Cumhuriyet yazarından Kılıçdaroğlu’na eleştiri: “Sarıklı komutanlara, peçeli polislere karşı çıkmaz herhalde!'”

kılıcdaroglu
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Cumhuriyet gazetesi yazarı Zülal Kalkandelen, Kılıçdaroğlu’nun pası sonrası AK Parti’nin türban konusundaki anayasal değişiklik hamlesini değerlendirdiği yazısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. CHP’nin türban teklifi konusundaki tutumunu eleştiren Kalkandelen, “İki yıl önce türbanlı yargıç konusunda, ‘Ya çağın neresindeyiz biz ya? Kişi başörtüsü takar takmaz, o onun tercihidir’ diyen Kılıçdaroğlu, bu kez de sarıklı komutanlara, peçeli polislere karşı çıkmaz herhalde!” ifadesini kullandı.

Kalkandelen, “Merak ediyorum; cinsiyet eşitliğine aykırı düzenleme Anayasa Mahkemesi’ne giderse, mahkeme de bunu erkeklere de aynı konuda özgürlük verecek şekilde genişletelim derse ne olacak? İki yıl önce türbanlı yargıç konusunda, ‘Ya çağın neresindeyiz biz ya? Kişi başörtüsü takar takmaz, o onun tercihidir’ diyen Kılıçdaroğlu, bu kez de sarıklı komutanlara, peçeli polislere karşı çıkmaz herhalde!” ifadesini kullandı.

Yazıdan bir bölüm şöyle:

1- Şekil açısından anayasaya aykırı. Anayasanın 94. maddesi “TBMM Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine katılamazlar” diyor. AKP’nin türban teklifini imzalayan TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise yasayı değiştirerek “faaliyetlerine” kelimesini “toplantılara katılamazlar” olarak yorumluyor. Bir partinin Meclis içindeki en önemli faaliyetlerinden biri, anayasa/yasa değişikliği teklifi vermektir!

2- Anayasanın 2. maddesindeki laik devlet ilkesine aykırı. Çünkü bu teklif, anayasanın bu maddesinin dolaylı yoldan değiştirilmesi anlamına geliyor; peçe ve çarşaf da serbest kalıyor.

3- Anayasanın 24. maddesine aykırı. Bu madde, “Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz” diyor.

Oysa AKP’nin düzenlemesinde, kamu hizmetlerinden yararlanma ya da hizmetlerin sunumunda en belirleyici kriter din olarak öne çıkıyor. Teklifte “verilen bir hizmetin gereği olan kıyafet söz konusu olduğunda bile, dini inanç sebebiyle kadının başını örtmesinin engellenemeyeceği” yazıyor.



4- Anayasanın 14. maddesine aykırı. Bu madde, “Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz” diyor. Bir kişinin dini inancın simgesi olan türban ile yargı, Emniyet ve TSK içinde görev yapması, açıkça laikliğe aykırıdır.

5- Anayasanın “kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesine aykırı. Bu maddede şu ifadeler yer alıyor: “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. 

İyi Parti, teklifte ileride problem yaratacağını düşündükleri bazı ifadelerin olduğunu söylese de anayasaya aykırı düzenlemeye “Yetmez ama evet” diyecekmiş. Altılı masadaki partiler de onlara katılma eğiliminde.

Bu konuyu yeniden siyasetin gündemine sokan CHP’nin ne yapacağını merak edenler var. Referanduma kalırsa AKP’ye yarar korkusuyla evet diyebilirler.

Merak ediyorum; cinsiyet eşitliğine aykırı düzenleme Anayasa Mahkemesi’ne giderse, mahkeme de bunu erkeklere de aynı konuda özgürlük verecek şekilde genişletelim derse ne olacak? İki yıl önce türbanlı yargıç konusunda,“Ya çağın neresindeyiz biz ya? Kişi başörtüsü takar takmaz, o onun tercihidir” diyen Kılıçdaroğlu, bu kez de sarıklı komutanlara, peçeli polislere karşı çıkmaz herhalde!

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir