Pakistan Başbakanı İmran Han, ABD’nin Afganistan’da önce askeri bir çözüm aradığını, ardından zayıf bir pozisyondayken Taliban ile siyasi uzlaşma sağlamaya çalıştığını belirterek Washington yönetiminin Afganistan’da “işleri gerçekten berbat ettiğini” söyledi.
Han, ABD’nin Public Broadcasting Service (PBS) televizyonuna verdiği demeçte, ABD’nin önce Afganistan’da askeri bir çözüm için uğraştığını, bunun mümkün olmadığını anladığında pazarlık gücünün zaten ortadan kalkmış olduğunu dile getirdi.
ABD’nin zayıf bir pozisyondayken Taliban ile uzlaşma sağlamaya çalıştığını anımsatan Han, Washington yönetiminin Afganistan’da işleri “gerçekten berbat ettiğini” ifade etti.
Han, Afganistan’da siyasi çözüm için uygun zamanın 150 bin NATO askerinin ülkede bulunduğu sıralar olduğunu vurgulayarak NATO’nun gücünü 10 bine kadar düşürdüğünü, birliklerin ülkeden çıkması için tarih verildiğini, Taliban’ın ise bunu bir zafer olarak gördüğünü anlattı.
HAN’DAN “AFGANİSTAN İÇİN EN İYİ ÇÖZÜM, KAPSAMLI SİYASİ UZLAŞI” VURGUSU
Pakistan Başbakanı Han, bu sebeple Taliban’dan taviz vermesini istemenin şu an çok zor olduğunu dile getirerek Afganistan için en iyi çözümün, kapsayıcı ve tüm farklı tarafları bünyesinde bulunduran siyasi bir uzlaşı olduğunu kaydetti.
Afganistan’da uzun süreli iç savaşın, Pakistan için daha fazla mülteci anlamına geldiğini belirten Han, ülkesinin ekonomik durumunun başka bir mülteci akınını kaldıramayacağını vurguladı.
PAKİSTAN, ABD İLE BARIŞTA PARTNER OLMAK İSTİYOR
Han, Pakistan’dan Afganistan’a 10 bin militan geçtiğine yönelik iddiaların ise kesinlikle saçma olduğunu ve bununla ilgili bir kanıt da bulunmadığını belirtti.
Pakistan’ın gelecekte ABD ile bölgede herhangi askeri operasyona katılmasının ülkesini tekrar hedef yapabileceğine dikkati çeken Han, ABD ile savaşta değil, barışta partner olmak istediklerinin altını çizdi.
Han, sınırlarında yeni bir savaş veya ülkede yeni bir terörle daha mücadele etmek için kapasitelerinin olmadığını ifade ederek korkunç bir ekonomik durumdan yeni kurtulduklarını ve tekrar aynı şeyleri yaşamak istemediklerini kaydetti.
