Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlu, Z Kuşağı’nın ekonomiyle ilgili eleştirilerine “Telefonunu çıkar” tepkisini gösterenlere sağduyu çağrısında bulundu. Yazıyı, AK Parti MKYK üyesi Ayşe Böhürler de sosyal medya hesabında paylaştı.
Türkiye’de gelecek seçimlerin en önemli belirleyicilerinden biri olması beklenen Z kuşağı, 1997 ile 2012 yılları arasında dünyaya gelenleri temsil ediyor. 24 Haziran 2018’deki seçimlerde Z kuşağının toplam seçmen içindeki payı yüzde 7’yken, 2023’te bu oran en az yüzde 16 olacak.
Bu kuşağa ilişkin yapılan araştırmalarda genel olarak ‘maddi olanaksızlıklar’ ön plana çıkıyor. Sokak röportajlarında en çok, “Telefonunu çıkar” ifadesiyle özdeşleşen ve AK Partili olduğunu söyleyen vatandaşlar ile gençler arasındaki tartışmalar dikkat çekiyor.
Görünen o ki bu tartışmalar AK Parti ve iktidar partisine yakın çevreler içerisinde de rahatsızlık yaratıyor.
Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarasoğlu, ‘2021’in en popüler kışkırtması: Öyleyse cep telefonunu göster!’ başlıklı yazısında öncelikle “Telefonunu çıkar” diyen kesime sağduyu çağrısında bulundu.
Söz konusu yazıyı, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Ayşe Böhürler de kişisel Twitter hesabında paylaştı.
‘HİZMET TOPLUMUNDA CEP TELEFONU, TARIM TOPLUMUNDAKİ BİR ÇİFT ÖKÜZLE AYNI DEĞERE SAHİP’
Hizmet toplumunda cep telefonunun, tarım toplumundaki bir çift öküz ile aynı sosyal – ekonomik değere sahip olduğunu dile getiren Barbarosoğlu, “Tarlalar ekilip biçilirken nasıl bir çift öküze ihtiyaç varsa, iletişim toplumunda hizmet sistemi/iş organizasyonu çalışanı, eğitim sistemi de öğrencileri ‘akılla telefona’ mecbur tutuyor. Akıllı telefonu olmayan bir gencin, işini yapması, eğitimini yürütmesi, hayat ile bağını sürdürmesi pek mümkün değil” diye yazdı.
‘GENÇLERLE HAKİKİ SOHBETLER İNŞA ETMEKLE YÜKÜMLÜYÜZ’
“2020’den itibaren hayat ziyadesiyle sanal âleme taşındığı için ve taşınma giderek hayatın pek çok sahnesini kuşatacağı için gençleri cep telefonu modeli üzerinden suçlamak yerine onları ‘sanal âlemin’ cazibesinden kurtaracak hakiki sohbetler inşa etmek ile yükümlüyüz. Suçlamadan, yargılamadan. Sadece dinleyerek” ifadesini kullanan Barbarosoğlu, ardından şunları kaydetti:
‘YAŞLI AMCANIN ‘NİYE OKULLARIN KANTİNİNDE ÇAY BU KADAR PAHALI?’ DİYE DERTLENMESİ GEREKİYOR’
“Dışarda bir bardak çay içemiyorum’ diyen gence ‘Çayı evinde iç’ diyen ‘yaşlı amca’nın, o gencin sabah erkeden kalkıp üç vasıta değiştirerek okuluna gittiğini, kafein ihtiyacından başının ağrıdığını bilmesi gerekiyor. ‘Çayını evinde iç’ demek yerine ‘Niye okulların kantininde çay bu kadar pahalı?’ diye dertlenmesi, ya da ‘Haklısın evladım. Benim torunum da bundan müşteki. Onun için termosunda kahve/çay taşıyor’ diye dert paylaşımında bulunması gerekiyor.”