Davutoğlu: Perinçek ve Bahçeli…

davutoğlu

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, adli yıl açılışında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün ‘faili meçhullere yol açan statükoyla mücadele edeceğiz’ sözlerini hatırlatarak, iktidarı eleştirdi. Davutoğlu, “Cumhurbaşkanı da söyledi bunu. Ya statüko sizin elinizde. Şu anda cumhurbaşkanının denetimi dışında her hangi bir güç yok ki. Statüko sizsiniz. Statükonun Türkiye’de bir ağa babası varsa Perinçek’tir, o sizin yanınızda. 90’lı yıllarda statükoyu temsil eden biri varsa Bahçeli’dir o da sizin yanınızda. Ve statükoyla her şartta mücadele etmiş, Ak Parti kapatılmaya çalışıldığında sizinle omuz omuza mücadele etmiş bizler ise Ak Parti’den ihraç edildik” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin il başkanlığı binasını açılışı için geldiği Bingöl’de sivil toplum kuruluşları temsilcileri, ve kanaat önderleriyle bir araya geldi. Burada bir konuşma gerçekleştiren Davutoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

“KENDİ ARKADAŞLARIMIZLA MÜCADELE ETMEYİ GÖZE ALDIK”

Davutoğlu vatandaşlara seslenerek provokasyonlara karşı birlik ve beraberlik içinde olunması gerektiğine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:

* Kürdü, Türk’e, laiki dindara, Sünniyi Aleviye karşı kim kışkırtmak isterse hep beraber omuz omuza duralım. Kimse bugün iktidardakilerin manevi değerleri yıpratması ve bugün iktidardakilerin bizim kazanımlarımız olarak gördüğümüz değerleri yolsuzluklarla, yasaklarla bir şekilde değersizleştirmesinden hareketle sakın ha, eski dürtülerini harekete geçirmeye kalkmasınlar.

* Biz bugünkü iktidarın yanlışlıklarına, manevi değerleri ayaklar altına almasına, Hz. Ömer adaleti derken her türlü adaletsizlikleri yapmasına, ailelerini devletin başına getirmesine, yolsuzluklarına, dini istismar edecek şekilde bir takım tavır alışlarına karşı baş kaldırdık ve yola çıktık. Korkmadık. Kendi arkadaşlarımızla mücadele etmeyi göze aldık ve özgürlükçü bir Türkiye, yolsuzluklardan, yasaklardan arınmış bir Türkiye için hiç kimseden çekinmeden yola çıktık.”

“BAYRAMDA SELAM ALMAYAN CUMHURUN BÜTÜN KUŞATTIĞINI İDDİA EDEBİLİR Mİ?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumhuru temsil etmediğini belirten Davutoğlu, “Cumhurbaşkanı ne zaman… cumhurbaşkanı da demeyeyim hatta şu aşamada Ak Parti Genel Başkanı  demek durumundayım. Çünkü cumhurbaşkanı kuşatıcılığını göstermiyor. ‘Bayramlaşalım’ dediğinde bile parti olarak bayramlaşmamıza engel olan ve bizimle bayramlaşmayanlar bütün bir cumhuru kuşattıklarını iddia edebilirler mi Allah aşkına. Bayramda selam almayan cumhurun bütün kuşattığını iddia edebilir mi? Geçen bayramlarda da yine bu olmadı.” dedi.

“ÇİFTÇİLER KAN AĞLARKEN BÜTÜN MÜTEAHHİTLERİN VERGİLERİ ÖTELENDİ”

Davutoğlu, Erdoğan tarafından kendisinin faizcilikle suçladığını belirterek şöyle konuştu:

* Sayın Erdoğan o zamanki bizim hükümetimizi, kendisinin de arkadaşının hükümetini faizcilikle suçluyordu. Faiz yüzde 7 idi o zaman. Şimdi faiz kaç? Yüzde 19. Dünyada da faiz o zaman yüzde 5-6 idi. Şimdi dünyada yüzde 1-2 civarında. Peki o zaman biz faize ne ödüyorduk biliyor musunuz? Şimdi sadece Temmuz aynıdaki faiz ödemeleri bunların 23 milyar. Bu sene sonunda faiz ödemesi 190 milyar lira olacak.

* Bunlar ülkenin vergi gelirlerini faize veriyorlar. Bu faize bu paralar verildiğinde geriye kaynak olarak çiftçiye destek verecek para kalır mı? Merkez Bankası’nın rezervi, bakmayın bunların hesaplarına -52 milyar dolara geriledi. Cumhurbaşkanı rezervleri sayarken borçlarını saymıyordu. Biz onlara net rezervle 109 milyar dolar bırakmıştık. İhtiyat akçelerini tükettiler. Ne diye tükettiler?

* Açık ve net söyleyelim ekonomi bakanının cehaletiyle tükettiler. 3-5 müteahhide tükettiler, çiftçiler kan ağlarken bütün müteahhitlerin vergileri ötelendi. 32 milyon vatandaşımızın kredi borcu var. Yani çocuklar, bebeler ve çok yaşlıları çıkartın herkes neredeyse kredi borçlusu. Bu mudur sizin faize karşı politikanız?

“SİYASET PARA KAZANMA ARACI DEĞİLDİR”

Partiden ihraç edilmesinin üzerinden tam olarak 2 yıl geçtiğini hatıradan Davutoğlu, “Beni disipline sevk etmelerinden üzerinden 2 yıl geçti. Ne oldu peki? Benim o zaman onlara söylediğim ve benim için ihraç sebebi olan her şey bugün ispatlandı. ‘Yapmayın’ dedim, ‘adalet kalmadı bu memlekette, adaleti tarumar etmeyin’ dedim. ’15 Temmuzla mücadele edelim ama FETÖ borsaları kurulmasın’ dedim. ‘Hz. Ömer diyorsanız akrabalarınızı, yakınlarınızı devletin içine almayın’ dedim. ‘Hz. Ömer adaleti diyorsanız hesap vermeye hazır olun’ dedim. Herkes mal beyanı versin siyasete birisi girdi mi mal beyanım şudur diyecek. 4 gün sonra bir daha mal beyanı verecek. Bakacağız haksız her hangi bir geliri varsa gereğini yapacağız ve o gelir Hazineye intikal edecek. Siyaset para kazanma aracı değildir. Siyaset millete Bingöl’e, Türkiye’ye hizmet etme aracıdır.” dedi.

“BU MEMLEKETİN NERELERİNDE KARA DELİK VAR BİLİYORUM”

“İnşallah bir gün tekrar geleceğiz” diyen Davutoğlu, “Geldiğimde bu memleketin nerelerinde kara delik var biliyorum. Bingöllü çiftçinin hakkını gasp edip 3-5 müteahhidi zengin edenlerin nasıl ihale yolsuzlukları yaptıklarını hepimiz biliyoruz. Hepsinin kara deliklerini kapatacağım. Size söz veriyorum.” ifadelerini kullandı.

“STATÜKOYU TEMSİL EDEN BİRİ VARSA PERİNÇEK’TİR BAHÇELİ’DİR”

Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti:

* Üstü örtülü, Adalet Bakanının söylediği gibi adli yıl açılışında diyor ki Adalet Bakanı, cumhurbaşkanı da söyledi bunu,  ‘faili meçhullere yol açan statükoyla mücadele  edeceğiz.’ Ya statüko sizin elinizde. Şu anda cumhurbaşkanının denetimi dışında her hangi bir güç yok ki. Statüko sizsiniz. Statükonun Türkiye’de bir ağa babası varsa Perinçek’tir, o sizin yanınızda. 90’lı yıllarda statükoyu temsil eden biri varsa Bahçeli’dir o da sizin yanınızda. Ve statükoyla her şartta mücadele etmiş, Ak Parti kapatılmaya çalışıldığında sizinle omuz omuza mücadele etmiş bizler ise Ak Parti’den ihraç edildik.

* Ak Parti’yi kapatmak için 2008 yılında dava açtılar, Süleyman Soylu, Tayyip Erdoğan karşısında en ağır hakaretleri yapıyordu. Numan Kurtulmuş, Tayyip Erdoğan’ın karşısındaydı. Ak Parti kapatılmaya giderken Bahçeli, Tayyip Erdoğan’a her türlü hakareti yapıyordu. Doğu Perinçek zaten öyleydi. Ama biz oradaydık, ve ben o zaman siyasete girdim. Cumhurbaşkanı bunu bilir, Ak Parti kapatılma davasının ilan edildiği gün ben kendisine gittim, ‘akademik hayata dönmüyorum.

* Sizinle sonuna kadar mücadele edeceğim’ dedim. Ak Parti böyle güçlendiği zaman değil, ilkelerime uymadığı için bıraktım en yüksek makamları. Onlar ise güce geldiler, güce. Bakın yarın bu güç bir sarsılsın da görelim bakalım. Şimdi zaten Doğu Perinçek yavaş yavaş dünkü açıklamasını gördünüz, yan çizmeye başladı. Onlar yoldan yan çizerler ama biz Sırat-ı Müstakimden ayrılmayız. Hakkın, adaletin davasından ayrılmayız, ayrılmayacağız. Size vereceğimiz söz budur.