, masraflarını karşılıyor ama yönetiminde hiçbir hakkı olmaksızın, bunu bir kısım vakıflara ve derneklere teslim ediyordu.” diyerek sitem etti.
“İBB, o yapılan ve vakıflara, derneklere emanet edilen bu yurtları işletirse, bundan gençler faydalanırdı, ama o bir kısım bir kısım vakıflar ve dernekler faydalanamazdı. Dertleri buydu” diyen İmamoğlu, “Kesinlikle ve kesinlikle bu hukuk dışıdır, ahlak dışıdır ve açıkçası bir israf düzenidir. Bu israf düzenini İstanbullular, buna tümden karşı geldiğini 2019’de gösterdi ve yıktı. Hatta bir kerede anlamayanlar için, iki kere yıktı” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında Maltepe, Bayrampaşa ve Eyüpsultan’da hizmete aldığı kız yurtlarının resmi açılışlarını gerçekleştirdi. Maltepe Yalı Mahallesi’ndeki yurdun bahçesinde gerçekleştirilen açılışta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç birer konuşma yaptı.
Cumhuriyet’in en büyük kazanımlarından birisinin eğitime olan inanç ve eğitimin bir hak olarak kabul edilmesi olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Eğitim, yalnızca imkanı olanların ya da belli bir grubun, belli bir cinsiyetin değil, bu güzel toprakların her köşesinde, en ücra köyündeki vatandaşımızın hakkıdır diye elde edilmiş kazanımdır” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı sürerken, 1921 yılında ‘Eğitim Kurultayı’ düzenlediği bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Cumhuriyet, bize eğitimin bireyleri ve toplumu nasıl geliştirip dönüştürdüğünü ve en önemlisi de sosyal adaleti nasıl sağladığını, etkili olduğunu gösteren bir rejim, bir sistem. Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkmak, eğitimin gereklerini yerine getirmek veya süreçlerini ayağa kaldırmak, aynı zamanda herkes için eşit eğitim hakkını da korumak ve geliştirmekle mümkün. Biz bu anlayışla hareket ediyoruz” diye konuştu.
“Bizden önce yapılmayanları yapmak sorumluluğumuz”
Açtıkları kreşler ve üniversite öğrencilerine sağladıkları eğitime katkı desteğini söz konusu anlayışa örnek olarak gösteren İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bizden önce ne yazık ki yapılmamış birçok şeyi yapmaya başlamak ya da bu açığı kapatmak, elbette sorumluluğumuzun bir parçası. Ama bu şekilde bir İstanbul almak ve bu açığı kapatan öncü işleri yapmak inanın ki bizi mutlu etmiyor. Keşke geçmişten bugüne, bu anlamda daha etkili bir hamle süreci yaşansaydı da bugün daha farklı bir süreci biz de İstanbullulara kazandırıyor olsaydık. Bizden önceki yönetime göre, İstanbul’un yurt sorunu yoktu. Kendileri için, açıkçası enteresan bir düzen kurmuşlardı. İBB’nin bütçesiyle, yani 16 milyon insanımızın vergileriyle, parasıyla birlikte yurtlar inşa edip, sonra da bunları bir kısım -kendi düşüncesi mi diyeyim ya da kendi ailelerine mi diyeyim- kendilerine yakın olan vakıflara veya derneklere teslim etmeyi bir yöntem olarak kendilerine uygun görmüşlerdi. Büyükşehir Belediyesi olarak yurt yapıyor, masraflarını karşılıyor ama yönetiminde hiçbir hakkı olmaksızın, bunu bir kısım vakıflara ve derneklere teslim ediyordu. Ben, defalarca kendime ‘Neden’ diye sorsam da kendimce bir cevabını, kendi aklımca, mantığımca, vicdanımla birlikte bir cevabını bulamadım.”
“Hukuk dışıdır, ahlak dışıdır, israf düzenidir”
“Bakış açısı şu” diyen İmamoğlu, “İBB, o yapılan ve vakıflara, derneklere emanet edilen bu yurtları işletirse, bundan gençler faydalanırdı, ama o bir kısım bir kısım vakıflar ve dernekler faydalanamazdı. Temel bakış burada. Dertleri buydu. Süreci bu tür kurumlara mahkum etmeye dönük yol haritasını yürüten insanların, hangi akla hizmet ettiğini hepimiz biliyoruz. Kesinlikle ve kesinlikle bu hukuk dışıdır, ahlak dışıdır ve açıkçası bir israf düzenidir. Bunun toplumsal gelişimimize ve gençlerimizin daha sağlıklı, daha özgün ve daha özgür iradeyle yetişmesine karşı bir duruş biçimiydi. Ama bu israf düzenini, İstanbullular, buna tümden karşı geldiğini 2019’de gösterdi ve yıktı. Hatta bir kerede anlamayanlar için, iki kere yıktı. İBB’nin açtığı ve işlettiği tüm yurtlar, tertemizdir. Her yönüyle tertemizdir. Fiziki koşullarıyla tertemizdir. Finansmanı, işletme modeli ve amaçlarıyla da tertemizdir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ne kirli bir kaynakla ilişkisi vardır, ne de bir siyasi hesabın bu yurtlarda asla ve asla yeri yoktur. İnançları istismar etmek, gençlerin zor durumundan siyasi rant elde etmek için bu yurtların hiçbir tanesi açılmadı, açılmayacak. İBB’nin öğrenci yurtları herkes eğitim koşullarına eşit bir biçimde erişebilsin, diye açılıyor ve açılmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
“İnancıymış, yaşam biçimiymiş, siyasi görüşüymüş…”
Şu anda 2 bin 800 olan yatak sayısını 5000’e çıkarma hedefinde oldukları bilgisini tekrarlayan İmamoğlu, “Öğrencilerimizi bize başvurup, buraya kaydolma biçimi içerisinde hiçbir ayrımcılık yoktur. Tümden adil bir sistemle, kendi başvuruları ve kendi koşullarının uygunluğuyla yönetilen bir süreç yürütülmüştür. Yani burada parti bağlantısıymış, inancıymış, yaşam biçimiymiş, siyasi görüşüymüş… Bunların bizim için hiçbir kıymeti yoktur. Bizim için kıymetli olan, her bireyin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması ve buraya uygun koşullara sahip olmasıdır. O bakımdan bizim için, öğrencilerin partisi önemli değildir. Amacımız; gençlerimizin sadece burada yurtlarda kalması, okullara gitmesi değil. Onların hayata dahil olmaları noktasında da çalışmalarımız var. Onlara hem yarı zamanlı iş bulma konusunda hem staj imkanlarının yaratılmasında. Özenli katkılar sunuyoruz” diye konuştu.
“Yeter ki İstanbulluların yüzü gülsün”
39 ilçenin tamamına eşit hizmet götürmeye kararlı olduklarının altını çizen İmamoğlu, “39 ilçenin ihtiyacına dönük, 39 ilçeye de yatırım yapan, destek olan hiçbir ilçeyi birbirinden ayırmayan bakış açısı. İstanbullu için çalışmaya ve üretmeye, var gücümüzle devam edeceğiz. Çalışkanlığımızın ulaşacağı yeri, hiç kimse şu anda ölçemez. Ulaşacağı yere dair, hiç kimse tahmin üretmesin. Çünkü, çalışkanlığımızın ve üretme azmimizin, vatandaşlarımızla bütünleşme ve onların ihtiyaçlarına koşmayla ilgili özenli prensiplerimizin sınırı yoktur. Yeter ki İstanbullular mutlu olsun. Yeter ki İstanbulluların ve vatandaşlarımızın ve hatta milletimizin yüzü gülsün. Başka hiçbir karşılığını da beklemiyoruz” şeklinde konuştu.
Yardımsever Önger: Kendi adıma ve çağdaşlarım adına özür diliyorum
“Bu sürecin olgunlaşmasında, 5000 yatak kapasitesine doğru yürüyüşümüzdeki bütün dostların, bütün çalışma arkadaşlarımızın, bütün katkı sunanların her birisine ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diyen İmamoğlu, Maltepe’deki yurdun iç döşemelerinin tamamının yapımına katkı sunan yardımsever Fatma Önger’i mikrofona davet etti.
İmamoğlu tarafından katkılarından dolayı plaket verilen Önger de duygularını, “Çocuklarıma çok başarılar diliyorum. Onlardan özür diliyorum. Kendi adıma ve çağdaşlarım adına özür diliyorum. Çünkü, biz size layık olduğunuz günleri hazırlayamadık çocuklar. Bu, inşallah sizlerle olacak. Biz çünkü o kadar emindik ki, o kadar biliyorduk ki, o kadar güveniyorduk ki; her şeyimiz garanti altındaydı. Ama biz, sizlere aynı garantileri bırakamıyoruz. Bundan sonrası size ait. Başarılarınızın devamını istiyorum can-ı yürekten” sözleriyle dile getirdi.
Kılıç’tan İmamoğlu’na: Emanetiniz başımızın üstünde
Maltepe Belediye Başkanı Kılıç da “Öğrenci yurtlarına verdiği önem için, kendisine can-ı gönülden teşekkür ediyorum. Müthiş bir açığı, müthiş bir boşluğu doldurma gayreti içerisinde. Biraz önce Murat Bey, çok nazik bir şekilde, ‘Kimseyle yarışmıyoruz’ dedi. Evet, Ekrem Bey kimseyle yarışmıyor, sadece kendisiyle yarışıyor. Çünkü, her gün hizmet alanını geliştiren bir anlayışla, ekibiyle beraber çalışıyor. Biraz önce kendisini karşılarken, Maltepeli kadınlara dedi ki, ‘Kızlarımız size emanet ediyoruz.’ Başkanım, emanetiniz başımızın üstünde. Biz buradaki kızlarımıza, evlatlarımıza sizin duyarlılığınızla yaklaşacağız. Onları Maltepe’de ağırlamaktan büyük bir onur duyuyorum” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından kesilen kurdeleyle İBB’nin Maltepe, Bayrampaşa ve Eyüpsultan’daki kız öğrenci yurtları resmen hizmete girmiş oldu.
İmamoğlu’ndan öğrencilere: İstanbul’dan daha büyük bir kampüs bulamazsınız
İmamoğlu, açılışın ardından resmi açılışı yapılan yurtta öğrencilerle bir araya geldi. Öğrencilerle keyifli bir sohbet gerçekleştiren, onlardan gelen soru ve görüşleri dinleyen İmamoğlu, “Hayat okulunda İstanbul’dan daha büyük bir kampüs bulamazsınız” dedi. İmamoğlu’nun gençlerle buluşmasında renkli diyaloglar da yaşandı. Bir öğrenci, “Benim yurdum, KYK’da Fatih’te çıkmıştı. Okuluma çok uzaktı. Gidiş-gelişim 3 saatti. Ama son gün beni buradan aradılar. Gerçekten çok konforlu” derken, bir başka öğrenci de “3 sene KYK’da kaldım. 2,5 senedir de diyalize giriyorum. KYK’nın kalabalık ortamında çok rahatsız oluyordum. Sağlığıma ekstra bir problem çıkartıyordu bana. Burada bu problemimi dile getirdiğimde, tek kişilik bir odada öncelik sağlandı. Bu yüzden teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. İmamoğlu’nun öğrenciye yanıtı, “Hoş geldin aramıza. Sağlığınla da ilgileniriz. Gerektiğinde, en doğru zamanda, diyaliz vesaire ihtiyaçlarında da yanında oluruz. Herkesin sağlığıyla ilgileneceğiz. Başarılar dilerim. Yüzün hep gülsün” oldu.