MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Rusya- Ukrayna arasında muhtemel bir savaşı kesinlikle doğru bulmadıklarını belirten Bahçeli, durum değerlendirmesi yaptıktan sonra sözü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Münih Güvenlik Konferansı’na katılmasına getirdi ve “Dünya, Rusya- Ukrayna arasındaki cepheleşmeye kilitlemişken İBB Başkanı’ndan Münih’e gitmesi dikkat çekmiştir. Belediyenin işleri bitti de sırayı Münih Güvenlik Konferansı mı aldı? İBB Başkanı, hangi sorumlulukla bulunmuştur. Bu şahıs ne arıyor Münih’te?” dedi.
Bahçeli’nin konuşmasından başlıklar şöyle:
“Şiddetin muhakkak önüne geçmek mecburiyetindeyiz. Kadınlarımıza, kızlarımıza, çocuklarımıza kast eden, yumruk atan, kurşun sıkan alçakları en ağır şekilde cezalandırmak, adalet ve hukukun temeli görevidir.
Şiddete tolerans gösterilemez, iyi niyet hali uygulanamaz, pişmanlık hükümleri tatbik edilemez. 26. dönemde TBMM’ye sunmuş olduğumuz ve uzun bir hazırlığın mahsulü olan ruh sağlığı yasa teklifinin yasalaşmasını, çocuk istismarı, kadın cinayetleri, tecavüz suçlarında caydırıcı, kalıcı ve kapsayıcı sonuçlarla alabilmek için gerekirse idam cezası bile tartışmaya açılmasını, medyada kadınlara yönelik cinayetlerin tekrar gösterim ve ifşasına son verilmesini, şiddeti özendirecek her türlü yayın ve haberlerden kaçınılmasını, aldatmanın, cinayetinin gösterilmediği dizi /filmlerin hazırlanmasını, akademisyenlerin öncülüğünde şiddet haritasının çıkarılmasını önermiştim.
MHP, pergelin çivili ucunu Başkent Ankara’ya koyup, hareketli ucuyla da dünyayı 360 derece açıyla tarayan Türklüğün zafer nişanesidir.
30 yıl evvel Hocalı Kasabası’nda soydaşlarımızın kanı dökülmüş, canımızdan can gitmiştir. Hocalı hâlâ için için kanayan yaradır. Türk’ün damarına basanlar, vatanına göz koyanlar, varlığına silah doğrultanlar, bağımsızlığıyla oynayanlar doğduklarına pişman edilmişlerdir.
Türkiye- Ermenistan arasında normalleşme arzuları karşılılık esasına göre dile getirilip görüşme ve temas kanalları oluşturulurken aynı anda Ermenistan’da Karabağ’da zaman zaman tacizlerde bulunması maksatlı bir tutumun göstergesidir.
Rusya ve Ukrayna arasında süregelen gerilim günbegün boyut değiştirmektedir. BaşınI ABD’nin çektiği bazı ülkelerle, bir kısım Batı medyası devamlı suretle savaşın her an çıkabileceğini iddia etmektedir.
İki ülke arasında sıcak gerginliği tırmandıran söz ve eylemlerin gittikçe yoğunluk kazandığını da gözlemlenmektedir.
Menzili 2 bin kilometreyi bulan hipersonik füzelerin durup dururken Rusya eliyle Akdeniz’e taşınması da bizim nazarımızda kuşkulu adımdır.
MHP olarak Rusya- Ukrayna arasında muhtemel bir savaşı kesinlikle doğru bulmuyor, bu cinayet teşebbüsüne hiç kimsenin ortak olmamasını temenni ediyoruz. Barış, huzur ve istikrarın kökleşmesi için diplomasi ve diyalogun tek çıkar yol olduğunu düşünüyoruz. Savaş yanlıştır, insanlığın kaybetmesidir.
BU ŞAHIS NE ARIYOR MÜNİH’TE?
Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmelidir. Dünya, Rusya- Ukrayna arasındaki cepheleşmeye kilitlemişken İBB Başkanı’ndan Münih’e gitmesi dikkat çekmiştir. Belediyenin işleri bitti de sırayı Münih Güvenlik Konferansı mı aldı? İBB Başkanı, hangi sorumlulukla bulunmuştur. Bu şahıs ne arıyor Münih’te?
Türkiye düşmanlığı aleni olan, PKK ve HDP sevdasını her fırsatta dile getiren, devşirilmiş sözde siyasetçi Cem Özdemir isimli şarlatanla fotoğraf çektirmesi soysuzluğun ete kemiğe bürünmesidir.
İmamoğlu’nun İstanbullu kardeşlerimin iradesini hiçe saydığı, Batı’nın maşalığına talip olduğu ayan beyan ortaya çıkmıştır. İstanbul demokrasiye aç olsaydı sen ekmeğe muhtaç olurdun, Münih’in yolunu zor bulurdun.
Demokrasimizin eksiği olabilir ama sakat olduğunu iddia etmek akıl tutulmasıdır. Bizim siyaset anlayışımız gereğince ülkemizi hiçbir uluslararası toplantı, kuruluş, konferans önünde sorgulayıcı konuşmamak esastır. Milli duruş adamlık ister. Adına Millet İttifakı denilen, aslında zilletin kendisi olan siyasi oluşum bu tablonun tam tersi istikametinde cephe açmıştır. -Bu karanlık ittifakın siyasi rant ve ikmal uğruna tahrip etmeyeceği milli emanet yoktur.
Zillet ittifakının 6+1 formatında planlayıp, yuvarlak masa etrafında dizilerek gerçekleştirdiği 12 Şubat toplantısı geçtiğimiz hafta boyunca devamlı tartışılmış, isabetli tespitlerimiz haksız eleştirilere uğramıştır. Yuvarlak masanın can suyu olduğunu söyleyenlerden tutun da ‘O masa umudun masa, genişliği 780 bin metrekare’ diyenlere kadar pek çok saçma sapan değerlendirme yapılmıştır.”
Madem vatan sevgisine sahipsiniz o zaman ne arıyorsunuz vatan düşmanlarıyla. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yuvarlak masanın altında yuvarlanan HDP’yi daha fazla saklayamamıştır.
Bu suçüstü halidir. HDP’lilerin tehditvari beyanları zilletin ortaklarını fazlasıyla uyarmış, dahası uykularını kaçırmış.
KOBANİLİ SEROK AHMET !
12 Şubat yuvarlık masa toplantısı hususunda en sivri çıkışı beklendiği ve tahmin edildiğini gibi altılı ganyanın favorisi Kobanili Serok Ahmet yapmıştır
Serokun akıl sağlığıyla ilgili ciddi endişeler taşıdığımı, bu şahsın derhal tıbbi müdahale ile karantina altına alınması gerektiğini düşünüyorum. Yazık olacak Serok’a. Burası Türk ve Türkmen diyarıdır. Ancak Serok Ahmet’in bu diyarla bağı kopalı bayağı olmuştur.
Bizim soframızın kurtlar sofrası olduğuna gelince kurdun masası kurt sofrası olur, kurtların olduğu yerde kurtlar sofrası kurulur, Serok dikkat etsin, kurdun gözünü kan bürüdü mü Kobani’ye kaçmakla bile kurtulamaz.
Tarkan bir şarkı sözü yazıp bunu da seslendirdi, akbabalar leşe nasıl üşüşürse bu şarkıya da aynen musallat olanlar çıkmıştır. Hepsi meydandadır. Tarkan “Geççek” diyor, elbette geçecek, zor günler geçecek, zillet geçecek, sıkıntılar, salgın geçecek.
BU KEZ “40 YAPAR” DEMEDİ, 6’YI TERSİNE ÇEVİRDİ
6 rakamına lütfen dikkat buyurunuz, terse çevirirseniz 9 rakamı ortaya çıkar. Mesele bakmak değil görmek. Yuvarlak masa çerçevesinde kurulan tuzaktır, kumpastır.
6’yı çevirip 9 rakamına bakınca gördüğümüz huzurdur, 9 tuğdur, sosyal ve ekonomik sorunların süratle geçeceğinin müjdesidir. Cumhur İttifakı’nın 2023’te açık öne geçeceğinin simgesidir.”