Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas ile Avrupa Birliği Başkanlığı’nda bir araya geldi. Ziyarette ‘Erasmus+ ve Avrupa Dayanışma Programı’nın Türkiye’de uygulanması, yeni program dönemine ilişkin beklentiler ve iş birliği fırsatlarının artırılması konuları ele alınırken ilginç sözler sarf etti: “Türklerin bir sözü vardır; ‘Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi bilir’. Biz artık bu soruyu soruyoruz, ‘Erasmuslular en bilgin insanlardır’ diyoruz; çünkü onlar hem geziyor hem okuyor.”
Bakan Yardımcısı Kaymakcı, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı’nın Türkiye’yi AB üyeliğine hazırlayan kurum olduğunu ve 4 ana misyonlarının bulunduğunu söyledi.
Kaymakcı, şu ifadeleri kullandı:
* Geçmiş dönemde 8 AB programına katıldık. 2021-2027 döneminde 13 programa katılmayı amaçlıyoruz. AB’nin ne olduğunu ve ne olmadığını Türklere anlatıyoruz.
* Aynı zamanda AB ülkelerine ve kurumlarına Türkiye’nin ve Türkiye’nin AB üyeliğinin ne olup olmadığını anlatıyoruz. Ufkumuz Avrupa. Dolayısıyla biz tek bir ekip gibi çalışıyoruz.
* Bugün tabi bu 4 alandan biri olan Mali İşbirliği ve Birlik programları vesilesi ile bir araya geldik. Özellikle de ‘Erasmus+ ve Avrupa Dayanışma Programı’ çerçevesinde buradayız. Bu 2 programı Türkiye’de tek bir kurum yürütüyor.
“EN BÜYÜK YATIRIM”
Büyükelçi Kaymakcı, 2004 yılından bu yana 850 bin civarında Türkiye ve diğer Avrupa vatandaşının bu programlara dahil olduğunu belirterek, şunları söyledi:
* Türkiye, ‘Erasmus+ ve Avrupa Dayanışma Programı’nda en fazla başvuru alan ülke. Diğer Avrupa ülkeleri öğrencileri için Erasmus’a veya Avrupa dayanışma programlarına alternatif programlar olabilir ama Türk öğrencileri için Erasmus ve Avrupa Dayanışma Programı çok önemli.
* Bir Yunan öğrenci Portekiz’e veya Fransa’ya kolayca gidebilirlerken, ama bir Türk öğrencinin başka bir ülkeye değişim için gitmesi vize meselesi gibi birçok sorunu ortaya çıkarıyor. Onun için ‘Erasmus+ ve Avrupa Dayanışma Programı’ bizim için önemli ve değerli.
* Biz ‘Erasmus+ ve Avrupa Dayanışma Programı’nı Avrupa’nın geleceğine ve ortak geleceğimize yapılmış en değerli yatırım olarak görüyoruz çünkü bu programlar sayesinde gençlerimiz, öğretmenlerimiz, çıraklarımız, kalfalarımız hem kişisel gelişim açısında ilerliyor hem başka kültürleri, inançları tanıyor hem de Türkiye’nin başka kültürlere ve inançlara tanıtılmasına katkıda bulunuyor.
* Türklerin bir sözü vardır; ‘Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi bilir’. Biz artık bu soruyu soruyoruz, ‘Erasmuslular en bilgin insanlardır’ diyoruz; çünkü onlar hem geziyor hem okuyor.
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Schinas ise “Türkiye, AB’ye aday olan bir ülke; ancak katılım süreci hizmetlerden, pazarlardan, paralardan, gümrüklerden ya da tarım ürünlerinden ibaret bir şey değil. Dolayısıyla insanlar arası ilişkiler diğerleri ile eşit önemde, belki de daha önemli. ‘Erasmus+’ gibi programlar dahilinde bir aradayız. Aslında bu programları aramızdaki iş birliğinin devam etmesini sağlayan yakıt gibi düşünebiliriz” dedi.