Belaruslu muhalif gazeteci Protasevich’in tutuklamasıyla bir kez daha karşı karşıya gelen NATO ile Rusya arasındaki gerilim tırmanıyor… Rusya lideri Putin, Minsk yönetimine Batı ile çatışmasında desteğe devam sözü verdi. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ise “Gerektiğinde tüm müttefiklerimizi koruruz” açıklamasını yaptı.
Dünyanın dizaynına yönelik farklı planları bulunan ABD güdümlü NATO ile kadim düşmanı Rusya, son olarak Belarus merkezli bir gerilim ile karşı karşıya gelmişti. Yaklaşık 2 hafta önce Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko’nun emriyle iki AB başkenti Atina (Yunanistan) ile Vilnius (Litvanya) arasında sefer yapan Ryanair’e ait yolcu uçağı zorla Minsk’e indirilmiş ve uçakta bulunan muhalif gazeteci Roman Protasevich ile kız arkadaşı Sofia Sapega tutuklanmıştı. Avrupa Birliği Belarus’a yaptırımlarla karşılık verirken Rusya’dan ise Minsk yönetimine destek gelmişti. Lukaşenko’yu konuk eden ve 500 milyon dolar kredi sözü veren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ‘Batı’ ile çatışmasında Minsk yönetimine desteğinin de süreceğini dile getirmişti. Kartların yeniden karıldığı süreçte Alman Welt am Sonntag gazetesine konuşan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, sert ifadeler kullanınca tansiyon biraz daha yükseldi…
‘TEHDİT ETME’ DERKEN TEHDİT ETTİ
Belarus ve Rusya’yı, İttifak’ın üyelerini tehdit etmemeleri konusunda uyaran Stoltenberg, kendisi de tehdit dilini kullandı: “Acil bir durumda, Minsk ve Moskova’dan gelen her türlü tehdide karşı her bir müttefikimizi korumaya ve savunmaya hazırız.” Stoltenberg ayrıca, “İhtiyatlıyız ve Belarus’u yakından takip ediyoruz. Moskova ile Minsk arasındaki yakın işbirliğinden ciddi şekilde endişe duyuyoruz” açıklamasını yaptı.
Spekülasyon istemiyorum
Gergin süreçte spekülasyona neden olacak açıklamalar yapmaktan mümkün olduğunca kaçınmak istediğini dile getiren NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “NATO bir savunma ittifakıdır. Belarus, NATO üyesi Litvanya, Letonya ve Polonya ile sınır komşusudur. Rusya geçmişte Ukrayna, Gürcistan ve Moldova’nın toprak bütünlüğünü tehdit etti ve müdahale etmek durumunda kaldık” sözleriyle ise Belarus’a da müdahale imasında bulundu.
ABD ve NATO müttefikleri geçen hafta Avrupa’da bir dizi tatbikat düzenlerken, Rusya da bu hamleye batı sınırına en az 20 yeni askeri birlik gönderme planlarını açıklayarak karşılık vermişti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Portekiz kıyılarında bir İngiliz uçak gemisinde, “Tatbikatlar 72 yıllık ittifakın askeri yeteneklerinin altını çiziyor” demiş, Associated Press’e verdiği demeçte de “Bu tatbikat, çok sayıda askeri birlik ve teçhizatı Atlantik ve Avrupa boyunca nakletme yeteneği ve deniz gücümüz hakkında bir mesaj gönderiyor” ifadesini kullanmıştı.
NATO cephesinden gelen tehditvari açıklamalara Rusya da aynı sertlikle yanıt verdi. Üst düzey bir Rus güvenlik yetkilisinin, “Diğer ülkelerin ‘düşmanca’ eylemlerini durdurmak ‘güç kullanmaya’ hazırız” açıklaması savaş restleşmesi olarak yorumlandı. NATO tatbikatlarını ‘kışkırtıcı’ şeklinde yorumlayan Kremlin
NATO ile Rusya yine restleşiyor
Belaruslu muhalif gazeteci Protasevich’in tutuklamasıyla bir kez daha karşı karşıya gelen NATO ile Rusya arasındaki gerilim tırmanıyor… Rusya lideri Putin, Minsk yönetimine Batı ile çatışmasında desteğe devam sözü verdi. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ise “Gerektiğinde tüm müttefiklerimizi koruruz” açıklamasını yaptı.
