Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 5 yıl önce uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’la ilgili RIA Novosti’ye yaptığı değerlendirmede, suikastin asıl amacının Türkiye-Rusya ilişkilerini bozmak olduğunu belirtirken, “Karlov’un kaybı, Rus halkını olduğu kadar, halkımızı ve ülkemizi derinden üzmüştür” dedi.
Sputnik’teki habere göre Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un, 19 Aralık 2016’da Ankara’daki Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki fotoğraf sergisinin açılışında yaptığı konuşma esnasında, o sırada görevli olmayan Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından yakın mesafeden silahla ateş edilerek öldürülmesinin üzerinden tam 5 yıl geçti.
Bu süre zarfında Karlov suikastinin, Türkiye-Rusya ilişkilerinin bozulması için gerçekleştirildiği, her ülke resmi makamlarınca ortak kanaat olarak dile getirildi.
Peki, Andrey Karlov ve ona yönelik suikast Türkiye-Rusya ilişkileri açısından ne anlama geliyor? Karlov’un yokluğunda geçen 5 yılda, iki ülke ilişkileri nasıl gelişti?
‘Karlov’un kaybı Rus halkını olduğu kadar, halkımızı ve tüm ülkemizi derinden üzdü’
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ölümünün 5. yılında, Rus diplomasi geleneğinin önemli isimleri arasında sayılan Andrey Karlov hakkındaki duygu ve düşüncelerini RIA Novosti Ajansı’na şöyle anlattı:
“Kendisi, Türkiye-Rusya ilişkilerine zor bir dönemde önemli hizmetlerde bulunan tecrübeli bir diplomattı. Görev süresi içinde diplomasi camiasında sevilen saygın bir diplomat olarak temayüz etmişti. Sayın Karlov, ilişkilerin her alanda daha iyi seviyelere taşınması için uğraşmış, Türk-Rus dostluğuna başarılı çalışmalarla katkı sağlamıştır. Onun kaybı, Rus halkını olduğu kadar, halkımızı ve tüm ülkemizi derinden üzmüştür.”
‘Türk-Rus dostluğunu bozmak isteyenler hüsrana uğradı’
Bakan Çavuşoğlu, Karlov’a yönelik suikastin bir terör saldırısı olduğunun altını çizerken, asıl amacın Türkiye-Rusya ilişkilerini bozmak olduğunu, ancak iki ülkenin de bu tuzağa düşmediğini belirtti:
“Büyükelçi Karlov’a yönelik saldırı aynı zamanda Türk-Rus dostluğuna yapılmıştı. Ancak Türkiye ve Rusya bu tuzağa düşmedi. Bu anlamda Türk-Rus dostluğunu bozmak isteyenler hüsrana uğramıştır. Unutmayalım ki, Büyükelçi Karlov’a yapılan saldırı bir terör saldırısıydı. Terörizm, insanlık dışı vahşetinde ırk, din, dil, mevki gözetmemektedir. Diplomatlarını, Büyükelçilerini yakın geçmişte teröre en fazla kurban vermiş olan Türkiye, bu acıyı en iyi bilen ülkelerdendir. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olarak ben de olayın hemen ardından mevkidaşım Lavrov ile birlikte Moskova Vnukova Havaalanı’nda cenaze karşılama merasimine iştirak ederek, acılı ailesine taziyelerimi sunmuştum. Bu vesileyle, başta Sayın Büyükelçi’nin kederli ailesi ve yakınları olmak üzere, Rus halkına ve devletine tekrar başsağlığı diliyorum. Büyükelçi Karlov’u saygıyla anıyorum. Huzur içinde yatsın.”
‘Rusya’yla işbirliğimizi sürdürmeye kararlıyız’
Peki, ikili ilişkilerin zorlu bir testten geçtiği dönemde görev alan, Andrey Karlov’un Türk – Rus ilişkilerine nasıl bir katkısı oldu? Karlov’un yokluğunda, Moskova – Ankara ilişkileri nereye evrildi? Çavuşoğlu bu sorulara ise şu yanıtları verdi:
“Son 5 yılda ülkelerimiz arasındaki ilişkiler hem ikili hem de bölgesel düzeyde dinamik bir seyir izledi. Karşılıklı üst düzey temaslarımız yoğun şekilde devam ediyor ve ilişkilerin geliştirilmesine yönelik güçlü bir ortak iradeye sahibiz. Ticaret, enerji, turizm, kültür ve diğer alanlarda ilişkilerimiz giderek gelişiyor. Ticaretimiz ve turizm ilişkilerimiz pandeminin etkilerinden hızla sıyrılıyor. Bu yıl 30 milyar Dolarlık ticaret hacmine yaklaşacağız. Turizmde de yaklaşık 5 milyon Rus turisti (Ekim ayı itibariyle 4.3 milyon) ağırlamış olacağız. Enerji, işbirliğimizin önemli bir ayağı. Türk Akım geçen yıl faaliyete geçti. Akkuyu Santrali’nde çalışmalar takvime göre ilerliyor. İlk üniteyi 2023 yılında devreye alacağız. Rusya’yla bölgesel konularda da yakın bir diyalog içindeyiz. Farklı yaklaşımlarımızın bulunduğu konularda dahi bölgemizin huzur ve refahını ön plana koyan sorumlu bir yaklaşımla meseleleri ele alıyoruz. Karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar temelinde sonuç alıcı işbirliğimizi sürdürmeye kararlıyız.”