Avrupa Parlamentosu (AP) Başkan Yardımcısı Yunan vekil Eva Kaili’nin de gözaltına alındığı “Katar’dan rüşvet” skandalı büyüyor. Avrupa Parlamentosu’ndaki en büyük yolsuzluk skandalı olarak nitelenen rüşvet soruşturması kapsamında görevden alınan Parlamento Başkan Yardımcısı Yunan vekil Eva Kaili dahil 4 kişi hakkında tutuklama kararı verildi. Aramalarda 600 bin euro nakit para ele geçirildi. 44 yaşındaki Yunan Sosyalist milletvekili Kaili, skandal sonrası Yunan PASOK partisinden ve Orta Doğu ile ilişkilerden sorumlu Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı görevinden ihraç edildi.
Belçika Federal Savcılığı, Kaili dahil 5 kişinin gözaltına alındığı davayla ilgili operasyonların sürdüğünü açıklarken, Kaili dün tutuklandı. Katar için rüşvet karşılığı lobi yaparak AP’nin kararlarını etkilemeye çalışmakla suçlanan Kaili dahil 4 kişi hakkında tutuklama kararı verildiği bildirildi.
Tutuklanan isimlere suç çetesi üyesi olma, kara para aklama ve yolsuzluk suçlaması yöneltilirken, gözaltına alınan iki kişi ise serbest bırakıldı.
‘EN BÜYÜK YOLSUZLUK SKANDALI’
Avrupalı kaynaklar, bunun Avrupa Parlamentosu’ndaki en büyük yolsuzluk skandalı olduğuna dikkat çekiyor. Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola da, operasyonları yerinde incelemek üzere Brüksel’e gitti.
Operasyonlarda 16 konutta arama yapılırken Kaili’nin erkek arkadaşı olan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Genel Sekreteri Luca Visentini ve İtalya’nın üst düzey siyasetçilerinden Antonio Panzeri gözaltına alınan isimler arasında yer alıyor. Aramalarda 600 bin euro nakit para ele geçirildi.
44 yaşındaki Yunan Sosyalist milletvekili Kaili, skandal sonrası Yunan PASOK partisinden ve Orta Doğu ile ilişkilerden sorumlu Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı görevinden ihraç edildi.
KATAR’DAKİ İŞÇİ HAKLARINI ÖVMÜŞTÜ
Eva Kaili, geçen ay Katar Çalışma Bakanı Ali bin Semih el Mahri ile görüşmüş ve Katar’ı “işçi hakları konusunda öncü ülke” olarak tanımlamıştı. Kaili ayrıca bazı Avrupalı siyasetçileri Katar’a ayrımcılık yapmakla da suçlamıştı.
Öte yandan Katar’dan bir yetkili, iddiaları reddederek rüşvet skandalıyla bir ilişkileri olmadığını savundu.
Katar, Dünya Kupası inşaatlarında binlerce işçinin hayatını kaybetmesi ve LGBT hareketine yönelik yasaklar nedeniyle eleştirilerin hedefinde.
