FETÖ’nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması gerektiğini ilişkin açıklaması nedeniyle yargılanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, beraat etti. Mahkeme, yargılama sonunda açıklamaların kanunda suç olarak tanımlanmadığı kararına vardı. Başbuğ’un sözleriyle başlayan süreçte, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in, “Arkadaşlarımız, kendilerini FETÖ mensubu gibi etiketleyen bu yaklaşıma karşı yasal haklarını kullanacaklar” açıklamasının ardından, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Meclisimizi itham altında bırakan açıklamalar yaptı. Süratle hepiniz dava açmalısınız. Anayasa buna amir. Meclis’in yasama yetkisini bir kişinin yere çalmaya hakkı yoktur” açıklamasını yapması üzerine AK Partili Mustafa Elitaş, Bekir Bozdağ, Ahmet Aydın, Yahya Doğan, Mehmet Ceylan ve Abdurrahman Müfit Yetkin dava açmıştı.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’a, Fethullah Gülen yapılanmasının siyasi ayağının araştırılmasına ilişkin sözleri nedeniyle milletvekilleri tarafından açılan dava sonuçlandı.
2009'da, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasanın çıkarılmasında "FETÖ'nün" siyasi ayağının da araştırılmasını istediği için hakkında kamu görevlilerine hakaretten dava açılan 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un beraatine karar verildi.
— Müyesser Yıldız (@MuyesserYildiz) January 17, 2023
Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın, Başbuğ hakkında, “kamu görevlilerine hakaret” suçundan 4 yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davada mahkeme kararını verdi.
Mahkeme, Başbuğ’un açıklamalarının suç duyurusunda bulunan milletvekillerinin doğruda hedef almadığına ve kanunda suç olarak tanımlanmadığına hükmederek beraat kararı verdi.
Ne olmuştu?
Başbuğ, Ocak 2020’de Haber Global konuk olduğu programda, 26 Haziran 2009’da Meclis’ten geçirilen torba yasadaki ‘asker kişilerin özel yetkili mahkemelerde yargılanması’na ilişkin maddeyi hatırlatmış ve şunları söylemişti:
“FETÖ’nün siyasi ayağı yok dersek gerçeği inkar olur. Bunun yargının çıkarması ve siyasi iradenin ağırlığını koyması lazım. 26 Haziran 2009’da yasalar torba yasa olarak gündeme getiriliyor. Bu TSK ile ilgili bir kanun teklifi. Bu yasa 25 Haziran’ı 26’sına bağlayan gece yarısı oluyor. Bu yasa ile kimsenin haberi yok, biz bundan 26 Haziran sabahı 2009’daki toplantıda haberimiz oluyor.“
Bahsedilen yasa teklifi askeri şahıslar askeri mahalde işlediği suçlarda dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanacak. Bu bir kere anayasaya aykırı. Bu tamamen ne için Dursun Çiçek için. Bu olay medyada “AK Parti ile cemaati bitirme planı” algısı olarak yapıldı. Sivil şahıslar her durumda askeri yerlerde yargılanmaz Özel yetkili mahkemelerde yargılanır. Kayseri’de biz bir olay yakalamıştık Hava İkmal Bölge Komutanlığı’nda astsubay yakaladık. Flaş bellek ayarlıyorlar. Burada sivillerden yardım alıyorlar. 14 Nisan 2009’da ‘FETÖ ile mücadele edeceğim’ dedim. Bu kanun teklifini kim hazırladı, tamamen FETÖ ile ilgili bu araştırılsın.”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “Arkadaşlarımız, kendilerini FETÖ mensubu gibi etiketleyen bu yaklaşıma karşı yasal haklarını kullanacaklar”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı sonrası partisinin genel merkezinde açıklamalarda bulunmuştu
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanmasıyla ilgili 2009’da TBMM’den geçen düzenlemeyi hazırlayanları FETÖ’nün siyasi ayağı için örnek göstermesine ilişkin konuşan Çelik, “Arkadaşlarımız, kendilerini FETÖ mensubu gibi etiketleyen bu yaklaşıma karşı yasal haklarını kullanacaklar” dedi.
“Yarın suç duyurusunda bulunacağız”
Başbuğ’un açıklamaları nedeniyle Meclis’in mutlak dokunulmazlığının ihlal edildiğini savunan Çelik şu ifadeleri kullandı:
“Yarın arkadaşlarımız İlker Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunacaklar. Çeşitli zamanlarda siyaseti aşağılamaya çalıştığını görmüştük. Kişiler emekli olduktan sonra bu makamın arkasına saklanamazlar. Bu Genelkurmay Başkanlığı makamını istismar etmektir.
“Aynı zihniyet devam ediyor”
“FETÖ ile mücadele için eski vesayeti cesaretlendirmek gibi bir yaklaşım budur. FETÖ’yü sevindirecek yaklaşım asıl budur. TSK yapılan asıl haksızlık budur. Hem milletimize saygıdan bahsedeceksiniz hem de Meclis’e dil uzatacaksınız, bu milletimize saygısızlıktır. Siyaseten gerekli cevap verilir. Biz kendi sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz.
“Kimse TSK hakkında böyle bir konuşma yapamaz. Aslında ilk açıklamadan sonra biraz ders almıştır diye düşünüyorduk, ‘FETÖ’yü sevindirir’ diye açıklama yapmak aynı zihniyetin devam ettiğini gösteriyor.”
Erdoğan’dan “dava açın” çağrısı
Başbuğ’un sözleri 5 Şubat’ta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hedefindeydi.
Partisinin grup toplantısında konuya değinen Erdoğan, “Eski bir genelkurmay başkanı, kendisini gayet iyi tanırım. Meclisimizi itham altında bırakan açıklamalar yaptı. Süratle hepiniz dava açmalısınız. Anayasa buna amir. Meclis’in yasama yetkisini bir kişinin yere çalmaya hakkı yoktur” diyerek şunları söyledi:
“Bu açıklamalara CHP ve diğer partilerden kimileri destek vermiştir. Daha önce aksi karar almalarına rağmen. FETÖ gölgesi düşürülmeye çalışılması Meclis’e saygısızlıktır. Vesayet döneminin hevesi olan bu yaklaşımın desteklenmesinin anlaşılabilir hiçbir tarafı yoktur. Bu boru göstermeye benzemez.
“CHP’lilerin bu konu göğüslerini gere gere savunabilecekleri meseledir. 2009 yılında Meclis’te görev yapmış tüm arkadaşlarımızın hemen dava açarak, parlamentonun onurunu savunacaklarına inanıyorum.”
6 Ak Partiliden Başbuğ’a dava
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın bu haftaki grup toplantısında yaptığı “dava açın” çağrısının ardından, bugün altı AK Partili eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve Dursun Çiçek hakkında suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunda bulunan isimler şöyle: Mustafa Elitaş, Bekir Bozdağ, Ahmet Aydın, Yahya Doğan, Mehmet Ceylan ve Abdurrahmen Müfit Yetkin.
“Buna imza atan Milletvekillerini hedef aldığım bir nokta yoktur” ifadesiyle uzlaşma sağlandı
Başbuğ daha sonra yaptığı bir açıklamada ise, “Buna imza atan Milletvekillerini hedef aldığım bir nokta yoktur” diyerek geri adım atmış ve diğer şikayetçiler de bunun üzerine şikayetlerinden vazgeçmişti.
“Anayasamıza göre Genelkurmay Başkanı aynı zamanda TSK’nın komutanıdır. 2008-2010 döneminde TSK’ya karşı yürütülen komploların yoğun olduğunu hepimiz hatırlıyoruz.
Bu komplolara ilişkin TSK’nın komutanı olarak ciddi endişelerim var ise bunu ifade etmek benim sorumluluğumdur. Bu değişiklik Anayasa’ya da aykırıydı.
Zamanlamasına da bakınca FETÖ’nün 4 azılı militan savcısı Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Ercan Şafak ve Murat Yönder vardı. Bu FETÖ savcıları yasa çıkmadan Albay Dursun Çiçek’i şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırdılar.
Bunu nasıl izah edeceğiz, hiç şüphe duymayacak mıyız?. Yasa değişikliği teklifini ilk gündeme getiren, değişikliği kaleme alan kimlerdir?. Bunlar incelensin diyorum.
O dönemin komutanı olarak bir sorumluluğumdur. Amaç, FETÖ örgütünün TSK’ya yönelik yürüttüğü komploların önünü açmaktı. Buna imza atan Milletvekillerini hedef aldığım bir nokta yoktur.
Hazırlayan Adalet Bakanlığı ve benim sorduğum fikir kimden çıkmıştır? Kurnaz birisi var karşımızda. Bunu ne sen ne ben yapabilirim. Bir hukukçu bile yapamaz.”
