Kerem Kınık’dan sert tepki: Kan bankacılığında tek yetkili Sağlık Bakanlığı

kerem kınık
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ahbap derneğine 2 bin 50 çadır satışı yaparak tepkilerin odağına yerleşen Kızılay, devlet hastanelerine kan ve kan ürünlerini ihaleyle sattıkları yönündeki iddialara yanıt verdi. Kızılay’dan yapılan açıklamada “Kızılay’ın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı gibi bir yaklaşım sadece ve sadece iftiradan ve kötülükten ibarettir. Bu yöndeki haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğini bile bile atılan bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır” ifadeleri kullanıldı.

Türk Kızılay, hastanelere kan satıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Kızılay’dan yapılan açıklamada, Türkiye’de kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı uygulamalarının tek yetkili otoritesinin Sağlık Bakanlığı olduğu belirtildi.

“GÜVENLİ KAN TEMİNİ PROJESİ” HAYATA GEÇİRİLDİ

Kan bankacılığının, Sağlık Bakanlığının belirlediği usul ve esaslara göre yürütüldüğüne işaret edilen açıklamada, geçmiş yıllarda hastane önlerinde yaşanan kötü örneklerin ardından Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde 2005 yılında “Güvenli Kan Temini Projesi”nin hayata geçirildiği hatırlatıldı.

MALİYET SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİ İLE İLAN EDİLDİ

Bu projeyle vatandaş ile kan bankaları arasındaki tüm parasal ilişkiye son verildiği, kan ve kan ürünlerinin teminiyle Kızılay’ın görevlendirildiği anımsatılan açıklamada, bu süreçle ilgili tüm operasyonel maliyetin ise Sosyal Güvenlik Kurumuna bırakıldığı kaydedildi. Bu alanda, Avrupa mevzuatıyla uyumlanan kanunun ise 11 Nisan 2007’de kabul edildiği belirtilen açıklamada, hükümetin, kan ve kan bileşenlerinin maliyetlerini, yayımladığı Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile ilan ettiği aktarıldı.

“TÜM SÜRECİN MALİYETİNİ DEVLETİMİZ KARŞILAMAKTADIR”

Kızılay’ın, 4 bine yakın personel ve 830’dan fazla araç ile 300’den fazla noktada aldığı kanları laboratuvarlarda test ettiği, testi geçen kanları özel torbalarına koyarak talep eden hastanelere soğuk zincirle ulaştırdığı anlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi; “Hastaneler, talep ettikleri her kan veya kan bileşeni için SUT’ta belirlenen tedarik süreci maliyeti (çalışanlar, laboratuvar, kan torbaları, soğuk zincir) ay sonunda Kızılay’a ödemekte, ardından ise bu ödemeye kendi giderlerini de ekleyerek SGK’ye fatura etmektedir. Dolayısıyla tüm sürecin maliyetini devletimiz karşılamaktadır. Haberlerde sözü edilen faturalandırma yöntemleri tamamen hastanelerin tüzel kişiliklerinin özelliklerinden ve hizmet alım esaslarının ayrıntılarından oluşmaktadır.

“KIZILAY BU İFTİRAYI KARŞILIKSIZ BIRAKMAYACAKTIR”

Tüm kamuoyu ve özellikle medya mensuplarının bunu bilmesine rağmen, Kızılay’ın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı gibi bir yaklaşım sadece ve sadece iftiradan ve kötülükten ibarettir. Bu yöndeki haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğini bile bile atılan bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır. Bazı hastanelerin belirlenen SUT fiyatlarının üzerinde faturalar kestiği ve yine özel hastanelerin ‘Bunu Kızılay’a aktarıyoruz’ diyerek hastalardan farklı ücretler aldığı duyumunu aldığımız her durumda Sağlık Bakanlığına suç duyurusunda bulunulmaktadır.”



“TÜM BU İFTİRALARIN HESABI YARGI ÖNÜNDE SORULACAK”

Kızılay’ın zaman zaman vatandaşlara, böyle bir durumla karşılaştıklarında şikayette bulunmalarını hatırlatan duyurular yaptığı belirtilen açıklamada, “Gerçeklik bu olduğu halde, bunun tersini düşündürecek yayınlar çok açıkça ifade etmek gerekirse ahlaksızcadır. Sadece basın ahlak ilkelerine aykırı değil, evrensel ahlak ilkelerine de aykırıdır. Kızılay tüm bu iftiraların hesabını yargı önünde soracaktır” ifadelerine yer verildi.

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir