“Bugün kabul ettiğimiz araştırma uygulama biçimleri aslında Avrupa’nın küresel bilgi sistemleri üzerindeki egemenlik sürecinin ayrılmaz bir parçası. Güneyi aşağı ile eşitleyen küresel bir hiyerarşiyi düzeltmek istiyorsak somut eylemlere ihtiyaç var”
Jess Auerbach, Güney Afrika’daki North-West Üniversitesi’nde antropoloji alanında öğretim görevlisi. ABD’deki Stanford Üniversitesi’nden antropoloji alanında doktora derecesine sahip. Derdi, bilgi üzerindeki sömürü düzeninin değişmesi. Bunun için de şu öneride bulunuyor: Eleştiri tek başına üniversite sorunlarını çözmez. Alınan sistemleri kesintiye uğratmak ve güneyi aşağı ile eşitleyen küresel bir hiyerarşiyi düzeltmek istiyorsak da somut eylemlere ihtiyaç var.
KAPSAYICI BİR EĞİTİM
Bugün kabul ettiğimiz araştırma uygulama biçimleri aslında Avrupa’nın küresel bilgi sistemleri üzerindeki egemenlik sürecinin ayrılmaz bir parçası. Zihinsel dekolonizasyon, tüm bilgilerin politik olduğunu ve içerme kadar dışlamaya da dayandığını kabul etmeyi gerektirir. Çıktılara değil, aynı zamanda sunuculara, teknolojilere, araştırma sitelerine, materyallere ve konferanslara erişimin daha kapsayıcı hale getirilmediğini savunuyoruz.
BİLGİYE ULAŞILABİLSİN
Aksi takdirde, yetersiz kaynaklara sahip alanlardaki bilim insanlarını, kritik araştırma süreçlerinin dışında kalmaya veya pahalı ücretli dergilerdeki telif hakkıyla korunan materyallere erişirken, yasaları alışkanlıkla çiğnemeye etkili bir şekilde kınıyoruz. Verilerin, araştırmacılarımızın ve öğrencilerimizin erişebileceği yerlerde ve şekillerde saklanmasını talep etmeliyiz. Konferansların ve araştırmaların hepimizin buluşabileceği yerlerde yapılmasını şart koşmalıyız.