Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, son dönemdeki HDP tartışmalarına ilişkin t24’te bir yazı kaleme aldı. Demirtaş, HDP’ye yöneltilen, “Terörle arana mesafe koy!” uyarılarına atıf yaptığı yazısında, “Peki siz HDP’ye ‘Terörle arana mesafe koy!’ diye gürlediğinizde (!) HDP ne diyor? ‘Hayır, ben terörden yanayım, terör ilelebet sürüp gitsin istiyorum’ mu diyor? Yoksa ‘Gelin el ele verelim, silah meselesini siyasi yollarla çözüp iç barışı sağlayarak demokrasiyi büyütelim’ mi diyor?” diye sordu.
Demirtaş’ın yazısından bir bölüm şöyle:
Tekrar belirtelim, kesişen sosyolojiye rağmen HDP, PKK’nin uzantısı ya da siyasi kolu değildir. HDP anayasal, meşru, demokratik bir siyasi partidir. HDP ile memleketin sorunlarını ve çözümlerini konuşmak için “Önce terörle arana mesafe koy” saçmalığını dayatanlara şunları sorup cevabı da onlardan bekleyelim:
– Erdoğan, Öcalan ile resmi olarak görüşürken Öcalan’dan “terörle arasına mesafe koymasını” istemiş olabilir mi?
– Erdoğan, PKK ile resmi olarak görüşürken, PKK’den PKK ile arasına mesafe koymasını istemiş olabilir mi?
Peki siz HDP’ye “Terörle arana mesafe koy!” diye gürlediğinizde (!) HDP ne diyor? “Hayır, ben terörden yanayım, terör ilelebet sürüp gitsin istiyorum” mu diyor? Yoksa “Gelin el ele verelim, silah meselesini siyasi yollarla çözüp iç barışı sağlayarak demokrasiyi büyütelim” mi diyor?
Yani siz HDP’ye diyorsunuz ki, “Sen de gel bizim saflarımıza katıl, terörle birlikte mücadele edelim ve dağa çıkmış Kürt çocuklarını hep beraber öldürelim.”
HDP ne diyor? “Hayır, kimse kimseyi öldürmesin. Ölen Kürt de Türk de bizim çocuklarımızdır. Gelin beraberce konuşalım ve sorunlara barış yoluyla çözüm bulalım.”
Evet, durum tam olarak budur. Kimse aklımızla alay etmesin.
Eğer Altılı Masa’nın Kürt sorununa ilişkin barışçıl bir çözüm vizyonu yoksa ve “Biz iktidara gelirsek daha çok terörist öldürürüz ve Kürt sorununu da böylece çözmüş oluruz” diyorlarsa açık açık söylesinler de bilelim. Çünkü bu halkın insanları; milyonlarca kişinin ağabeyi, ablası, kızı, oğlu, torunu, arkadaşı dağda ve o milyonlarca kişi, yakınlarını, sevdiklerini daha iyi öldürsünler diye kimseye değil oyunu, günahını bile vermez. Türk, Kürt herkes barışı sağlayacak ve gençleri dağdan indirecek cesaretteki siyasetçileri görmek ister.
Yazının tamamı için tıklayın