Büyük belirsizlik! Yalan söylemişler…

barış pehlivan
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, 28 Mayıs seçim gecesi yaşanılanlar hakkında Halk TV’de yayımlanan “Kayda Geçsin” programında Gökhan Günaydın’ın söylediklerini dile getiren Pehlivan’ın yazısı şöyle: 

Hepiniz duydunuz o sözü: “14 Mayıs’ta seçimin sonucunu değiştirecek kadar sandığa egemen olamadık.”

Halk TV’de yayımlanan “Kayda Geçsin” programında Gökhan Günaydın söyledi bunu. Günaydın hem CHP milletvekili hem de Parti Meclisi üyesi olunca, söyledikleri dikkat çekiciydi. Tam açıklaması şöyleydi:

“Biz özellikle ilk seçimde sandıklara sahip çıkamadık. ‘Çıktık’ diyen arkadaşlar gerçeği tam olarak söylemiyor. 28 Mayıs’ta çok daha iyiydi durum ama 14 Mayıs’ta bu konuda eksik kalındı. ‘Biz 192 bin sandığın tamamına egemen olduk’ dersek doğru söylemiyoruz. Bir kısmına egemen olduk. Egemen olamadığımız ve seçimin sonucunu değiştirecek sandık sayısının varlığından hepimiz haberdarız. 14 Mayıs’ta partinin bilişim sistemi çalışmıştır, buna karşın sandıklara hâkimiyet ve ıslak imzalı tutanakların toplanması konusunda eksiklikler olmuştur. Bunu bütün MYK’nin ortak sorunu olarak görmek lazım, bu sistem sorunudur.”

Şimdi…

Altılı masa ne zaman kuruldu?



Seçimden tam 15 ay önce. Peki, geçen 457 gün boyunca altılı masanın tüm kurmaylarından sürekli hangi sözü işittik?

“Kimse merak etmesin, Türkiye’deki her sandıkta hâkimiyet sağlanacak. Yedeklerine kadar sandık görevlileri hazır, hepsine eğitimler verildi. Bir oyu bile heba etmeyeceğiz!”

İlk tespit net olsun: Yalan söylemişler. Yurtiçinde kurulan 192 bin 214 sandığın tamamında muhalefet yokmuş.

ADIGÜZEL: ‘ÖRGÜTSEL ZAFİYET VAR!’

Gökhan Günaydın, sorumlu olarak tüm CHP MYK’sini işaret etti.

Onlardan, yani sandık güvenliği konusunda seçim öncesinde ekranlara çıkıp güvence veren isimlerden biri de Onursal Adıgüzel’di. 14 Mayıs’taki ilk turdan sonra CHP genel başkan yardımcılığı görevinden istifa eden Adıgüzel’i aradım. Kendisine, parti yöneticilerinden Gökhan Günaydın’ın açıklamalarını sordum. Bakın, Adıgüzel neler söyledi:

– Seçimden sonra bize ilk tutanaklar okul önlerinden geldi. Daha sonra da ilçelerden geldi… Çünkü her okulun önünde çok yetkin bir teknoloji kullanan kişi bulma şansımız yoktu.

– 14 Mayıs’ta CHP mobil sistemine yaklaşık 113 bin sandıktan veri geldi. 28 Mayıs’ta ise 119 bin sandıktan geldi.  Yani, yaklaşık yüzde 60’ını mobilden, okul önünden aldık. Fakat iş burada bitmedi. 15 Mayıs sabahına kadar bu rakam 178 bin sandığa çıktı. Seçimden sonraki pazartesi akşam da yaklaşık yüzde 99’unu ilçelerden tamamladı arkadaşlar. Ama hız çok yavaştı.

– Gökhan Bey’in kastettiği, haklı da bir eleştiridir. Özetle diyor ki “İlk gece sabaha kadar yaklaşık 170 bin sandıktan veri geldi ve 192 bin sandığın hepsini göremedik!”

Burada birinci sorun, elbette ki örgütsel zafiyet… Halbuki, o gece o tutanakları göndermek isteseler, bizim bütün sistemimiz buna uygun… Ama süreç çok yavaş işliyor, yani örgütlerin bu işi yapma kapasitesi tam değil.

– Şunu da hiç kimse bilmiyor tabii… Gökhan Bey’in söylediği gibi, 17 bin sandıktaki görevli görevini yapmış mı? Bunun teyidini de ancak YSK bize bir rapor gönderdiği zaman göreceğiz.

‘2 BUÇUK MİLYON OY FARKI VAR, DEĞİŞTİRMEZ Mİ SONUCU’

Araya giriyorum. “Gökhan Günaydın’a göre sahip çıkılmayan sandıklar sonucu değiştirecek boyutta” diye hatırlatıyorum. “17 bin sandıktan bahsediyoruz… 2 buçuk milyon oy farkı var, değiştirmez mi sonucu yani?” diye çarpıcı bir yanıt alıyorum. 

Bunun üzerine “Ama siz bir buçuk yıl boyunca ‘Sandıklara hâkimiz’ dediniz…” diyorum. Adıgüzel şöyle devam ediyor:

– Ben 313’ü hariç her sandıkta bir görevli görmüştüm. Onları da telefonla arayıp teyit ettik. Bana bu isimleri gönderen kim? İlçe başkanı.

– Gökhan Bey diyor ki burası flu bir alan… Ben de diyorum ki bunların gerçekten görev yapıp yapmadığını teyit etmek için YSK’den bir bildirim gelmeli. Yani ben şunu söyleyemem: “17 bin sandığın 17 binine de görevli gitmemiştir!” Sadece şunu söylüyorum size: İlçe başkanlıkları tutanakların yüzde 99’unu ertesi gün tamamladı.

– Bu seçim güvenliği meselesi inanılmaz büyük bir harekât. Bunu sadece bir siyasi partiye değil, dünyanın en büyük kurumsal şirketine verseniz de aksaklıklar olur. Çünkü şöyle düşünün, 23 Nisan’da görevli atıyorsunuz… Görevli 23 Nisan’dan 14 Mayıs’a kadar vefat edebiliyor. Yedekleri vardı büyük kısmının. Fakat burada bir flu alan var… “17 bin sandığa görevli gitmemiştir” demek de “Burada oy hırsızlığı vardır” demek de yanlış. Gökhan Bey, “Tam anlamıyla sahip çıkılmadı ve bize hızlı veri gelmedi, bu da sonucu değiştirebilirdi” diyor. Kendi perspektifinden haklı… Ama ben bunu bizim ilçe başkanımıza sorsam, “Hepsine sahip çıktık” der.

– Bir sebep de şu: Parti o bölgelerde güçlü değil, oy da almıyor. Yani şunu da konuşmak lazım. Gerçekten oy aldık da mı olmadı, yani oyumuzu mu çaldılar? Yoksa sandıklara bu mahallelerden oy da mı girmemiş?

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir