Ali Babacan: “Yoksullaşan halkı kendine bağımlı kılmaya çalışanlarla mücadele veriyoruz”

ali-babacan

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali BabacanYoksullaşan halkı kendine bağımlı kılmaya çalışanlarla, vatandaşın başını kaldırmasına bile imkan vermeyen bu ortamdan siyasi nema elde etmeye çalışanlarla mücadele veriyoruz. 85 milyonu geçim derdine sürükleyen otoriter ittifakla mücadele ediyoruz. dedi.

Ali Babacan, DEVA Partisi Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, partisinin Sosyal Politikalar Eylem Planı’nın ikincisini açıkladı. Böylece DEVA Partisi’nin eylem planlarının sayısı 17’ye yükseldi.

Babacan, özetle şunları söyledi:

“Sosyal adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz”

“Özgür ve zengin Türkiye’nin yolu sosyal adaleti sağlamaktan geçiyor. Sosyal adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. ‘Yardım eden değil, yardımcı olan devlet’ anlayışıyla hareket edeceğiz.

Neredeyse ortalama ücret haline gelen asgari ücret, açlık sınırının altında. Yoksulluk sınırı, asgari ücretin 4,5 katını aşmış durumda. TÜRK-İŞ, bunu 40 yıldır açıklıyor. Bunu açıkladığı için, son zamanlarda gittikçe daha çok baskıyla karşı karşıya kalıyor. Ama milyonlarca çalışanın temsilcisi olacaksanız bunu dosdoğru açıklamak zorundasınız. Hükümet de onlara doğruyu söyledikleri için baskı yapıyor. Bu dönemde dik durabilmek, doğruyu söyleyebilmek en önemlisi.

“Bütçede 547 milyar TL faiz ödemesi var”

Bütçe, Genel Kurul’a indi. O bütçede 547 milyar TL faiz ödemesi var. Bu yılki 330 milyar TL yetmedi. En az bir o kadar da kur farkı ödeyecekler. 650 milyarı 85 milyon vatandaştan vergilerle topluyor, heybeye dolduruyor, o heybeyi olduğu gibi zaten parası olana veriyor.

“Koskoca ülke Survivor setine döndü”

Koskoca ülke Survivor setine döndü. Dün, İstanbul’dan Ankara’ya dönerken mola verdik. Bir TIR şoförü geldi yanıma. Emekli, 65-70 yaşlarında. ‘TIR şoförlüğü yapmasam geçinmem mümkün değil. 4 bin 500 lira emekli maaşı alıyorum’ dedi. Emekli vatandaşımız, o yaşta yollarda direksiyon sallayarak hayatta kalmaya çalışıyor. Hani sosyal devlet?

“Benden sonra göreve gelen bir bakan, ‘öyle bir miras bırakmışsınız ki yiyoruz yiyoruz, bitmiyor’ dedi”

11 yıl bu ülkenin ekonomisini yöneten ekibin başında oldum. İbrahim (Çanakcı) Bey, ekonomi yönetiminde teknik ekibin başındaydı. Görevimizi devasa bir başarı hikayesi bırakarak devrettik. Benden sonra göreve gelen bir bakanın ifadesini söylüyorum: ‘Sayın Başkan’ım, öyle bir miras bırakmışsınız ki yiyoruz yiyoruz, bitmiyor’ dedi. İsmi gizli kalsın. Hamdolsun sayısız hizmetlerde bulunduk. Hatalarımız da oldu ama ders alarak DEVA Partisi’ni kurduk. En önemli başarılarımızdan birisi, mutlak yoksulluğu sıfırlamamızdı. Bu büyük utanca son verdik. Bugün ne yazık ki yeniden geldi.

Yoksullaşan halkı kendine bağımlı kılmaya çalışanlarla, vatandaşın başını kaldırmasına bile imkan vermeyen bu ortamdan siyasi nema elde etmeye çalışanlarla mücadele veriyoruz. 85 milyonu geçim derdine sürükleyen otoriter ittifakla mücadele ediyoruz.

“Bizim kitabımızda ‘Altta kalanın canı çıksın’ diye bir şey yazmıyor”

İktidar, asılsız bir korku yayıyor. Mesela ne diyorlar? ‘İktidar değişirse sosyal yardımlar kesilir’ diyorlar. Böyle bir şey yok. Bu iktidarın en büyük yalanını afişe ediyorum. Yapılan yardımlara, kazanılmış haklara göz dikecek hiç kimseye biz geçit vermeyiz. DEVA Partisi buna hiçbir zaman müsaade etmez.

İktidar, ihtiyaç sahiplerinin siyasi görüşünü anlamaya çalışıyor. ‘Bizden mi, değil mi’ diye bakıyor. Parti teşkilatını, yardım için gerekli bir durak olarak ortaya sokuyor. Biz, bu adaletsizliğe son vereceğiz. Bizim kitabımızda ‘Altta kalanın canı çıksın’ diye bir şey yazmıyor. Biz, ihtiyaç sahiplerine ‘asgari gelir desteği’ sağlamaktan bahsediyoruz. Dünyanın konuştuğu bir model. 

Önce her haneye bir sosyal hizmet uzmanı atayacağız. O arkadaşlarımız gidecek, kapıları çalacak. ‘Bir ihtiyacınız var mı’ diyecek. Devlet, vatandaşın ayağına gidecek. Eve giren parayla eve girmesi gereken parayı karşılaştıracak. Gelir yetersizse farkı devlet kapatacak.

‘DEVA Partisi yardımları artıracakmış, böyle mi olur’ diyenler olduğunu görüyorum. Evet, biz bu derin yoksulluk girdabından ancak böyle çıkacağız. Her birimizin harcamasından, kazancından alınan vergileri devleti batırma projelerine değil, vatandaşlarımıza ayırarak ekonomiyi ayağa kaldıracağız.

“Bizim anlayışımızdaki devlet, yardım eden değil, yardımcı olan devlettir”

Bizim için en önemlisi, insanlarımızın devlet yardımlarına ve desteklerine ihtiyacı olmadan hayatlarını sürdürebilmeleri. Kendi imkanlarıyla, kendi çalışmalarıyla, kendi gelirleriyle ayakta durabilmeleri. Asıl hedefimiz, ülkeyi öyle bir refah noktasına ulaştırabilmek. Mutlak yoksulluğu tekrar sıfırlamak boynumuzun borcu. Bu, çok hızlı yapacağız. Bizim anlayışımızdaki devlet, yardım eden değil, yardımcı olan devlettir.

“Herkes milli gelirden büyümenin payını alsın”

Varsayalım ki 1 Ocak’ta artıracaksınız. Formül basit. Gerçek, dürüst enflasyonu alın, üzerine bir de refah payını ekleyin; asgari ücretlilerimize, emeklilerimize, memurlarımıza verin. ‘Büyüdük’ diyorsunuz ya. Emekliler, işçiler, herkes milli gelirden büyümenin payını alsın.

“Gün gelecek, herkes yaşlanacak, bunu unutmayacağız”

Yaşça büyük vatandaşlarımızın kendi ayakları üzerinde durabilen, isteklerini ve ihtiyaçlarını kolaylıkla karşılayabilen saygın insanlar olmasını çok önemsiyoruz. Dünyada bir boş vermişlik var. Birleşmiş Milletler nezdinde yaşlı haklarını koruyan bir sözleşme yok. Türkiye olarak kolları sıvayacağız. Dünya Yaşlı Hakları Sözleşmesi’nin hazırlanmasıyla ilgili bir süreci başlatmayı hedefliyoruz. Gün gelecek, herkes yaşlanacak. Bunu unutmayacağız, gençler.

Nafaka alanların 65 yaş aylığı almasının önünde engeller var. İşin özü emeklilikse 65 hakkıyla nafaka hakkının eş zamanlı yürürlükte olması lazım. Bunu yapacağımızı ilan ediyoruz.

Daha önce, evde bakım aylığı alanların genel sağlık sigortası primlerini ödeyeceğimizi, geçmişe yönelik borçları sileceğimizi söylemiştik. Şimdi de bakım hizmetlerini üstlenen vatandaşlarımızın karşılaştığı güçlükleri giderme yönünde ekleme yaptık; evde bakım hizmetini sağlayan aile üyelerine bakım eğitimlerini ve psikolojik yönlendirme desteklerini devlet ücretsiz sağlayacak.

“Özel sektörde mola sürelerinin iyileştirilmesi gerekiyor”

Sosyal güvenlikte, Esnaf Ahilik Sandığı’na dahil esnafın kısa çalışma ödeneğinden faydalanmalarını sağlayacağız. Ayrıca SGK ödemesi kapsamında olmayan ve kanser tedavisinde kullanılan akıllı ilaçların bedelini devletin karşılayacağını ortaya koymuş durumdayız.

Özel sektörde dinlenme hakkıyla, mola süreleriyle ilgili sorunlar var. Biliyoruz. Mutlaka iyileştirilmesi gerekiyor. Ayrıca ILO’nun 173 sayılı ‘İşçi Alacaklarının Korunmasına İlişkin Sözleşmesi’ var. Eğer bir iş yeri zor duruma düştüyse bunun telafisiyle ilgili önceliğin çalışanlara verilmesi gerektiğini söylüyoruz.”