“Türkiye, CHP zihniyetinin yalan ve iftira zulmüne maruz kalmaktadır”

erdoğan grup toplantısı
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

“Milletvekillerimizle gruplar halinde gerçekleştirdiğimiz değerlendirme toplantılarımıza tekrar başladık. Yarın bir grup arkadaşlımızla bir araya geleceğiz tekrar. Salgın öncesi başlattığımız ve 5 grup halinde planladığımız toplantıları tamamlamış olacağız. Meclis’in açılmasıyla, gruplar halindeki sohbet toplantılarımıza tekrar başlayacağız. AK Parti’nin en önemli vasıflarından olan istişare kültürünün örneği olarak gördüğüm bu toplantılarda söz alan her milletvekilimiz özgürce düşüncesini ifade ediyor. Arkadaşlarımızla illerin sorunlarından, ülke dünya politkalarına kadar her hususu görüşme fırsatı buluyoruz.

Şahsım dahil, toplantılara katılan herkesin  üzerinde ittifak ettiği husus, 2023 seçimlerinin ülkemizin kazanımlarının korunması ve geleceği bakımından giderek daha önemli hale geldiğidir.

Dünkü MYK toplantısında da ifade ettim; Türkiye, 2023’e yaklaştıkça partimize, hükümetimize ve ülkemize yönelik saldırıların giderek artacağı anlaşılıyor. Maalesef güya muhalefet sıfatıyla ortada dolaşan bir parti ve onunla aynı yolda yürüyenler, Türkiye’nin önünü kesmeye yönelik bu kampanyaya büyük hevesle ortak olmaktadır. Bu ülkede her dönem iktidarla muhalefet arasında çekişmeler, gerilimler, görüş farklılıkları yaşanmıştır. Bu defa karşımızda bambaşka fotoğraf vardır. Dışarıdan ve içeriden bir takım sözler aldığı anlaşılan CHP, giderek daha pervasız, yıkıcı ve ahlaksız bir şekilde bizi hedef alıyor, buna benzer bir görüntü vererek ülkenin demokrasisine, ekonomisine, geleceğine kast etmektedir. Söz aldıklarını bizzat kendileri ikrar ediyorlar, içeride bunların değirmenine su taşımayı kendine vazife taşımayı addeden bir kesim de hep olagelmiştir. Siyasette de yerli ve milli her adımı yok etmeye çalışan, siyaseti kirleten bir müsilajla karşı karşıyayız. CHP’nin başını çektiği bu siyasi müsilaj, her türlü iftirayı, yalanı, küresel boyutu da olan büyük bir sosyal medya ağı ile milletimizin üzerine yağmur gibi yağdırmaktadır.

Burada sehven, yanlış bilgi verme değil, kasıtlı ve bilinçli bir iftira, yalan, çarpıtma hali hatta staratejisi yürütülmektedir. Böyle değilse durum daha vahim demektir. Ortada klinik bir vaka söz konusudur.

Başındaki zat başta olmak üzere, CHP şürekasına kimsenin inandığı yok. Onlar da kimseye inanmadıkları ruh haline sürüklenmişlerdir. Türkiye, CHP zihniyetinin yalan ve iftira zulmüne maruz kalmaktadır, bunun adı da yalan terörüdür. Bunlara göre Cumhurbaşkanından başlayarak, milletvekillerinden, bürokratlarına kadar herkes, esnafından, çiftçisinden, gençlerine kadar herkes vatanına ihanet etmektedir. Herkes yolsuzluk yapmaktadır, hırsızdır, uyuşturucu kaçakçısıdır, soyguncudur, satılmıştır, yanlıştır, kötüdür. Ülkesini aklına gelen her türlü aşağılık sıfatla itham edecek, her tarafı suç kaynayan bir yer olarak gösterecek kadar kendini kaybetmiş bir ruh hali ile karşı karşıyayız. Bizim bunca yalanı, ithamı büyük bir keyifle, kendinden emin bir edayla ardı ardına sıralayan siyasetçi sıfatlı bu ruh hastasına ayıracak tek saniyemiz yoktur.



Hukuk önünde hesap sorulacak hususların avukatlarımız vasıtasıyla elbette takipçisiyiz. Diğer hususlarda diyoruz ki; CHP Genel Başkanı artık siyasetin değil, psikiyatrinin konusudur.

Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Yalan ve iftira meselesinde tek sorun CHP’nin başındaki zat olsa ‘mazurdur’ der geçeriz ama bu mesele medyada ve sosyal medyada giderek büyüyen bir sorun halini almıştır.” ifadesini kullandı.

Sosyal medyanın en önemli yayılma mecrası olduğunu, bu sorunun sadece Türkiye’yle de sınırlı olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Avrupa’dan ABD’ye kadar demokrasiyle yönetilen her yerde bu sorun tartışılmakta ve çözüm yolları aranmaktadır. Hatta birçok ülke bu tehditle mücadele için çeşitli kanuni düzenlemelere gitmektedir.” diye konuştu.

Gelişmiş ülkelerin hayata geçirmeye başladıkları bu hukuki adımların benzerlerini artık kendilerinin de acilen gündemlerine almaları gerektiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Üstelik ülkemizde bu sorun, geçmişi zaten darbe, vesayet, milletin değerlerine düşmanlık, yatırım karşıtlığı ile dolu olan bir zihniyetin elinde çok daha vahim hale gelmektedir. Bu çarpık anlayış, hükümetten özel sektöre, bürokrasiden, sivil toplum kuruluşlarına kadar her yerde sorumluluk sahiplerini şeytan taşlamaktan tavaf etmeye fırsat bulamadıkları olumsuz bir iklime sürüklemektedir maalesef. Türkiye’yi 19 yıldır ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla yönetirken hiç kimseye kökeni, inancı, meşrebi sebebiyle en küçük bir sınırlama getirmedik. Zorlamada, tacizde, tarizde bulunmadık. Kendi hayal dünyalarında iktidar serabı görenler ise şimdiden yatırımcısından bankacısına, yargı mensubundan polisine, askerine önlerine kim gelirse herkesi tehdit etmeye başladılar. 6 ay sonra erken seçim var biliyorsunuz demi, haberiniz var. Bay Kemal öyle diyor. O diyorsa doğrudur. Muhalefetin 2023’le ilgili cüretinden cesaret alan kimi çevrelerin de galiz ifadelerle ülkeyi ve milleti ayakta tutan değerleri yıkmaktan, devri sabıktan söz ettiklerini işitiyoruz. Şunu unutun. Bunlar adeta bir yalan makinasıdır ve bu şekilde de bu yola devam edeceklerdir ama bir şeyi bilmeleri gerekiyor. Haziran 2023, Türkiye’nin seçim takvimidir. Cumhur İttifakı olarak kararımız, ilan ettiğimiz tarih budur. Bu iş öyle sıradan bir iş değildir. Aklınıza ne gelirse yapın, böyle bir şey yok.”

Siyasetin ciddiyet ve kararlılık istediğini dile getiren Erdoğan, “Yalanın egemen olduğu bir siyaset bizim kitabımızda yer almaz. Bunu böyle bilsinler. Rabbim, kendileri hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadıkları halde lümpen bir CHP iktidarında kendilerinden olmayan herkesi mahvetmekten, yıkmaktan, ortadan kaldırmaktan söz eden bu faşist zihniyetten ülkeyi muhafaza eylesin diyorum. Unutmayın ne demişti, ‘kimse belediyelerden çıkarılmayacak, atılmayacak. ‘Böyle demedi mi? dedi. Peki o günden bugüne belediyelerden personeller atılmaya başlandı mı? Atılıyor. Hele hele AK Parti’li olduğu zaman ona zaten dayanması mümkün değil hemen kapıya koyuyorlar. Gerek belediyelerin yan kuruluşlarında gerekse memur statüsünde olanları da acımasızca kapıya koyuyorlar.” diye konuştu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bütün bunlar bile hepimizin üzerindeki sorumluluğun ağırlığını göstermeye yeter de artar bile. Onun için kararlılıkla biz yolumuza devam edeceğiz. Hep birlikte unutmayın çok büyük bir vebal altındayız. Ülkemizi bu hastalıklı zihniyetin eline bırakmamak için çok daha fazla çalışacak, çok daha fazla mücadele edecek, çok daha fazla dikkatli olacağız. İşte bunun için girmedik ev, dokunmadık yürek, kazanmadık gönül bırakmayacağız diyoruz ve yolumuza devam ediyoruz. Altını çizerek tekrar ifade etmek istiyorum. Biz, 19 yıldır ülkeyi eser ve hizmet siyasetiyle yönettik, yönetiyoruz. Bunlar ise daha ancak rüyasını gördükleri iktidarlarını yıkım siyaseti üzerine bina etmeye kalkıyorlar. Gerçi yıkım siyaseti CHP zihniyetinin genlerinde var. Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda bu gerçeğin sayısız örneğini görüyoruz. Bu ülkede, Osmanlı’dan miras demiryolu projelerinin hepsini de Gazi Mustafa Kemal’den sonra CHP rafa kaldırmıştır. Bu ülkede girişimcilerin kendi kabiliyetleri ve sermayeleriyle kurdukları uçak fabrikalarının kapısına CHP kilit vurmuştur. Bu ülkede en büyük kalkınma projemiz olan GAP’a, Keban Barajı’nın inşasına CHP karşı çıkmıştır. Ekranları başında bizi izleyen milletime tekrar hatırlatıyorum Keban Barajı’na bile bunlar karşı çıkmıştır.”

Türkiye’de kabiliyetli mühendisler tarafından üretilen otomobillerin, geliştirilen motorların, yapılan nice güzel işlerin hepsinin de CHP tarafından sabote edildiğini anlatan Erdoğan, “Bu ülkede vurulan her fabrika kazmasının önüne CHP dikilmiştir. Bu ülkede İstanbul Boğazı üzerinde gerdanlık gibi dizilen üç köprünün her birine de CHP karşı çıkmış, engellemek için elinden geleni yapmıştır. Bu ülkede yapılan ne kadar baraj, bölünmüş yol, otoyol, havalimanı, şehir hastanesi varsa velhasıl ne kadar kalkınma yatırımı varsa CHP hepsinin de önünü kesmeye çalışmıştır. Son olarak Kanal İstanbul için aynı takozluğu yapmaya çalışıyorlar. Hem de bu işi öylesine usul ve ahlak dışı bir üslupla yapıyorlar ki yeminli Türkiye düşmanları bile çıtayı böyle bir seviyeye indiremez.” dedi.

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir