Sözcü yazarı Çiğdem Toker, Atatürk Havalimanı sahasına planlanan millet bahçesi için pazarlık usulü ile yapılan ihaleyi alan Yapı&Yapı firmasına bazı sorular yöneltti.
“İhaleyi gerçekleştiren kuruluş öyle rahat ve keyfi davranıyor ki çünkü en temel bilgileri dahi topluma açıklamaya tenezzül etmiyor” diyen Toker, şu soruları yöneltti:
- – TOKİ, Yapı&Yapı firmasıyla hangi tarihte sözleşme imzaladı?
- – Millet Bahçesi, Atatürk Havalimanı toplam sahasının ne kadarlık bir bölümüne yapılacak?
- – Millet Bahçesi, Kuzey Güney pistinin bulunduğu alana mı denk gelecek? Kaç hektar olacak?
- – Millet Bahçesi, Atatürk Havalimanı sahasının bir kısmına yapılıyorsa, kalan alan kaç dönüm olacak? Bu saha nasıl değerlendirilecek?
- – Havalimanı olarak kullanılırken, uçakların iniş kalkışı için önem taşıyan “mania” nedeniyle verilmeyen kat izinleri bundan sonra verilecek mi? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yetkilerini, bölgeyi yeni bir konut alanı yapacak biçimde kullanacak mı?
- – Ülkeyi yönetenler ile bürokratların ve zaman zaman da uluslararası konukların kullandığı Atatürk Havalimanı, bu nitelikteki uçuşa da kapatılıyor mu? Yoksa ülkeyi yönetenler ihtiyaçları oldukça kullanmayı sürdürecek mi?
- – Atatürk Havalimanı sahasının olası depremde toplanma alanı olarak kullanabilme niteliği olacak mı?
Toker, “TOKİ’ye hatırlatalım: Yapı&Yapı’ya bu Millet Bahçesi’ni yapsın diye ödenecek para, siyasetçilerin ve bürokratların cebinden çıkmıyor” notunu düştü.
Yazının tamamını okumak için tıklayın