Millet İttifakı’nda aday bilmecesi: 10 gün uzayabilir

ali-babacan
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Babacan: Adayı 13 Şubat’ta açıklamayı öngörüyoruz ancak 10 gün uzayabilir

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını 13 Şubat’ta belirleme niyetinde olduğunu ancak bunun bir hafta ya da 10 gün uzayabileceğini belirtti.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Millet İttifakı’nın dün açıklanan mutabakat metnine dair açıklamalarda bulundu.

Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın Yeni Bir Sabah programına katılan Babacan, altı partinin bu metinin her kelimesinde mutakabıt kaldığını söyledi. Babacan, “Tek bir parti tek bir kelimeyi istemiyorsa buradan çıktı” dedi.

Cumhurbaşkanı adayının özelliklerini açıklayan Babacan, “Kapsayıcı, çoğulcu demokrasiye inanan, kendini hukukla bağlı kılan biri olacak. Cumhurbaşkanı yeni sistemde 7 yıl ve 1 defa seçilecek. Geçiş dönemindeki cumhurbaşkanlığı sistemi farklı olacak. Parlamenter sisteme geçişte ayrı yönetecek. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Bunu Cumhurbaşkanı adayıyla birlikte açıklanacak” diye konuştu.

Babacan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:



2008-2009 KRİZİNDEN ÜLKEYİ ÇEKİP ÇIKARAN EKİBİN BAŞINDA BEN VARDIM: 

Kötü bir yönetimi sonucu ülkemizi kötü yönetiliyor. Gerçekten bu ülke kaliteli insanlar tarafından dürüst ve ehil insanlar tarafından yönetildiğinde, doğru kararlar alındığında her sorun çok çabuk bir şekilde çözecektir. Bu ülkenin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Yani ben bu işleri hiç yapmamış olsam yani sadece dışarıdan izliyor olsam ya da ilk defa bu işleri yapmaya talip olsam diyebilirsiniz. Türkiye’yi 2001 krizinden çıkaran ekibin başında olan kişiydim. Bütün dünyayı kavuran Yunanistan’ın, İtalya’nın, İspanya’nın, Portekiz’in, İrlanda’nın batmasına sebep olan 2008-2009 krizinden ülkeyi çekip çıkaran ekibin başında ben vardım. Ülkenin itibarının en yüksek olduğu dönemlerde Türkiye’deki dış politikanın başına ben vardım Dışişleri Bakanı olarak. Kararlarınızı istişare ile alın ondan sonra korkmayın. Bu ülke inanın şu anda 2023’te rahatlıkla 25 bin dolarlık milli gelirine ulaşırdı. Çünkü biz o kadar kısa süre içerisinde ülkeyi zenginleştirdik ki, o kadar kısa süre içerisinde 3 bin 500 dolardan aldık. 12 bin 500 dolarların üzerine çıkarttık aynı performansı devam etseydi rahatlıkla bugün biz 25 bin doların üzerinde yüksek gelir sahibi ülke olabilirdik. Tek imza ile karar alan bir Cumhurbaşkanı döneminde yaşadık. Böyle bir ülke yönetimi kabul edilemez bakın. Biz iddialıyız.

10 GÜN DETAYI…

Babacan, ortak adayın 13 Şubat’ta açıklamayı öngördüklerini belirterek sürecin 10 gün uzayabileceğini söyledi. Babacan, “Altılı Masa adayınızın belirlenmesi ve adayın seçim bittikten sonra ülkeyi nasıl yöneteceği konusunda yüzde 95 oranında mutabık yüzde beşle tekrar değerlendirilmesi gereken hususlar” diyerek adayın Altılı Masa dışından da olabileceğini söyledi.

ADAYI TESPİT ETTİKTEN SONRA ARKASINDA DURMAMIZ LAZIM: 

Altı partinin üzerinde mutabık kalacağı isim ve bizim ortak Cumhurbaşkanı adayımız hem seçilecektir, Cumhurbaşkanlığı görevini gayet iyi bir şekilde yapacaktır. Bunlar hiç kimsenin kuşkusu olmasın ve biz ortak adayı tespit ettikten sonra hep altı parti olarak sapasağlam arkasında durmamız lazım. Ama sadece seçime kadar değil. Seçimden sonra da bu ülkeyi yönetmemiz lazım. Yoksa biz adayları izleyelim bakalım becerebilecek mi? Elimizi taşın altına koyması lazım.

MUTABAKAT METNİ: 

Türkiye Cumhuriyeti ilk defa bu süreçlerden geçiyor. Biz dünya örneklerini çok iyi çalıştık, tarihi çok iyi çalıştık. Dolayısıyla biz kazanacağız. Adım adım ilerliyoruz ve sapa sağlam temelden başladık. Temelden ne yaptık temele sapasağlam bir anayasa metni koyduk. Şu anda ülkeyi yönetenler iftar gücünü elinde tutanlar, hukuk, adaleti çiğneme alışkanlığını elde ettiler ve bu gücü hukuku adaleti çiğnemede kullanıyorlar. Yasalar olmadan hukuk çalışmadan adalet olmadan bu ülkenin hiçbir alanda başarılı olması mümkün değildir. En başa koyduk burada. Mesela neler var; hakimler ve savcılar konusunu biz ayrılacağız dedik. Savcılarla avukatları mahkemelerde silahlar eşitliği ilkesine göre eşit düzlemde olması lazım ancak öylesin adaleti sağlayabilirsiniz. Aynı kurul hem savcılara hem hakimlere bakıyorsa olmaz. İki ayrı kurulu olması lazım kurulun bir tanesi tamamen hakimlerden sorumlu diğer kuruluş savcılardan sorumlu olması lazım. Güçler ayrılığını ayrıldı ancak öyle sağlayabilirsiniz. Bambaşka bir dönem başlayacak yani insanların yargıya güvendiği, ben Türkiye Cumhuriyeti’nin yargısına giderim kendime emanet ederim. Bunu yapmak için yargının insan kaynağı yapısına da yapmak gerekiyor.

Babacan, İstanbul Sözleşmesinin “mutabakat metninde” yer almasını “demokrasiyle” açıkladı. Babacan, “Mutabakat metni yani ne demek altı partinde yüzde 100 mutabık kaldığı hususlar. Eğer partilerden biri ikisi üçü neyse mutabık değilse o hususlar bu metne girmiyor. Dolayısıyla bu tam bir konsensus sözleşmesi ile ilgili. Farklı görüşü olan partiler var gayet doğal, demokrasi bunu gerektirir” dedi.

Mutabakat içinde çok önemli maddeler olduğunu vurgulayan Babacan, İstanbul Sözleşmesiyle ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mesela cumartesi günü bir iki maddeye itiraz geldi. Oturduk konuştuk. Mutabakat metni basılanlar iptal edildi Yeniden bastırdık bunu yani Demokraside bunların hepsi var. Çoğu çoğulculuk var. Seçimlerden sonra biz Deva Partisi olarak karşılığı olarak bu iddiamızdan geri çekilecek halimiz yok. Biz 12 kişilik bir heyet kurduk. İçinde diplomatların olduğu, sosyal bilimcilerin olduğu, siyaset bilimcilerin olduğu ve hukukçuların olduğu. İstanbul Sözleşmesi üzerine arkadaşlarımız iki hafta çalıştı.”

HDP’NİN DEVA LİSTESİNDEN SEÇİME GİRİLECEĞİ İDDİASI: 

Böyle bir şey yok. Ama biz parti kapatmalarına karşıyız. Varsa bir suç varsa kanuna aykırı bir hareket. Bu suçun değişkenliği çerçevesinde ele alınması lazım. Şahıslarla ilgili eğer gerçekten bir suç varsa ortadaki çoğu zaman o da olmuyor. Çünkü dosyalara bakıyoruz boş yani şu anda tutuklu yargılanan insanlar, Demirtaş, Kavala dosyasında bir şey yok. Sivil toplum iş dünyası Ben birkaç kişiyi içeride tutarım ve bu birkaç kişi üzerinden bütün sivil topluma ve iş dünyasından korku yayabilirim, onları sindirebilirim. çok gerek yok birkaç gazeteciyi içeride tutarım, bir iki siyasetçiyi içerde tutarım diğer siyasetçileri attırırım.

Bu Yazıya Tepki Ver