DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Temel Haklar Eylem Planı’nı düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. 18 ana başlık, 67 alt başlık ve toplam 354 çözüm önerisinden oluşan Eylem Planı ile ilgili bilgi veren Babacan, altılı masanın üzerinde çalıştığı ortak hükümet programı hakkında “Bu altı partinin çalışmasında yüzde 70, 80 oranında mutabakat dahi Türkiye’yi ciddi kanatlandırır, Türkiye’yi tutamazsınız” dedi. Babacan, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in 30 Aralık’ta Ankara’da öldürülmesine ilişkin bir soru üzerine, “Birileri cesaret alıp bu tür işler yapıyorsa bunun tek sorumlusu iktidardır, iktidarın başındaki Sayın Erdoğan’dır. Devlet, devletlik görevini yerine getirmek zorundadır. Bu işin failleri kimse, niye olduysa bütün açıklığıyla ortaya koymak zorundadır” açıklamasını yaptı.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, altılı masanın 5 Ocak’taki buluşması öncesinde ortak hükümet programıyla ilgili olarak, “Ortak politika belgesinde ne kadar mutabakat varsa onu açıklayacağız. Herhangi bir konuda itiraz varsa o da metne girmeyecek” dedi.
Babacan, partisinin Temel Haklar Eylem Planı’nı düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. 18 ana başlık, 67 alt başlık ve toplam 354 çözüm önerisinden oluşan Eylem Planı ile ilgili bilgi veren Babacan, Türkiye’de derin sorunların yaşandığı insan hakları ile ilgili somut çözüm planlarını sunduklarını dile getirdi. “Hedefimiz tam demokrasi, öyle eksik gedik değil yarım porsiyon falan değil” diyen Babacan, “Şu an ülkemiz insan haklarının alacakaranlık çağlarından birini daha yaşıyor” ifadesini kullandı. Türkiye’ye esaslı bir değişim önerdiklerini dile getiren Babacan, gündeme ilişkin soruları da yanıtladı.
Babacan, açıkladıkları eylem planında din ve vicdan özgürlüğünün de yer aldığını ve bu çerçevede başörtüsü tartışması ile ilgili altılı masada ortak bir tavır belirlenip belirlenmediğine ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
“Başörtüsünde ortak tutum ülkemiz için kıymetli olacaktır”
“Biz bu konuda çalışmamızı sürdürüyoruz. Altılı masanın bu konuda mümkünse ortak bir tutum alması ülkemiz için son derece kıymetli olacaktır. Bizim de gayretimiz bu yönde. 14 Kasım’da bizim ev sahipliği yaptığımız toplantıda bu görüşümüzü paylaştık. Sanırım, perşembe günü yapacağımız altılı masa toplantısında da bu konu yine gündemimizde olacak.”
“Altı partinin çalışmasında yüzde 70, 80 oranında mutabakat dahi Türkiye’yi ciddi kanatlandırır, Türkiye’yi tutamazsınız”
Babacan, altılı masanın üzerinde çalıştığı ortak hükümet programında bazı ihtilaflı başlıkların yer aldığı ve masanın bu konularda uzlaşamadığı iddiaları ile ilgili de şunları söyledi:
“Ortak politika belgesi demek bütün alanlardaki politikaların ortaklaştırılması demektir. Türkiye’de şu an hiç yapılmadı örneği yok. Adeta bir ortak seçim beyannamesi ve ortak bir hükümet programıyla seçime gitmiş olacağız. Şu anda çalışma grubumuz, çalışmaları ortaklaştırıyor. Kimsenin beklemediği kadar hızlı ilerlemişiz. Usul olarak bakacağız eğer arkadaşlarımızın kendi aralarında mutabakata varmadığı hususlar neyse onları biz genel başkanlar olarak oturacağız. Herhangi bir konuda bir veya birkaç partinin itirazı varsa o da metne girmeyecek. Ortak politika belgesinde ne kadar mutabakat varsa onu açıklayacağız. Ama şunu söyleyeyim. Ama şunu söyleyeyim, bu altı partinin çalışmasında yüzde 70, 80 oranında mutabakat dahi Türkiye’yi ciddi kanatlandırır, Türkiye’yi tutamazsınız. Dolayısıyla gayet doğal bir süreç. Benim için tabiata uygun bir şekilde işliyor ama ilk defa bunu yaşadığımız yerde bazen böyle heyecanlara sebep oluyor. En büyük heyecan ne? Masa çatları mı? Korkmayın masaya hiçbir şey olmaz.”
Sinan Ateş cinayeti yorumu: “Birileri cesaret alıp bu tür işler yapıyorsa bunun tek sorumlusu iktidardı”
Babacan, Ülkü Ocaklar eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in 30 Aralık’ta Ankara’da öldürülmesine ilişkin bir soru üzerine de şu ifadelerini kullandı:
“Ankara’da işlenen cinayet kabul edilebilir bir vaka değil. Birileri cesaret alıp bu tür işler yapıyorsa bunun tek sorumlusu iktidardır, iktidarın başındaki Sayın Erdoğan’dır. Hiç kimse ortamdan cesaret alıp Türkiye’yi geçmişin karanlıklarına götürmek gibi bir düşünceye kapılmasın. Devlet, devletlik görevini yerine getirmek zorundadır. Bu işin failleri kimse, niye olduysa bütün açıklığıyla ortaya koymak zorundadır.”