Aktroll’den çok şaşırtacak itiraflar: Troll ağı nasıl kuruldu, nasıl işliyor, kim finanse ediyor?

twitter
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

‘Trollerin bazısı maaşlı, bazısı gönüllü. Tweet başına para alan da var, aylık maaş alan da var.’

thumbnail
İlgili Haber
Aktroll ifşaatı sürüyor: “Metin Külünk tam bir pansumancı”

Sabah ve ATV gibi yandaş basın kuruluşlarında çalışan, sonrasında AK Partili Ümraniye Belediyesi’nde görev yapan ve 8 yıl sonra işten çıkarılan Orhan Sarıkaya adlı Aktrollnasıl Aktroll olduğunu, hangi grupla çalıştığını Aktrollerin neler yaptığını, nasıl finanse edildiklerini, Aktoller içerisindeki gruplaşmayı ve daha birçok soruyu halktv.com.tr‘den Seyhan Avşar‘a yanıtladı.

Öncelikle Orhan Sarıkaya kimdir? Bize biraz kendinizi tanıtır mısınız?

Aslında işletme mezunuyum. Ancak gazeteciyim. Sabah grubunda, ATV’de çalıştım. Daha sonra ise otomotiv işine girdim. Ancak çok zenginken 3 ayda iflas ettim. 2010 yılında ise kayınpederim vasıtasıyla Ümraniye Belediyesi’nde taşeron olarak işe başladım. 7 yıl boyunca Ümraniye Belediyesi Ruhsat Denetim Müdürlüğünde çalıştım. Denetim hariç banko memuru ve çeşitli görevlerde bulundum. Bazı belgelere yetkimiz olmamasına rağmen imzalar dahi attık.

Peki… Aktroll olma süreciniz nasıl başladı? Tweetler atmaya ilk ne zaman başladınız?

Benim bir gazetecilik geçmişim var. Bu işi seven birisiyim. Hal böyle olunca o dönemki Ümraniye Belediyesi Başkanı Hasan Can bizi topladı. Twitter yeni ortaya çıkmaya başlamıştı. ‘Herkesin sosyal medya hesabı açmasını’ ve ‘hükümete destek vermesi gerektiğini’ belirtti. ‘Tamam’ diyerek bu işe giriştik ve çok ciddi kitlelere ulaşmaya başladık.



Sonrasında neler oldu? Nasıl ilerledi süreç?

Bir şeyleri belirleyen insan konumuna geldim. Öncelikle Twitter’da gönüldaşlık yaptığımız insanlarla irtibata geçiyoruz. Direkt mesaj (DM) yoluyla başlıyor bu süreç. Sonraki süreçlerde WhatsApp grupları kuruldu. Etkileşim görmesi gereken söylemleri paylaşmaya başladık. Böylelikle trend topicleri oluşturduk. Bu çalışmalarımıza ise Gezi’den hemen sonra başladık.

Kamuoyu Aktrolleri oldukça merak ediyor… Yapısından biraz bahseder misiniz?

Öncelikle ilk troll çalışmasını Ahmet Davutoğlu ve ekibi başlattı. Para verilen bir ekibi vardı. Başında ise Mete Ün bulunuyordu. Şu an ise 3 tane troll grubu var. Berat Albayrak’ın, Süleyman Soylu’nun ve Metin Külünk’ün grubu. Ama Külünk’ün grubu deyince şöyle bir şey algılanmasın kendisi kişileri toplayıp para dağıtan biri değil. Bunun dışında onun bir troll kitlesi var. Ufak tefek yardım ettiği kişiler vardı.

Bu troll grupları arasında bir çekişme var mıydı?

Bizler Berat Albayrak’ı hiçbir zaman sevmedik. Ne politikalarını tasvip ettik, ne de yaptıklarını. Külünk ve Soylu grubu beraber hareket ediyordu. Ancak biz ekip olarak onlardan önceyiz. Zaten Soylu darbe girişimi sonrası bakan oldu. Soylu ile Metin Külünk’ün karşı karşıya gelmesi ise Sedat Peker’e kadar dayanıyor. Külünk ile Peker’in arası iyiydi. Ne zamanki Sedat Peker isimleri ifşa etmeye başladı… Soylu, Sedat Peker’i yurtdışından almaya çalıştı. Peker’i alamadı çünkü onu koruyanlar da vardı. Hatta Soylu’nun görevden affını istediği akşam da kendisine destek verdik.

Siz Metin Külünk için tweetler atan gruptaydınız değil mi?

Ben Külünk’ün grubunda değildim. Onu destekliyordum. O gruplara bağlı olmam için para almam gerekirdi. Zaten o hesapların hepsi bir kanaldan yönetiliyor. Belirli grupları, kişileri Metin Külünk tanıyordu. Belirli bir kitlesi vardı. Metin Külünk bu hesaplarla iletişime geçiyordu. ‘Şöyle yaparsak iyi olur’ diyerek yönlendirme yapılıyordu.

Külünk grubunda değilseniz bu kadar detayı nasıl biliyorsunuz?

İçindeyim ama dışındayım. Birebir içinde olmak için benim para almam lazım. Ancak para almadım. Gönüllü olarak şey yaptım… Benim hiçbir zaman ‘şu grubu oluşturayım başında olayım’ gibi bir derdim olmadı. Her şey kendiliğinden oldu. Ben kimseden para almadım. Ancak alanlar var. Ben 1 TL dahi Metin Külünk’ten almadım. Acımdan ölsem gidip istemem.

Peki atılacak tweetler, etiketler nasıl belirleniyordu?

Çekirdek bir kadro vardı. 8-10 kişilik bir arkadaş çevremiz vardı. Konu gündeme geldiğinde bizler trend topic’i belirliyorduk. Hepimizin güçlü takipçileri vardı.

Bu çekirdek kadro ile bir araya geliyor muydunuz?

Tabii ki. Bir araya gelip yemekler yiyip, çaylar içiyorduk. Sohbetler ediyorduk. Sosyal medya kampanyalarını konuşuyorduk. Şehir dışından gelenler dahi vardı. Sosyal medya bir iştir. Sosyal medya bir algı operasyonu ile sizi bir anda mükemmel bir insan olarak tanıtır. 2 saat sonra ise sizi yerin dibine batırır. İnsan içine çıkamazsınız. Bir algı operasyonudur.

Peki belirlenen kampanyaları daha geniş gruplara nasıl ulaştırıyordunuz?

Whatsapp grupları üzerinden. Ancak ben o gruplara girmiyordum.

Aranızdan biri mi kararı diğerlerine iletiyordu?

Evet… Oradan da diğer gruplara yayılıyordu.

‘Yalan kampanyalar genel merkezden geliyordu’

Aktrollerin yalanlar üzerinden saldırdıkları kampanyaları bu çekirdek kadroda mı belirliyordunuz?

Hayır.. O kampanyalar genel merkezden geliyordu.

Peki… Türkiye’de kaç Aktroll var?

Para alan diye bakarsanız.. Bunun bir kısmına ‘televizyona çık’, bir kısmına ‘gazetede yaz’, bir kısmına ise ‘abla sen iyi yazıyorsun evinde otur yaz’ derler. Kendilerinin itiraf ettiği bir rakam var. ‘197 bin trolümüz var’ şeklinde açıklamaları var.

Bu Aktroll gruplarında hangi meslek grupları var?

Ev hanımları ağırlıklı. Ancak doktorlar dahi var. Her kesimden insan var.

‘Tweet başı 300-500 veren var’

Aktrollere herhangi bir ödeme yapılıyor muydu?

Trollerin bazısı maaşlı, bazısı gönüllü. Tweet başına para alan da var, aylık maaş alan da var. Ben ayrıldığım için geçen sene duyduğum 300-500 TL veren de var. ‘Bir tane tweetimizi atar mısın’ diyor. Aylık bir asgari ücret veren de var. Özellikle ev hanımlarını bu konuda mükemmel ayarlıyorlar. Bu para bir yerden birisine geliyor ve daha sonra bu para dağıtılıyor.

Peki teknolojik destek?

Telefonu ve tableti olmayanlara bu aletler verildi.

Ödenen paralardan, teknolojik destekten bahsediyorsunuz. Bu bütçe nasıl ve nereden sağlanıyordu?

Devletten. Partilere verilen bir bütçe var. Oradan ayarlanıyordu. Ayrıca aldığınız para konusunda 60-70 bin takipçinizin olması önemli değil. Önemli olan etkileşimdir. Dahası Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın bütçesine bakın. O paranın büyüklüğünü görün. O paranın büyüklüğü bir şeyleri ifade edecektir.

Aktrollerin kullandığı hesaplar bot mu?

Benim bir kendi hesabım, bir de bot hesabım vardı. Bot olan çok hesap var. Elon Musk’ın açıklamasıyla bot hesaplara yönelik temizleme yapıldı. Ancak kaç hesabın kapatıldığına dair net rakam verilmedi.

Bugüne kadar yaptığınız en büyük kampanya neydi?

En büyük kampanya Cumhurbaşkanı Erdoğan için yaptığımız #Yedirmeyiz etiketli kampanyaydı.

Peki muhalefet partilerine yönelik nasıl kampanyalar yürüttünüz?

Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik en büyük kampanyamızı hatırlamıyorum. Ancak çok kampanya yürüttük. Canan Kaftancıoğlu’na yönelik en büyük kampanyamız ise eşinin tabağında domuzun olduğu kampanyaydı. Türkiye bir mozaik. Alevisiyle, Sünnisiyle… Türk toplumunun içerisinde nereden bakarsanız bakın yüzde 70’i bir inanç mensubu. Oruç tutmaz, namaz kılmaz, akşamları rakısını içer. Ancak domuz yemez. ‘Rakıyı içiyorum diye domuz mu yiyeceğim’ der. Bu kampanyayı biz hazırlamadık. Canan Kaftancıoğlu gollük malzeme verdi. Selahattin Demirtaş’ın ise, ‘Başkan Apo’nun heykelini’ dikeceğiz sözleri kampanyamız için yeterliydi. Ayrıca Demirtaş’tan haz almayan insanlarız. Bizden kimse ondan haz almaz. Onun için birçok kez #terörist etiketiyle yazmışızdır. Ahmet Davutoğlu’na yönelik kampanyalarımız da oldu.

‘AKP Genel Merkezi’nden capsler hazırlanır bize ulaştırılırdı’

Türkiye seçime doğru gidiyor. Seçim öncesi Aktrollerin bir kampanya çalışması var mıydı?

Her seçim öncesi sosyal medya kampanyalarımız olurdu. AKP Genel Merkezi’nden capsler hazırlanıp ve bir şekilde bize ulaştırılıyordu. Biz de ona göre yazıyorduk. Şimdiki seçim için yapılan bir kampanya var mı bilmiyorum.

‘Kampanya bir şekilde bize ulaştırılıyordu’ diyorsunuz. Kim ulaştırıyordu?

Kuyruğunu bulmaya çalışıyorsunuz. Bu işin kuyruğu Fahrettin Altun’dur.

‘Sizin için çalışmıyor bütün gün tweet atıyordu deniliyor.’ Bankamatik memuru muydunuz?

Evet atıyordum. Doğru… Size belki komik gelecek. Hiç işimi aksatmadım. Bankamatik memuru değildim. Bankoda 3 memur oturuyorduk. Hiç bir iş yapmıyor sabahtan akşama kadar tweet atıyor diye beni şikayet ettiler. Ancak toplamda yanımdaki 2 kişinin toplamının 2 katı iş yapmışım.

Türkiye bir değişime doğru gidiyor. Sizce Aktrollerde bir kopuş vs. var mı?

Çözülme oluyor. Trollerin bir kısmı gönüllü, bir kısmı maaşlı. Maaşlarını keserseniz onlarda keser. Onun dışında da kopuşlar var. Mesela kişi yıpranmıştır. Makam, mevki ister. Onu ya tasfiye ederler ya da kendi kendisini tasfiye eder. Ancak belli başlı isimler var. Onlar değişmez.

Aktrollerin bir gün yargılanacağını düşünüyor musunuz?

İnşallah yargılanırlar.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki, “Son 6 ayda beni etiketleyen 700 binden fazla tweet atılmış. Bunların 300 binini bu maaşlı trollere ürettirmişler.”

Orhan Sarıkaya: Doğru

Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında, “Devleti suça alet ediyorlar” ifadelerini kullanıyor.

Sarıkaya: Doğru çok doğru…

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir