ABD medyasından Erdoğan’a yeni unvan: Mikroyönetim Müdürü

recep tayyip erdoğan

ABD’nin önde gelen medya kuruluşlarından Bloomberg, 14 Mayıs’ta yapılacak seçim ile ilgili dikkat çekici bir makale yayınladı. Analizde Cumhurbaşkanı Erdoğan için yeni bir unvan verildi.

Uluslararası medya kuruluşları bir aydan kısa bir sürenin kaldığı seçimler öncesinde analiz ve haberleri artırırken ülkede yaşanan gelişmeleri ve açıklamaları da anbean takip ediyor…

ABD’nin önde gelen medya kuruluşlarından Bloomberg de bugün dikkat çekici bir habere imza attı. Bloomberg’deki haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yeni bir unvan verilmesi dikkat çekti. Haberde, “Türkiye’nin Mikroyönetim Müdürü siyasi kariyerinin testiyle karşı karşıya” başlığı kullanıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tercih ettiği ekonomik hamlelerin etkisinin 14 Mayıs seçimlerinde karşısına çıkmaya başladığına da dikkat çekildi.

Bloomberg kapsamlı bir analiz yayınladı.

Bloomberg’in kullandığı mikroyönetim yöntemi bir müdürün şirket içindeki her detaya ve her çalışana karışması ve müdahale etmesini temel alan ve beyaz yakalılar arasında rahatsızlık yaratan bir çalışma biçimi olarak biliniyor.

“NEBATİ’Yİ PATRON ARADI”

Haberde, 14 Şubat’ta Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin İstanbul Borsası’nı kapalı tutmaya devam etmek için son bir toplantı yaptığı sırada telefonunun çaldığı belirtiliyor. Haberde, “Telefon çaldı ve patronun başka planları vardı. Nebati ve Türkiye’nin finansal denetleyicileri sonraki 24 saati borsayı tekrar açmak ve açıldığında borsanın çökmemesini sağlamak için çalıştı. Telefonu arayan Türkiye’nin mikroyönetim müdürü Recep Tayyip Erdoğan’dı. Kredilerin maliyetinden ürünlerin satışına kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakın çevresi 900 milyar dolarlık ekonominin her yönünü kontrol ediyor” denildi.

 

Borsanın kapatılması için toplantı yapıldığı sırada Erdoğan’ın arayarak başka bir talebi olduğunu söylediği iddia edildi.

Kasım ayında Erdoğan’ın faiz oranlarının tek haneye indirilmesini istediğini ve Merkez Bankası’nın da buna onay verdiğini hatırlatan  Bloomberg, “Bunun sebeplerinden biri de üç yıl içinde üç Merkez Bankası başkanı değiştirilmesi olabilir” yorumu da yapıldı. Bloomberg, “İktidardaki 20 yıldan sonra Erdoğan siyasi kariyerinin testiyle karşı karşıya. Onun güvendiği husus halkın büyük bir kısmının halen 50 binden fazla insanı öldüren doğal felakette ülkeyi yönetecek güçlü bir lider istemesi tezinde yatıyor” yorumuna yer verdi.

Enflasyonun arttığı ve TL’nin de değer kaybettiği belirtilirken, “Erdoğan para politikaları bir yana finansal ve ekonomik etkisini Mayıs ayında bir zafer kazanmak için mühendislik yapmak için kullanıyor. Depremden önce Erdoğan ve AKP KOBİ’ler için ucuz krediyi duyurmuş, erken emeklilik sözü vermiş ve asgari ücreti artırmıştı” denildi.

“MİKROYÖNETİCİLERİN RİSKİ…”

6 Şubat’ta Türkiye’yi sarsan depremlerden sonra ise Erdoğan’ın odak noktasının deprem bölgesinde inşaatlar yapılması olduğunu aktaran Bloomberg, depreme geç müdahale edilmesinden dolayı helallik istediğini de hatırlattı. Bloomberg’e konuşan üst düzey yeni ve eski yetkililer isimlerini açıklamadan Erdoğan’ın yaklaşımını açıkladı. Bazı yetkililer Erdoğan’ın kısa bir süre özel sektörde çalıştığı dönemlerin bugünkü ekonomik yaklaşımına etki ettiğini söyledi.

Erdoğan’ın faizin Kuran’a karşı olduğuna yönelik düşünceyi  benimsediğine ve ayrıca eski başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın Adil Ekonomik Düzen isimli kitaptan da etkilendiğine dikkat çekildi. Haberde, “İstanbul’da sucuk üreten bir şirkette çalıştığı sırada enflasyonun arttığına tanık olan Erdoğan daha sonra enflasyonun her şeyden önce arz yönlü bir sorun olduğuna ikna oldu” denildi.

İş dünyası ile ilgili kapsamlı haberleriyle bilinen Bloomberg, “Bütün mikroyöneticilerin riski, işler kötüye gittiğinde suçlanacak sadece tek bir kişi olur. Depremden sonra Erdoğan’ın 2019’da deprem bölgesinde imar affını övdüğü videolar yayınlanmaya başladı” yorumunu yaptı.

“DEPREMDE YAVAŞ KALDIK ÇÜNKÜ ERDOĞAN’DAN EMİR BEKLENDİ”

Erdoğan’ın yakın çevresinden Bloomberg’e konuşanlar ise, “Hükümet kurumları deprem bölgesine müdahale etmede yavaş kaldı çünkü Erdoğan’dan emir bekliyorlardı. Muhalefet partileri ise bu sebeple onu alenen eleştirdi” dedi.

Türkiye’nin son dönemde Rusya, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle bazı anlaşmalar yaptığına da dikkat çekilirken, “Burada sorulması gereken soru depremin yarattığı ekstra zarar da dahil bunun ne kadar zaman kazandıracağıdır” yorumu yapıldı.