MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Alevilerin temel talepleri konusunda önemli bir çıkış yaptı. Cemevlerini “ibadethane” olarak vurgulayan Bahçeli, “Şayet, Alevi kardeşlerimiz cemevini ibadethane görüyorsa, ki öyledir, bize düşen buna saygı duymak ve peşin hükümlerin ambargosundan kurtularak yapıcı ve destekleyici bir tavır almaktır. Bunda çekinecek, tereddüt edecek, endişeye kapılacak hiçbir şey olamayacaktır. Kimin nerede ve nasıl ibadet edeceğinin yazılı bir kuralı, bağlayıcı bir hükmü, genel geçer bir ilkesi yoktur.” dedi. Bahçeli, 2009 yılındaki önerilerini yineleyerek, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda Alevi inancını da bünyesinde temsil edecek düzenlemeye gidilmesini ve cemevlerine devlet yardımı yapılması gerektiğini söyledi.
Bahçeli grup toplantısında “Cemevi gerçeği, siyasi kaygılardan uzak, cami-cemevi karşıtlığına dönüştürülmeden kabul edilmeli” değerlendirmesini yaptı. Alevilerin taleplerine yönelik düzenlemelere de destek verdiklerini açıkladı.
Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
“Alevi İslam inancına sahip kardeşlerimizin haklı ve meşru talepleri vardır”
Bildiğiniz gibi, Alevi İslam inancına sahip kardeşlerimizin haklı ve meşru talepleri vardır ve bu talepler temiz bir mizaçla, kardeşliğin alicenaplığıyla; adil, eşitlikçi, insani, tarihi, kültürel, hukuki ve hakkaniyetli ilkeler mihverinde karşılanmalı, ortak akıl ve geniş bir uzlaşma zemini oluşturulmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak kanaatimiz hep bu yönde olmuştur.
“Cami ne kadar bizimse cemevi de o kadar bizimdir”
Alevi İslam inancına sahip kardeşlerimiz bizim canımız, can beraberimizdir. Ne ayrımız ne de gayrımız vardır. Cami ne kadar bizimse cemevi de o kadar bizimdir. Saz bizim söz bizimdir, cem bizim semah bizimdir. Hamd olsun hepimiz Müslümanız, Allah’ımız bir, Peygamberimiz bir, kıblemiz bir, kitabımız bir, imanımız bir, acımız bir, sevincimiz birdir. Mezhepçilik fitnesini yayanlar, bu çerçevede yıllarca husumet aşısı yapanlar bizden olmayan, bizim gibi hissetmeyen, bizim gibi inanmayan bozgunculardır. Hz.Ali diyordu ki, “gönülleriniz bir olmadıkça sayıca fazla olmanızın bir anlamı yoktur.” Bizim gönlümüz birdir, bu suretle maksadımız gönüller yıkmak değil, gönül üstüne gönül yapmak, gönülleri kazanmaktır. Kerbela ortak sızımız, Hz.Ali manevi büyüğümüz, Cennet gençlerinin efendileri Hz.Hasan ile Hz.Hüseyin başta olmak üzere zulme uğrayan, kanları dökülen ehlibeytin muhterem isimleri yaslı gönüllerimizin şehit abideleridir. Geçmişin karanlık dehlizlerinde geleceğin saadet ve selamet cevherini bulamayız. Geçmişteki bazı müessif ve münferit olaylara saplanarak cephelere ayrılamayız, yarınlarımızı heba edemeyiz. Önemli olan her acıklı ve hepimizi hüzne boğan hadiselerden ders ve ibret almak, tekerrürünün önüne geçmektir.