Devlet Bahçeli: “Soğuk savaş belirtileri yaşanmaktadır”

mhp-genel-baskani-devlet-bahceli
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu Kazakistan olaylarını değerlendirirken, “Soğuk savaş belirtileri yaşanmaktadır. Hedef Türk-İslam coğrafyasıdır.” diyen Devlet Bahçeli, Enes Kara‘nın intiharı konusundan bahsederken “Tarikat yurdu” ifadesini kullanmaktan kaçındı, “Arkadaşlarıyla birlikte kaldığı daire” dedi.

Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

İç ve dış dinamikleri doğru analiz etmeden Kazakistan’ın maruz kaldığı tehditleri anlayamayız. Kazakistan’ın güç blokları arasında sıkışması istendi. Tanıdık kanlı şablonun son kurbanı Kazakistan oldu. Soğuk savaş belitileri yaşanmaktadır. Hedef Türk-İslam coğrafyasıdır.

Kazakistan’daki istikrarsızlığa karşı Türk Devletleri Teşkilatı’i sorumlu bir şekilde tavrını göstermiştir. Türk Devletleri arasında askeri anlaşma olmadığı için istikrar tesis edilememiştir. Türk Devletleri arasında bunun bina edilmesi lazım. Ayrımız, gayrımız yok, kimseye muhtaç değiliz. Bizim için Ankara ne ise Türk Devletlerinin başkentleri de odur. Aralarında da hiçbir fark yoktur. Sınırlarımız, coğrafyalarımız, ülkelerimiz ayrı olabilir, ama kaynağımız, milletimiz aynıdır.

IRAK SEÇİMLERİ VE TÜRKMENLER İÇERİSİNDEKİ MEZHEP AYRILIKLARI ÜZERİNDE DURDU

Irak halkının iradesi ile belirlenen parlamento ilk oturumunu 9 Ocak’ta gerçekleştirmiştir. En çok oyu olan partinin siyasi lideri Başkan olarak seçilmiştir. Irak’ın toplumsal birliği parçalı ve kırılgandır. 7 Türkmen vekil olarak parlamentoya girmiştir. Bu sayı elbette yeterli görülemeyecektir. Türkmensiz bir Irak, yaralıdır, yarımdır, yetimdir. Türkmenler asli kurucu unsur olmalarına rağmen, buna rağmen sosyal haklardan mahrumdur. Bu adil değildir, eşitsizliğin kör düğümüdür. Türkmenler, kimlik ve kültür özelliklerinden, içinde yaşadıkları coğrafyaya kadar çatışma havzasının tam göbeğinde yer almışlardır.



Irak coğrafyasında ihtilaflı olarak belirlenen toprakların tamamında Türkmenler yaşamaktadır. Son yarım asırlık süreçte tarihi Türkmen kentlerinde demografik yapısı ile alçakça, haince oynanmıştır. Bunun adı bize göre Türk düşmanlığıdır. Failleri de bellidir. Niyet ve hedef sahipleri bunun bedelini en ağır şekilde ödemeye mahkumdur.

Kerkük Türk’tür, başka söze gerek yoktur. Türkmenler Irak toplumunun şerefli topluluklarıdır. Irak’ta kurulacak yeni hükümette Türkmenlerin birden fazla bakanlıkta görev alması tarihi bir önemdedir.

Türk’ün Şiisi, Sünnisi olmaz. Türk, Türk’tür. Başka türlüsü olmaz, olamaz. Birbirimize mezhep siperinden mi bakacağız? Böyle bakarsak tarihe bunu nasıl anlatırız! Millete bunu nasıl izah ederiz!

Allah’ımız birdir, dinimiz, peygamberimiz, kitabımız, kıblemiz, imanımız birdir. Başka bir sınıflandırmaya tahammülümüz yoktur.

BAHÇELİ “TARİKAT YURDU” DEMEDİ, “ARKADAŞLARIYLA BİRLİKTE KALDIĞI DAİRE” DEDİ

Geçen hafta Enes Kara isimli öğrencimizin binadan atlayarak intihar etmesi her yönüyle konuşulmuştur. Bahanesi ne olursa olsun bir gencimizin girdiği ruhi bunalımdan çıkamayarak intihar etmesi bizleri derinden üzmüştür. 20 yaşındaki Enes, arkadaşlarıyla birlikte kaldığı dairenin bulunduğu apartmanın 7. katından kendisini boşluğa bırakmış, videoda aile zoruyla cemaat yurdundan kaldığını ifade etmiştir. TBMM’ye geçen dönemden sunduğumuz ruh sağlığı kanun teklifimizin bir an önce görüşülmesini ısrarla istiyoruz. İstismarın her zeminine karşıyız. Toplumsal barışımızı bozduramayız. Burada üstünde durmak istediğimiz olan intihar olayının husumetle perçinleşmiş intikam aracına dönüştürülmesidir. Bu doğru değildir, insani değildir. Fırsatçılık yaparak inancımızı tahrip etmeye kadar dillerini uzatanlar samimiyet iflası yaşayan ilkesizlerdir. CHP’nin sürekli gündemde tuttuğu Enes Kara intiharı kolektif saldırı haline getirilmiştir. Tarikat ve cemaatler devletle rekabete meyletmedikten, devleti ele geçirme hatasına düşmedikten sonra hayatın olağan akışı içinde varolmaya devam edecekler.

“ALLAH’IN VERDİĞİ CANI ALLAH’TAN BAŞKA KİMSE ALAMAZ”

İster özel yurt olsun ister devlet yurdu olsun, elbette hiçbir öğrencimizin aç ve açıkta kalmasına göz yumamayız. Devletin en temel görevlerinden biri de yurtlar inşa ederek köklü çözüm sunmak. Son yıllarda bu alandaki gelişmeleri takip ediyoruz. Marjinal kesimler, bölücü ve yıkıcı odakların istismar kampanyası yürüttükleri bilinen bir gerçektir. Enes Kara’nın böyle bir sorununun olmadığı, devlet yurdunda kalmak için müracaatının bulunmadığı açıklamalarla sabittir. Asıl nedeni karanlıkta kalan intihar üzerinden inançlarımıza saldıranlar, ilk kez intihar yaşanmış gibi manevi değerlerimizi karalamaya girenler art niyetlidir. Hiçbir intihar tasvip edilemez. Allah’ın verdiği canı Allah’tan başka kimse alamaz.

“SERÇEYSEN SERÇELİĞİNİ BİL”

* Yazdığı ucube şarkının sözleri arasında Hz. Adem ve Havva’ya cahil diyen sorumsuz şarkıcının sefalet hali, cehalet çukurunun açık seçik bir numunesidir. Bu sanatçıya diyorum ki serçeysen serçeliğini bil sakın kuzgunluğa heves etme. Bu tiplerin kafaları arızalı, kalpleri taşlı ve dikenlidir.

“KILIÇDAROĞLU PEYGAMBER EFENDİMİZİN SOYUNDAN GELİYORSA…”

* Kılıçdaroğlu, peygamber efendimizin soyundan geliyor ise, onun ahlakı ile bezenmesi beklenen bir insanlık halidir.

* Böyle bir manevi yüksekliğin kırıntısı bile kendisinde yoktur. Siyasi ikbal için peygamber efendimizin soyundan geldiğini iddia etmek münafıklık, a’dan z’ye sahtekarlıktır.

* CHP zihniyeti terörist Demirtaş’ın yanında Sorosçu Kavala’nın izindedir. Bu Sorosçunun duruşmasına CHP’li milletvekillerinin yanı sıra bazı dış misyon temsilcilerinin katılması tam bir garabet ve suç üstü halidir.

* Anlayamadığımız nokta CHP’lilerle birlikte yabancı ülke diplomatlarının mahkemede ne aradıklarıdır. Türk yargısı bağımsız ve tarafsızdır. Hiçbir ülke Türk adaletine yön veremeyecek, etki edemeyecektir.

* Bu CHP yöneticilerinin Kavala ilgisi neye yorumlanmalıdır? Yoksa Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayları arasında Sorosçu Osman Kavala mı bulunmaktadır? Ne oldu Kavala’nın tutukluluğu devam edince karalar mı bağladınız?

* Geçen haftaki grup toplantısındaki konuşmasının bir yerinde ‘Bu Bahçeli’ye kapak olsun’ diyen Kılıçdaroğlu’na hatırlatırım ki biz şişe veya tencere değiliz ki kapak bizi bulsun. Sen kendine bak. Başına geçirdiğin gazoz kapaklarını teker teker saymalısın.

Bu Yazıya Tepki Ver


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir