Aksoy Araştırma Şirketi’nin kurucusu Ertan Aksoy, geçmişte yaşanan örnekleri hatırlatarak, Muharrem İnce’nin aday olması durumunda ortaya çıkabilecek sonuçlara dikkat çekti.
Aksoy Araştırma Şirketi’nin kurucusu Ertan Aksoy, 100 bin imzayı tamamlayan Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı adayı olması durumunda ikinci tura kalma ihtimali olmadığını, ancak seçimi ikinci tura bırakabileceğini belirtti.
RİSK DOĞDU
Aksoy, Cumhuriyet’te yayımlanan yazısında, “Hemen hemen her şey muhalefetin ilk seçimi kazanması için uygunken önemli bir risk doğdu. O risk bölünme riski” diyerek, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı adaylığı için 100 bin imzayı toplandığını hatırlattı.
Aksoy, “Görünen o ki adaylıkta da kararlı. Geçmişte Refah Partisi’nin temsil ettiği Siyasal İslamcı hareketin iki temsilcisi Fatih Erbakan ve Erdoğan birleşirken CHP’nin temsil ettiği Atatürkçü, sosyal demokrat hareket iki aday ile seçime gitmiş olacak. İktidar bir dilek dilese bunu dilerdi diye düşünüyorum” dedi.
YAKIN GEÇMİŞTEKİ ÖRNEKLER
Muharrem İnce’nin adaylığını, sadece alacağı oy oranı üzerinden tartışmanın eksik kalacağını ifade eden Aksoy, “Bölünmenin etkisi kaç oy aldığından bağımsız sonuçlar yaratabiliyor” diyerek, yakın geçmişte yaşanan olaylardan bazı örnekler verdi:
“Mesela, 2019 yerel seçimine giderken İstanbul’da Saadet Partisi aday çıkarmasa CHP az farkla seçimi kaybediyordu. Hatırlatmak isterim ki Saadet’in adayı o seçimde sadece %1,2 oy almıştı. Yine bölünmenin yarattığı risklere dair aynı seçimden başka bir somut örnek verelim; CHP’nin İstanbul’u 13.000 oy farkla kazandığı 31 Mart 2019 seçiminde DSP kaybettirmeye oynayarak (kazanamayacağı çok açıktı) aday çıkarmış ve 30.817 oy almıştı.
“Yakın geçmişte solun bölünmesine dair en önemli örnek ise 1994 yerel seçimlerinde mevcut. İstanbul’da sosyal demokrat partiler olan SHP, DSP ve CHP oyları toplamda %34’e ulaşmasına rağmen Refah Partisi’nin adayı Erdoğan’a %25,19 ile seçimi kazandırdılar. Keza şimdilerin ‘Metal Yorgunu Melih Gökçek’ o seçimde %0,4 ile Ankara seçimini kazanmıştı. Düzeltiyorum o seçimde toplamda oyu 9,85’e varan CHP ve DSP ayrı aday çıkararak seçimi Gökçek’e kazandırmıştı. Kazandırdılar diyorum çünkü o dönem sosyal demokrat siyaset adına karar veren ‘fikirlerine aşık’ siyasetçiler, kişisel kariyerlerini, rakiplerine karşı duygularını ve büyük egolarını ülkeyi bekleyen riskin önüne koydular ve öyle karar verdiler. Yaklaşık 30 yıldır onların yarattığı bu sonucu değiştirmeye çalışıyoruz.
“Bugün aynı sorunu Sayın İnce’de görüyorum. Sebebini anlatayım; CHP ve HDP seçmeninin neredeyse tamamı, İYİ Parti seçmeninin ise büyük bölümü Sayın Kılıçdaroğlu’na oy vermeye kararlıyken, kim olduğundan bağımsız, muhalefetten Sayın Kılıçdaroğlu dışında herhangi bir adayın seçimde ikinci tura kalma ihtimali yok. Haliyle Sayın İnce’nin de ikinci tura kalma ihtimali yok ama seçimi ikinci tura bıraktırma ihtimali var.”