Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, futbolda şike kumpası davasında verilen kararların ardından Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları önünde basın mensuplarına konuştu.
FETÖ’nün futbolda şike soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla süren 88 sanığın yargılandığı davada sona gelindi. Duruşma sonrasında Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, açıklamalarda bulundu.
Ali Koç’un açıklamaları şöyle;
“Hukuki süreç tamamlanmadı. Yargıtay’dan karar bekliyoruz. Bugün çıkan kararlarda cezalar o kadar ağır ki değişeceğini sanmıyoruz.
Kul hakkı yediler, iftira attılar. İnsanlar kanser oldu, çocuklar utancından okula gidemedi. İğrenç emellerine hizmet ettirmek, bu ülkeyi yeniden dizayn etmek için aldıkları güçle, spor, siyaset, TSK olsun ülkemize çok büyük zararlar verdiler. Biz bunlardan bir tanesiyiz. Allah bugünleri Türkiye’ye bir kez daha göstermesin. Bu insanların bu kadar güç sahibi olmaları, devletin kılcal damarlarına sızarak bu güçlere gelmelerine nasıl müsaade edildiyse bundan ders alınması lazım.
Benim şahsen en çok hesaplaşmak istediğim kesim, rüzgarı arkasına alarak terör örgütünün en kuvvetli olduğu dönemlerde Fenerbahçe’ye her şekilde saldıran, iftira atan kişi ve kurumlardır. TV programlarında bunları alkışlayan medet uman insanlarla hukuken olmasa bile vicdanen hesaplaşacağız. Terör örgütünün en büyük gücü medyasıydı, medya ile planlayıp, polis ile çökertiyorlardı. Bugün utanmadan, vicdanlarıyla hesaplaşmadan bu örgüte lanet okuyanlar, bilerek ve isteyerek, onların maşası oldu. Bunlarla da hesaplaşmalıyız. Bunları, bu yaptıklarına pişman edeceğiz.
İnanın bir şey bitmiş değil. Türkiye Cumhuriyeti, bir kişi kalmayana kadar bu işi temizlemelidir. Bu insanların temizlenmediği alanlar var. Bu kudretli devlet gücüyle bu temizliği yapabilir. Yeter ki sonuna kadar gidilmek istensin. İçimizde buruk bir sevinç var. Keşke bu günleri yaşamasaydık. Silivri’ye çok daha büyük bir hapishane yapacaklardı, çok büyük planları vardı. Bu işi sulandırmadan sonuna kadar mücadele etmeliyiz. Hangi takımı tutarsak, hangi partiye oy verirsek verelim, bu mücadeleyi beraber omuz omuza yürütmeliyiz.”