Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, görevini Nurettin Nebati’ye devretti. Bakanlıkta düzenlenen devir teslim töreninin ardından Nebati yeni görevine başladı. Görevi devralan Nebati, önceliğin yüksek faiz olmadığını belirtti.
Bakanlıkta gerçekleştirilen devir teslim töreninde konuşan Elvan, “Kendi kontrolüm altında olan kamu maliyesi tarafında çok güçlü bir bilanço bırakıyorum” derken Nebati ise önceliğin yüksek faiz olmayacağını belirtti.
ELVAN’DAN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR
Devir teslim töreninde konuşan Lütfi Elvan şunları söyledi:
Göreve başlar başlamaz ekonomide güven ortamını ve öngörülebilirliği artırmak için önemli adımlar attık. Oldukça başarılı bir yıl geçirdik. Sağladığımız bütçe disiplini sayesinde hazinemiz daha az borçlandı.
Enflasyonla mücadeleye destek vermek ve vatandaşlarımızın yükünü hafifletmek için 150 milyar liranın üzerinde gelirden feragat ettik. Hazine kasamızı da tarihi güçlü bir rezervde sayın bakanımıza teslim ediyoruz.
Bankacılık sektörü güçlü yapısını korurken sermaye piyasalarının daha da derinleştirilmesine yönelik adımlar attık. Aldığımız tedbirlerin de etkisiyle istihdam 2020 yılının ikinci yarısından itibaren önemli ölçüde arttı.
Sahip olduğumuz bu bütüncül bakış açısı güçlü bir büyüme performansını da beraberinde getirdi. Şunu da özellikle ifade etmek istiyorum: Kendi kontrolüm altında olan kamu maliyesi tarafında çok güçlü bir bilanço bırakıyorum.
Bana güvenip bu makamı emanet ettiği için sayın cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz etmek istiyorum.
NEBATİ: ÖNCELİK YÜKSEK FAİZ OLMAYACAK
Yeni bakan Nebati ise şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın ve milletimizin hayalini kurduğu ekonomik olarak tam bağımsız bir Türkiye vizyonu ile yeni bir yola gittik. Bu süreçte göreve gelirken bizim en önemli önceliğimiz yüksek faiz olmayacak.
Önceliğimiz, yatırım, üretim ve ihracat artışını tetiklemek ve bu sayede cari açık ve dış borç gibi kronik sorunları tamamen bertaraf etmek, istihdamı artırmak, ücret artışını sağlamak, Türkiye’nin iç dinamiklerini dikkate almak kaydıyla ulusal ve uluslararası dinamikleri de gözeterek kulağını asla sokaktan uzak tutmayarak gerekeni yapmak olacaktır.
Artık işçinin de kendisini patron olarak hissettiği bir söylem geliştiriyoruz. Bugüne kadar sabit gelirliler, emekliler nasıl ki enflasyona ezdirilmediyse bundan sonraki yolculuğumuzda önceliklerimiz arasında bu vardır. Nasıl ki iş dünyası ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde pro-aktif olarak karşılayan bir ekonomi yönetimi gördü, bundan sonra çok daha azimli bir ekonomi yönetimi görecek.”