Bülent Turan’dan Reuters’ın yayınladığı iş ilanına tepki: “Bunun adı gazetecilik değil, provokasyon”

bülent turan
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Reuters’ın Türkiye ofisi için verdiği siyasi içerikli iş ilanına tepki göstererek, “İlan verirken gazeteci demiyorlar, ‘Erdoğan aleyhine çalışacak gazeteci’ diye söylüyorlar. Gazeteci ararsınız ama ‘Erdoğan aleyhtarı gazeteci’ derseniz bunun adı gazetecilik değil provokasyondur. Bu yanlıştır. Basın ahlakı bu değil. Siyasi etik bu değil. Meslek adabı bu değil. Bunlar yanlış işler.” dedi.

Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Halk Eğitim Merkezi ve TÜMAD Madencilik işbirliğinde düzenlenen ‘Arıcılık Sertifika ve Kovan Dağıtım Töreni’nde yaptığı konuşmada, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bülent Turan, bir süre önce Reuters’ın yayınladığı iş ilanına tepki gösterdi.

Reuters’ın iş ilanında “Tayyip Erdoğan, yirmi yıllık iktidarında Türkiye’yi modern laik geleneklerden uzaklaştırarak Güney Kafkasya’dan Kuzey Afrika’ya uzanan bölgelerde iddialı bir diplomatik ve askeri varlığa dönüştürdü. Erdoğan’ın önümüzdeki aylarda yeniden seçilme hedefini tehdit eden yüksek enflasyon ve TL’nin sert darbeler aldığı kritik bir kavşakta, derinlemesine kurumsal hikayeler sunabilecek güçlü yazma ve raporlama becerilerine sahip birine ihtiyacımız var” ifadeleri yer almıştı.

“Bunun adı gazetecilik değil provokasyon”

Turan, “İlan verirken gazeteci demiyorlar, ‘Erdoğan aleyhine çalışacak gazeteci’ diye söylüyorlar. Gazeteci ararsınız ama ‘Erdoğan aleyhtarı gazeteci’ derseniz bunun adı gazetecilik değil provokasyondur. Bu yanlıştır. Basın ahlakı bu değil. Siyasi etik bu değil. Meslek adabı bu değil. Bunlar yanlış işler. O yüzden diyoruz ki iş ilanı verirken ki ayarı aslında Türkiye aleyhtarlığı demek. Erdoğan bir siyasi figür ama temsil ettiği anlam Türkiye demek. Adam Türkiye’nin ekonomisini kötülemek için, Türkiye’nin yatırımlarının önüne geçmek için özel haber yapacak muhabir arayacak kadar saçmalayabiliyor. O yüzden diyorum, içeride kavga edelim. Ama dışarıdaki kötülüklere karşı 85 milyon omuz omuza dik durmamız lazım” diye konuştu.

“Eğer basın ahlakına yanlışlık yaparsanız biz de size ‘kendinize gelin’ deriz”

Turan, şunları söyledi:

“Eğer basın ahlakına yanlışlık yaparsanız biz de size ‘kendinize gelin’ deriz. Yapılan iş her ne kadar basın ahlakı açısından provokasyon olsa da şaşırmadığımızı söylemek istiyorum. Siz Akdeniz’e bir büyük bir donanma indirirseniz, Libya’daki tüm oyunları bozarsanız, Suriye’de PKK, PYD terör örgütüne izin vermezseniz, Karabağ’da işgale son verirseniz, siz 15 Temmuz’da FETÖ’yü yerle bir ederseniz Reuters ve uzantıları gelirler Erdoğan aleyhine kampanya başlatmaya çalışırlar. Bir daha söylüyorum; 85 milyon dik duracağız, siyasi parti, polemik, kavga hepsi kıymetli ama yurt dışındaki konularda beraber olmak durumundayız.”



“Bahçenizde affedersiniz kuduz bir köpek beslerseniz, bir gün sizi ısırdığında şaşırmayacaksınız”

Fransa’da yaşanan gelişmelere değinen Bülent Turan, Türkiye’nin teröre karşı büyük bir mücadele verdiğini, Fransa’ya da bu konuda daha önce tavsiyelerde bulunulduğunu dile getirdi.

Turan, şöyle devam etti:

“Fransa’da ırkçı bir hasta adamın saldırısıyla ortaya çıkan bir sokak hareketleri süreci başladı. Irkçılığa da yağmacılara da karşıyız ama faaliyet ırkçılık. PKK’nın PYD’nin oradaki yandaşları polislere saldırdılar. Camları dükkanları yıktılar, parçaladılar. Bizim Gezi eylemleri gibi eylemleri orada görmeye başladık. Şunu demeye çalışıyorum, bahçenizde affedersiniz kuduz bir köpek beslerseniz, bir gün sizi ısırdığında şaşırmayacaksınız. Hep demedi mi Sayın Erdoğan, ‘Ey Avrupa, senin teröristin, benim teröristim olmaz. Terör insanlık suçudur, yapmayın’ demedi mi? PYD, PKK, Suriye sınırında terör devleti kurarken, tünel kazarken, Fransa başta olmak üzere, Avrupa ülkeleri, o bölgeye beton, çimento göndermedi mi? Siyasi destek vermedi mi? Propaganda imkanı vermedi mi? Hep ‘yapma’ dedik. Yapmayın dediklerimiz bugün ayaklarına dolandı. O yüzden terör gibi meselelerde herkesin eşit mesafede olması, tavır koyması gerekir diye düşünüyorum.”

Semra Güzel kararı için İYİ Parti’ye bir övgü, bir şikayet: “Benim İYİ Parti’ye de teşekkür borcum var. Ama iyi olmak yetmez. İyi olmak kötülerden uzak durmayı gerektirir. Kendi ortağı olan CHP, ‘hayır düşmesin’ oyu verdi”

Mecliste HDP’li Semra Güzel’in vekilliğinin düşürülmesi konusunun görüşüldüğünü anımsatan Turan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Geçen hafta mecliste bir oylama yapıldı. Kandil’de teröristlerle, silahlarla fotoğrafı olan sözde vekil, Meclisimizin dokunulmazlığını kaldırmasıyla beraber yargılama süreci başladı. Yargı kendi görevini yapacak. ‘Böyle bir insan Türkiye’nin büyük meclisine yakışmaz’ dedik ve devamsızlığından dolayı ‘vekilliği düşsün’ dedik. Bir oylama yapıldı. Oylama yapılırken, AK Parti, MHP ve İYİ Parti ‘evet teröristle fotoğraf veren, dağda gezen, mecliste gelmeyen, devamsızlığı olan bir insanın vekilliği düşsün’ dedik. Benim İYİ Parti’ye de teşekkür borcum var. Ama iyi olmak yetmez. İyi olmak kötülerden uzak durmayı gerektirir. Kendi ortağı olan CHP, ‘hayır düşmesin’ oyu verdi. ‘Teröristle fotoğrafı olan o kişinin devamsızlığını görmeyelim, duymayalım, devam etsin’ dedi. Buna isyanım var. Terör konusunda, uluslararası ilişkiler konusunda hep beraber olacaktık. Hani ittifakınız beraber buralarda duracaktı. Altını çiziyorum, yapılan büyük bir yanlıştır. 90 yıllık siyasi partinin bu konuda tavır alamaması da çok büyük bir ayıptır. İsterdik ki komisyonda ‘evet’ dedikleri dosyaya genel kurulda ‘evet’ desinler. Ama diyemediler. Sonuç olarak MHP ve AK Parti’nin ortaya koymuş olduğu sinerji diğer partilerin desteğiyle birlikte o kişinin oyunu düşürmüş oldu.”

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir