Kabil havaalanında katliamın planlayıcısı olduğu varsayılan kişinin öldürülmesi, ABD askeri ve istihbarat teşkilatlarının terörizmi gerekçe göstererek yeni bir savaş başlatma anlamına geliyor.
Pentagon, Başkan Joe Biden tarafından onaylanan drone saldırısı ile 170 kişinin ölümüne neden olan Kabil havaalanı bombalamasının beyni olduğuna inanılan adamı Afganistan’ın Nagahar vilayetinde öldürdü. Misilleme, İslam Devleti Horasan Eyaleti’nin üstlendiği intihar saldırısından 48 saatten kısa bir süre sonra gerçekleşti. Donanma Sözcüsü William Urban, “Hem hedef öldürüldü hem de sivil zayiat verilmedi” dedi.
SÜREKLİ SAVAŞ STARTI
Bu saldırı ve Biden’ın “İstediğimiz zaman ve yerde güç ve hassasiyetle vuracağız” tehditleri tesadüf değil. ABD askeri ve istihbarat teşkilatları terörizme karşı yeni bir savaş başlatıyor. ABD kendi kıtasına çekiliyor gibi görünmüyor. On yıl boyunca geri çekilme ve sonrası planlandı. Kabil’deki bomba, önceden kararlaştırılmış olanın kapağını parçaladı: Teröre karşı sürekli savaş, yalnızca açık bir birlik mevcudiyeti olmadan devam ediyor.
YENİDEN PLANLIYORLAR
Taliban bir yıldırım saldırısıyla Afganistan’ın kontrolünü ele geçirdiğinden beri, ABD ordusu ve gizli servisleri, ABD’nin Orta Asya’daki varlığını yeniden planlıyor. Saldırılar aciliyeti daha da artırdı. Diplomatik misyonlar ve askeri üsler aynı zamanda casuslar için temas noktaları. ABD gizli servisleri hâlâ iyi bir ağa sahip. Ancak “New York Times” istihbarat yetkilileri, geri çekilmenin birçok muhbiri susturacağını söyledi.
1 Yeni drone üsleri kurulacak
New York Times, insansız uçuş birimlerinin şu anda Basra Körfezi’ndeki Birleşik Arap Emirlikleri’nden kalktığını yazıyor. ABD ordusu açısından bu ideal değil. Uçuş ne kadar uzun sürerse, dronelar o kadar az çalışabilir ve başarı oranları o kadar az olur. Uçuş sürelerini kısaltmak için Orta Asya’da resmi veya gizli yeni üsler gerekli olacaktır. Rusya, bölgedeki herhangi bir ABD askeri varlığına karşı olduğunu açıkça belirtti. Her durumda, ABD ordusu savaş uçaklarıyla sık sık masumları öldürüyor. Aileleri ve arkadaşları daha sonra potansiyel olarak düşman oluyorlar.
2 Şeytana karşı iblisle anlaşma
Taliban, Afganistan’da hiçbir uluslararası terör saldırısının meydana gelmeyeceğine dair sözleşmeden doğan sözlerini yerine getiremeyebilir. Mevcut şartlar altında ilan edildiği gibi El Kaide’den ayrılıp ayrılmayacağı oldukça tartışmalıdır. İslam Devleti Horasan tarafından algılanan tehdit ne kadar büyük olursa, ABD o kadar Taliban ile daha yakın çalışmak zorunda kalıyor. ABD basını, “Açıkça söylemek gerekirse, Amerika Birleşik Devletleri şeytanı kontrol altında tutmak için bir iblisle bir anlaşmaya giriyor olabilir” yorumu yapıyor.
3 Afganistan terörizmin Las Vegas’ı
Birleşmiş Milletler, Afganistan’daki 88 saldırıyı IŞİD’e bağladı. Geçen yılın aynı döneminde 16 tane vardı. Son birkaç ayda, Taliban savaşçılarının da IŞİD’e sığındığı söyleniyor. Eski bir Afgan güvenlik yetkilisi New York Times’a verdiği demeçte, “Afganistan şimdi terörizmin, radikallerin ve aşırılık yanlılarının Las Vegas’ı” dedi. Diğer Asya ülkelerinden 10 bine yakın aşırılık yanlısı Taliban, El Kaide ve İslam Devleti Horasan’ı katılmak için geldi.
4 Şehir savaşı konusunda uzman
İslam Devleti’nin lideri, şehir savaşı konusunda uzman olan Şahap el-Muhacir. Emir, 2020’nin ortalarında örgütün zirvesine çıktı ve sonrasında daha karmaşık saldırıları planladı. Örneğin geçen yıl Ağustos ayında Afganistan’ın Celalabad kentindeki 20 saatlik bir hapishane kuşatması. ABD, Biden’ın açıkladığı gibi emiri veya diğer liderleri öldürmek isteseydi, bunu da özel bir görev gücü veya insansız hava araçlarıyla yapmak zorunda kalacaktı.