Dünyanın dizaynına yönelik farklı planları bulunan ABD güdümlü NATO ile kadim düşmanı Rusya, son olarak Belarus merkezli bir gerilim ile karşı karşıya gelmişti. Yaklaşık 2 hafta önce Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko’nun emriyle iki AB başkenti Atina (Yunanistan) ile Vilnius (Litvanya) arasında sefer yapan Ryanair’e ait yolcu uçağı zorla Minsk’e indirilmiş ve uçakta bulunan muhalif gazeteci Roman Protasevich ile kız arkadaşı Sofia Sapega tutuklanmıştı. Avrupa Birliği Belarus’a yaptırımlarla karşılık verirken Rusya’dan ise Minsk yönetimine destek gelmişti. Lukaşenko’yu konuk eden ve 500 milyon dolar kredi sözü veren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ‘Batı’ ile çatışmasında Minsk yönetimine desteğinin de süreceğini dile getirmişti. Kartların yeniden karıldığı süreçte Alman Welt am Sonntag gazetesine konuşan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, sert ifadeler kullanınca tansiyon biraz daha yükseldi…
‘TEHDİT ETME’ DERKEN TEHDİT ETTİ
Belarus ve Rusya’yı, İttifak’ın üyelerini tehdit etmemeleri konusunda uyaran Stoltenberg, kendisi de tehdit dilini kullandı: “Acil bir durumda, Minsk ve Moskova’dan gelen her türlü tehdide karşı her bir müttefikimizi korumaya ve savunmaya hazırız.” Stoltenberg ayrıca, “İhtiyatlıyız ve Belarus’u yakından takip ediyoruz. Moskova ile Minsk arasındaki yakın işbirliğinden ciddi şekilde endişe duyuyoruz” açıklamasını yaptı.
Gergin süreçte spekülasyona neden olacak açıklamalar yapmaktan mümkün olduğunca kaçınmak istediğini dile getiren NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “NATO bir savunma ittifakıdır. Belarus, NATO üyesi Litvanya, Letonya ve Polonya ile sınır komşusudur. Rusya geçmişte Ukrayna, Gürcistan ve Moldova’nın toprak bütünlüğünü tehdit etti ve müdahale etmek durumunda kaldık” sözleriyle ise Belarus’a da müdahale imasında bulundu.
ABD ve NATO müttefikleri geçen hafta Avrupa’da bir dizi tatbikat düzenlerken, Rusya da bu hamleye batı sınırına en az 20 yeni askeri birlik gönderme planlarını açıklayarak karşılık vermişti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Portekiz kıyılarında bir İngiliz uçak gemisinde, “Tatbikatlar 72 yıllık ittifakın askeri yeteneklerinin altını çiziyor” demiş, Associated Press’e verdiği demeçte de “Bu tatbikat, çok sayıda askeri birlik ve teçhizatı Atlantik ve Avrupa boyunca nakletme yeteneği ve deniz gücümüz hakkında bir mesaj gönderiyor” ifadesini kullanmıştı.
NATO cephesinden gelen tehditvari açıklamalara Rusya da aynı sertlikle yanıt verdi. Üst düzey bir Rus güvenlik yetkilisinin, “Diğer ülkelerin ‘düşmanca’ eylemlerini durdurmak ‘güç kullanmaya’ hazırız” açıklaması savaş restleşmesi olarak yorumlandı. NATO tatbikatlarını ‘kışkırtıcı’ şeklinde yorumlayan Kremlin yetkilileri, ‘Batılı’ meslektaşlarının dünya güvenlik sistemini mahvettiğini öne sürdü. Rus yetkililler ayrıca, bu durumun kendilerini önlem almaya ve savaş yapısını güçlendirmeye zorladığını ifade etmişti.
